ETKİN YÖNETİCİNİN SEYİR DEFTERİ
Etkin olabilmesi için, bilgi işçisinden her şeyden
önce doğru şeyleri yapması beklenir.
Başarılı liderler "Ne yapmak
istiyorum?" diye sorarak başlamazlar, "Ne yapılması gerekiyor?"
diye sorarlar. Sonra, "Bir fark yaratacak şeyler arasında benim için doğru
olan hangisi?" diye sorarlar. Kendilerinin iyi olmadıkları şeylerle
uğraşmazlar. Gerekli olan diğer şeylerin yapılmasını sağlarlar; ama kendileri
yapmazlar, başkalarını görevlendirirler. Başarılı liderler kendilerinin etkin
olmasını sağlarlar! Başkalarının güçlü olmasından endişeye kapılmazlar. Andrew
Carnegie mezar taşına, "Burada, kendisinden daha yetenekli insanları kendi
hizmetine almasını bilen bir adam yatıyor" diye yazılmasını
istemişti.
Rich Karlgaard ile
röportaj, "Peter Drucker ve Liderlik", Forbes.com, 19 Kasım 2004
Biliyorsunuz, bundan 50 yıl
önce, liderlik üzerine ilk ben konuşmuştum; bugün bu konuda çok konuşuluyor,
çok vurgu yapılıyor, ama etkinlik konusunu dikkate alan pek yok. Bir lider
hakkında söyleyebileceğiniz tek şey, liderin izleyicileri olan birisi olduğudur.
Geçen yüzyılın en karizmalı liderleri Hitler, Stalin, Mao ve
Mussolini'ydi. Onlar yanlış liderlerdi! Karizmalı liderlik kendi başına gerçekten büyük
ölçüde abartılıyor. Bakın, son 100 yılın en etkin Amerikan başkanlarından biri
Harry Truman'dı. Bir gram olsun karizması yoktu. Truman, ölü bir uskumru kadar
mülayim biriydi. Ama onun için çalışan herkes ona tapıyordu, çünkü mutlak anlamda
güvenilir biriydi. Truman hayır diyorsa, hayır'dı ve evet diyorsa evet'ti. Ve
aynı konuda birisine evet dediğinde bir başkasına hayır demezdi. Son 100 yılın
diğer etkin başkanı Ronald Reagan'dı. Reagan'ın büyük gücü, çoğu zaman sanıldığı gibi, karizmasından
değil, neyi yapabileceğini ve neyi yapamayacağını tam olarak bilmesinden
geliyordu.
Rich Karlgaard ile röportaj, "Peter Drucker ve Liderlik", Forbes.com, 19 Kasım 2004
Birlikte çalıştığım en yetenekli
insanlardan biri ve bu çok uzun bir zaman önceydi, Almanya'nın İkinci Dünya
Savaşı öncesindeki son demokratik şansölyesi olan Dr. Heinrich Bruning'di. Bir
problemin özünü görmede eşsiz bir yeteneği vardı. Ama finansal konularda çok
zayıftı. Bu konuları başkalarına devretmesi gerekirdi, ama saatlerce
bütçe üzerinde çalışırdı ve hiç de iyi bir sonuç elde edemezdi. Bu,
Büyük Bunalım sırasında affedilemeyecek bir hataydı ve Hitler'in yolunu açtı.
Bir işin uzmanı değilseniz, olmaya çabalamayın.
Güçlü yanlarınıza dayanın ve
diğer gerekli görevleri yapmak için güçlü insanlar bulun.
Rich Karlgaard ile röportaj, "Peter Drucker ve Liderlik", Forbes.com, 19 Kasım 2004
5. Düzey liderler, şirketin kendilerinden sonraki dönemi için başarılı
olabilecek, hatta kendisinden daha büyük başarı kazanabilecek haleflerini
seçerler. Oysa benmerkezci 4. Düzey liderler haleflerini başarısız olacak
kişilerden seçerler.
Jim Collins, 'İyi'den
'Mükemmel' Şirkete, Boyner Yayınları, 2004
Mükemmel şirketlerin
yöneticileri "insanları saflarına çekmek," "birliklerini
seferber etmek;" "değişimi yönetme" gibi şeyler için vakit ve
enerji harcamaz. Doğru koşullarda motivasyon, değişim, saflar ve bağlılık
meselesi kendiliğinden çözülür. İvme kazanıp bazı sonuçlar almaya başladıkça herkes kendi safını
belirler; tersi olmaz.
Jim Collins, 'İyi'derı
'Mükemmel' Şirkete, Boyner Yayınları, 2004, s. 220
Fazla
seyahat etmeyin. Seyahatlerinizi örgütleyin. Yılda bir ya da iki kez insanları
görmeniz ve onlar tarafından görülmeniz önemlidir. Bunun dışında seyahat
etmeyin. Onlar size gelsinler. Teknolojiyi kullanın—seyahat etmekten daha ucuzdur.
Söylenmesi gereken ikinci şey, şubelerinizin ve yurtdışı örgütlerinizin sizi
düzenli bilgilendirme sorumluluğunu üstlenmeleridir. Onun için onlara yılda
iki kez şunu sorun: "Bana bildirmeniz gereken faaliyetler nelerdir?"
Ayrıca şunu da sorun: "Benim faaliyetlerim ve planlarım hakkında öğrenmek
istedikleriniz neler?"
Rich Karlgaard ile röportaj, "Peter Drucker ve Liderlik", Forbes.com, 19 Kasım 2004
Genellikle bir yıl içinde—ve
kesinlikle iki yıla kalmadan—işe aldığınız kişinin umduğunuz gibi biri olup olmadığı
açıklık kazanır... Arada bir yanlış insanları işe aldım diye kendinizi cezalandırmayın...
Şunu unutmayın yeter: Hatayı düzeltmek size düşer.
Jack VVelch, Kazanmak
istiyorsanız, Optimist Yayınları, 2006, s. 106
Kendinizi değiştirmeye
çalışmayın—bunu başarmanız pek mümkün değildir. Ama performans tarzınızı
iyileştirmek için sıkı çaba gösterin. Öte yandan, iyi yapamayacağınız ya da
kötü yapacağınız işleri üzerinize almayın.
Peter F. Drucker, "Kendini Yönetmek", Kariyer
Yönetimi, MESS Yayınları, 2004, s. 84
Napolyon'un zaferle
sonuçlanan hiçbir savaşın onun planlarını izlemediğini söylediği anlatılır.
Gene de Napolyon bütün savaşlarını planlamıştır, üstelik daha önce hiçbir
generalin yapmadığı kadar titizce. Bir eylem planı olmaksızın yönetici
olayların esiri haline gelir. Ve olaylar geliştikçe planı gözden geçirme imkânı
verecek kontroller olmaksızın yöneticinin hangi olayların gerçekten önemli,
hangilerinin kuru gürültü olduğunu bilmesinin bir yolu yoktur.
Peter F. Drucker, "Etkin Yöneticiyi Etkin Yapan Nedir?"
Harvard Business Revievv, Haziran 2004, s. 61
"Amaçlarına ulaşmış şeylere
kaynak akıtmayı ne zaman durdurursun" sorusu liderler için kritik bir
sorudur. Liderler için en büyük tuzak, herkesin bir büyük destek daha
verirseniz tepeye ulaşacaktır dediği, "başarıya yaklaşmış"
şeylerdir. İnsan bunu bir kere dener. İkinci kere dener. Üçüncü kere dener.
Ama o aşamaya varıldığında bunu yapmanın çok zor olduğu artık anlaşılmış
olmalıdır.
Rich Karlgaard ile röportaj, "Peter Drucker ve Liderlik", Forbes.com, 19 Kasım 2004
"Durdurulması
gerekenler" listeleri "Yapılması gerekenler" listelerinden daha
önemlidir.
Jim Collins, 'İyi'den
'Mükemmel' Şirkete, Boyner Yayınları, 2004, s. 150
1 ya da 2 Numara konusundaki
açıklık Drucker'in yönelttiği bir çift çok sıkı sorudan çıktı: "Bu işte
olmasaydınız, bugün bu işe gene girişir miydiniz?" Ve eğer yanıt hayırsa,
"Bu konuda ne yapacaksınız?"
Jack Welch, "Straight
from the Gut, Warner Books, Inc., 2001, s. 108
Peter Drucker bu konuda övgüyü
hak ediyor. Biz bunu uyguladık. Bir matbaa işletmeyin. Bırakın bir matbaacılık
şirketi bunu yapsın. Bu, gerçek katma değerinizin nerede olduğunu anlayıp en
iyi elemanlarınızı ve kaynaklarınızı oraya yığma meselesidir.
Arka odalar, tanımları gereği en
iyilerinizi çekmeyi hiçbir zaman başaramayacaktır.
Jack VVelch, "Straight
from the Gut, Warner Books, Inc., 2001, s. 397
Biz Peter Drucker'in tavsiyesini izledik. GE'nin ABD'deki "arka
odalarını" alıp Hindistan'da "ön oda" haline getirdik.
jack Welch, “Straight
from the Gut, Warner Books, Inc., 2001, s. 314
Etkin liderler performanslarını
kontrol ederler. Kendilerine şu soruyu sorup yanıtlarlar: "Bu görevi
alırsam ne elde etmeyi umuyorum?" Kendilerine altı aylık hedefler
belirlerler ve sonra performanslarını bu hedeflerle karşılaştırarak
kendilerini kontrolden geçirirler. Bu şekilde neyi iyi, neyi kötü yaptıklarını
bulurlar. Aynı zamanda önlerine gerçekten önemli şeyleri hedef olarak koyup
koymadıklarını da görürler. Yürütmede son derece iyi ama önemli görevleri
seçmede son derece kötü olan birçok işi gördüm.
Önemli olmayan şeylerin
yapılmasını sağlamada harikaydılar. Önemsiz şeyleri başarmada etkileyici bir
sicilleri vardı.
Rich Karlgaard ile röportaj, "Peter Drucker ve Liderlik", Forbes.com, 19 Kasım 2004
Baş yönetici olduğunuzda kendi
kuruluşunuzun esiri olursunuz. Ofisinize adım atar atmaz herkes size gelir ve
bir şey ister. Kapıyı kilitlemek bir işe yaramaz, gene içeri girerler. O yüzden
ofisin dışına çıkmanız gerekir. Ama bu geziye çıkmak anlamına gelmez. Evinizde
kalabilirsiniz ya da gizli bir ofisiniz olur. Gizli ofisinizde yalnız
kaldığınızda şu soruyu sorun: "Ne yapılması gerekiyor?" Önceliklerinizi
belirleyin ve ikiden fazla önceliğiniz olmasın. Aynı anda üç işi birden
yapabilen ve iyi yapabilen herhangi birisini tanımıyorum. Bir seferinde bir
görevi ya da en çok iki görevi yerine getirin. Bu kadar. Evet, çoğu kişi için
iki görev daha uygun düşer. Çoğu kişi hız değişikliğine ihtiyaç duyar. Ama iki
görevi tamamladığınızda ya da listenizin anlamsızlaştığı noktaya ulaştığınızda
listeyi yeniden yapın. Üçüncü önceliğe geri dönmeyin. O noktada o eskimiştir.
Rich Karlgaard ile röportaj, "Peter Drucker ve Liderlik", Forbes.com, 19 Kasım 2004
Liderler, çevrelerindeki insanların onların ne yapmaya çalıştığını
bilmesini sağlamak anlamında iletişim içinde olurlar. Amaç güdümlüdürler—evet
misyon güdümlü. Bir misyonun nasıl oluşturulacağını bilirler. Bir şey daha,
nasıl hayır diyeceklerini bilirler. Liderler üzerindeki 984 farklı şeyi yapma
baskısı taşınılabilir bir şey değildir. O nedenle etkin yöneticiler hayır
demeyi ve buna bağlı kalmayı öğrenirler. Bu yüzden de bunalmazlar. Birçok lider
25 farklı şeyin her birinin birazını yapmaya çalışıyor ve hiçbir şey yapamıyor.
Bunlar çok popüler kişilerdir, çünkü her zaman evet derler. Ama hiçbir şeyin
yapılmasını sağlayamazlar.
Rich Karlgaard ile röportaj, "Peter Drucker ve Liderlik", Forbes.com, 19 Kasım 2004
5. Düzey liderler sabır, özen ve ustalıkla çalışırlar. Gösteri atından çok
yük beygirine benzerler.
Jim Collins, 'İyi'den
'Mükemmel' Şirkete, Boyner Yayınları, 2004, s. 48
Kaynak:
Peter Drucker
& Joseph Maciariello, Etkin Yöneticinin Seyir Defteri, Özgün Adı: The
Effective Executive in Action trc: Zülfü Dicleli, Optimist Yayınları, 2007,
İstanbul
Kapitalizmin en başarılı güven numaralarından biri herkesin
milyoner olabileceği yanılsamasını yayabilmesidir. Oysa zirvede sadece birkaç kişiye yer vardır ve zirvede yer
alabilecek beceriye çok az kişi sahiptir.
Bir de yanılsamalar içinde keyifle yaşayan mutlu düşçüler
var. Hem kendini iyi hissetmenin en uygun ve zararsız yolu bu, değil mi?
Fakat hayat, yanılsamaları paramparça etmekten müthiş haz
duyar ve bu tür deneyimler yanılsamaları reddetmekten veya daha en başta
oluşmalarını engellemekten çok daha ıstıraplıdır ve çok daha pahalıya patlar.
Yanılsamalar ancak hepten hezeyanlara dönüşmeleri halinde
gerçeklikten bağışıktır. Kısacası, gerçekten Napolyon olduğunuza inanmanız
gerekir.
Yani sonuçta iş dönüp dolaşıp bir kez daha dünyayı, benliği
ve ikisinin nasıl etkileştiğini kavramaya gelmektedir.
Derleme yapılan Kaynak:
Michael Foley, SAÇMALIKLAR ÇAĞI, Modern Hayat Neden Mutlu Olmayı Zorlaştırıyor? Özgün ismi: The Age of Absurdity, trc: Algan SEZGİNTÜREDİ, Domingo, Aralık 2012, İstanbul
Michael Foley, SAÇMALIKLAR ÇAĞI, Modern Hayat Neden Mutlu Olmayı Zorlaştırıyor? Özgün ismi: The Age of Absurdity, trc: Algan SEZGİNTÜREDİ, Domingo, Aralık 2012, İstanbul
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar