FEYRUZ [Fairouz, Firouz, Firoz, Fayrouz, Fayroz]
Hıristiyan
bir aileden gelmesine ve kendisi de o inancı taşımasına rağmen,
kardeşi kardeşe kırdıran savaşta her türlü etnik ve dini ayrımcılığı reddetti,
kardeşi kardeşe kırdıran savaşta her türlü etnik ve dini ayrımcılığı reddetti,
"Ben
Lübnanlıyım," diye haykırdı.
Erdal
ŞAFAK/Sabah
Sezen Aksu "Kıskanır rengini baharda yeşiller, sevda
büyüsü gibisin sen Firuze. Sen nazlı bir çiçek, bir orman kuytusu,"
dediği 20 yıllık şarkısında sanki ondan esinlenmiş. O kim mi? Feyruz... Yani,
Firuze
Birleşmiş Milletler Barış Gücü'ne omuz vermek için
yakında Lübnan'a gidecek olan askerlerimiz, Ortadoğu'nun her açıdan olağanüstü
güzel ama o kadar da kadersiz bu ülkesinde kulaklarına bildikleri ezgiler
çalındığında irkilmesinler. Örneğin Türkiye'de Ajda Pekkan'dan dinleyip
sevdikleri Sana Neler Edeceğim'in Arapça versiyonunu duyduklarında...
Ya da Ferdi Özbeğen'in Bir Düşmeye Gör'ü, Ebru
Gündeş'in Tanrı Misafiri, Neşe Karaböcek'in Kısmet'i, Semiha Yankı'nın Tatlı Cadı'sı, Deniz
Seki'nin Böyle Gelmiş Böyle Geçer'i kulaklarına çalındığında...
Çünkü duydukları ezgiler aslında o şarkıların özgün biçimleri. Bizimkiler
abartıp üstüne -malum kişilere- Türkçe söz yazdırdılar ve yutturdular. Ya da
yutturduklarını sandılar. Hem de çoğu kez beş kuruş telif hakkı ödemeden. Ve bu
saydıklarımızın ve de Türkçe'ye uyarlanmış uyarlanmamış bin 500'ü aşkın
parçanın asıl sahibi olan o sese iyi kulak versinler. Çünkü o dünyanın en güzel
seslerinden biri. O, Feyruz. Yani, Firuze. Lübnan'ın divası, Magrip'ten
Maşrık'a tüm Arap âleminin ilahesi... Ve de -henüz hiç gelmediği- Türkiye'de
inanmayacaksınız, ama 100 binlerle ifade edilebilecek kadar geniş hayran
kitlesine sahip olan kutup yıldızı...
Tarih: 1994 Eylül'ü... 13 Nisan 1975'te başlayıp 21 Ekim 1991'deki ateşkesle noktalanan, Lübnan'ın toplumsal cinnet geçirdiği 17 yıllık iç savaşın üstünden neredeyse üç yıl geçmiş. Silahların sustuğu, ölülerin gömüldüğü ama onulmaz yaraların kanamaya devam ettiği üç yıl. Her evden ağıtların yükseldiği, kurumuş göz pınarlarından yaş yerine kan geldiği, dinsel ve etnik gruplar arasındaki husumetin iç savaş dönemindeki kadar yoğun olduğu o günlerde Lübnan -nice zamandır beklediği- bir haberle çalkalandı: Feyruz dönüyor. Hayır, yurduna değil -çünkü iç savaş boyunca Lübnan'dan kaçan hali vakti yerinde yüzbinlerce yurttaşının aksine o evine kapandı- sahnelere dönüyor. Beyrut'ta Şehitler Meydanı'nda halka ücretsiz konser verecek. Çevresinde delik-deşik olmuş binaların çatılarında hâlâ roketatarlı milislerin mevzilendiği, pencerelerden otomatik makineli tüfeklerle donatılmış iç savaş artıklarının gölgelerinin yansıdığı, ama yine de herkesin mutlu günlerinden bir anısını gizlediği Şehitler Meydanı'nda... 50 bin kişi koştu alana. Beyrut'un tüm semtlerinden, Güney Dağı'ndan, anti-Lübnan Dağı'ndan... 50 bin kişi akın etti alana.
Meydandan sessiz çığlıkların ve bastırılan hıçkırıkların
yükseldiği dört saat sonra 50 bin kişi huşuyla evlerine dönerken, hepsi de aynı
şeyi düşünüyordu: "Lübnan'a barış bu gece geldi. Lübnan, üstüne çöken lanetten bu
gece kurtuldu." Hayranlarının her yılını
ezbere bildikleri 71 yıllık yaşamını özetleyelim.
Feyruz, 21 Kasım 1935'te Kuzey Lübnan'daki Cebel Alarz'ın
Ddayeh Köyü'nde dünyaya geldi. Gerçek adı Nuhad Haddad'dı. Babası Vadi Haddad
(aslında adı 'w' ile yazılıyor, ama ne me lazım; başımıza durduk yerde dert
açmayalım) yukarıda belirttiğimiz gibi, Mardin'den Lübnan'a göç etmiş bir
Süryani'ydi. Lisa El- Bustani ise Yunan Ortodoks kilisesine bağlı bir
Maruni ailesinin kızı. Çok yoksullardı. Beyrut'a göç ettiler. Başkentin
varoşlarından Zukak'ta mutfağını komşularıyla ortaklaşa kullandıkları bir
eve... Daha doğrusu, bir aile pansiyonunun tek odasına. Baba matbaa dizgicisi
(artık yok olan bir meslek) olarak çalışıp kalabalık (altı kişilik) ailesine
bakmak için çırpınıyordu. Ama aydın biriydi; çocuklarının okuması için boğazından
kesti. Feyruz, daha parmak kadar çocukken müziğe merak sardı. Ama, dedik ya;
ailesi o kadar yoksuldu ki bir radyo almak, onlar için bir uçağa sahip olmak
kadar uzak bir hayaldi. Feyruz, kardeşlerine bakarken, bir yandan da kulağını
duvara yapıştırıp komşunun radyosundan yükselen şarkıları belleğine kazıyordu.
Ama bir gün bir mucize oldu, okulun yıl sonu şenliğinde koroda şarkı söylerken,
akranlarının hepsini bastıran sesi birinin dikkatini çekti. O biri, kompozitör Muhammed
Fleyfel'di. Yıl 1947. Feyruz'u elinden tuttuğu gibi Beyrut
Konservatuvarı'na götürdü. Genç kız kısa sürede konservatuvar korosuna girdi. O
koronun konserlerinden birinde, 'Yıldız avcısı' diye ünlenen Lübnan
Radyosu Müdürü, söz yazarı ve besteci Halim El-Rumi'yi yerinden
zıplattı.
"Allah'ım bu kadar güzel, bu kadar büyüleyici bir ses olabilir
mi?" diye tekrarlayıp
duruyordu. Konser sonrası hemen Beyrut Radyosu'nun kadrolu sanatçısı yaptı. Ona
sahne adı Feyruz'u veren de o oldu. İlk şarkılarını besteleyen de. Halim
El-Rumi, Feyruz'u Beyrut Radyosu'na almakla kalmadı; genç kuşağın en yetenekli
bestecilerinden Assi El-Ruhbani ile tanıştırdı. Assi, kardeşi Mansur'la
birlikte Lübnan müziğini Mısır'ın etkisinden kurtarmak iddiasıyla kolları
sıvamıştı. İyi bir grup oldular. Müzik arkadaşlığı hayat arkadaşlığına dönüştü:
19 yaşındaki Feyruz ile Assi El-Ruhbani, 1954'te evlendi. Sonuna kadar da mutlu
oldular. Assi'nin 1986'da ölümüne kadar... Dört çocukları oldu. Biri doğuştan
özürlüydü, biri de çok küçük yaşta dünyadan ayrılacaktı. Üçlü, yani Feyruz,
Assi ve Mansur daha ilk şarkılarıyla Lübnan'da kasırga gibi esmeye başladı.
Çünkü bir devrim yapmışlardı: Klasik, bezginlik verecek kadar tekrarlanmış
konuları, ezgileri, ritimleri ve makamları bir yana bırakmışlar, Batı'nın çok
sesli müziğinin motifleriyle süslü yepyeni bir akım başlatmışlardı.
Muhafazakârlar "Lübnan müziğini katlediyorlar," diye feryat
ediyorlardı, yenilikçiler ise bu tepkilere "Lübnan müziğini yeniden
yaratıyorlar," karşılığını veriyorlardı. Bu arada Feyruz ile El- Ruhbani kardeşlerin
şanları çığ gibi büyüyordu. Artık Lübnan sınırlarını aşmışlar, tüm Arap
âleminde ünlenmişlerdi.
Kavga 1957 yılına kadar sürdü. O yılın yaz aylarında Feyruz, kendisini sadece radyo programları ve plaklarından tanıyan Lübnanlılar'ın önüne ilk kez canlı olarak çıktı. Baalbek'teki uluslararası festivalde. Orada, Romalılar'dan kalma Jüpiter tapınağının altı sütunu arasında verdiği konserde daha ilk parçasında binlerce kişiyi sesinin tutsağı yaptı:Lübnan ya ahdar hilo. Lübnan'a bir ağıttı bu. Konser sonrası herkes duygularını tek ve aynı sözcükle özetledi: "Büyüleyici". Ve o akşamdan itibaren dünyanın tüm hazinelerine değişilmeyecek bir unvan kazandı: "Jüpiter'in yedinci sütunu!" Feyruz, 1957 yazında başlayan Baalbek randevularını 1975'e kadar sürdürdü. İç savaşın başladığı yıla kadar. Dünyanın her yerinden konser daveti yağmaya başladı. Hayranları New York'ta Carnegie Hall'ü, Paris'te Olympia'yı, Londra'da Palladium'u doldurdu. Hem de en az 500 dolar ödeyerek. Şam, Montreal, Buenos Aires, Rio de Janeiro, Amman, Kuveyt, Cezayir, Tunus, Boston, Detroit, Chicago, Atlanta, Meksiko City, Rabat, Bağdat, Kahire, Miami, Washington, Toronto, Melbourne, Abu- Dabi, Bursa (Hazreti Muhammed salla’llâhu aleyhi ve sellem'in "Son peygamber olacaksın!" müjdesini verdiği Süryani rahibiyle karşılaştığı kent), Bahreyn, Dubai, Uncasville... Filistin davası dünyada bu kadar çok destek buluyorsa, İslam dünyasında sönmeyen bir meşaleye dönüştüyse, bu biraz da Feyruz sayesinde oldu. Onun El-Kudüs ve Cisr el-avda (Dönüş Köprüsü) gibi şarkıları Araplar'ın yüreğini dağlamakla kalmadı, dünyanın her yerinde yankılandı. Ve Feyruz, 1975'te sustu. İç savaşla birlikte. Evine kapandı. Ürdün'den Fas'a tüm Arap coğrafyasından, ABD'den Avustralya'ya tüm Batı'dan gelen "Başımızın üstünde yeriniz var," çağrılarına kulak vermeyi reddederek.
Onu en çok
kahreden de iç savaşın tüm taraflarının her gün denetledikleri radyo
istasyonlarından zaferlerini ilan ettikleri haber bültenlerinde fon müziği
olarak kendi parçalarını ve sesini kullanmaları oldu. Sonra bir gün silahlar
sustu. 1990 Ekim'inde. Ve Jüpiter'in yedinci sütunu Feyruz, 1994'te Baalbek'te
yeniden halkıyla buluştu. Lübnanlılar yaralıydı ama o da... Beyin kanaması
sonrası felç olan sevgili eşi Assi'yi uzun süren bir hastalığın sonunda
yitirmişti. Babasının acısına dayanamayan kızı yüksek dozda uyuşturucu alarak
intihar etmişti. Çok sevdiği kız kardeşi de kendi eliyle hayatına son vermişti.
Eşinin kardeşi Mansur ile yollarını ayırmıştı. Tek dayanağı kalan oğlu ve
babasının bestekârlık meşalesini devralan Ziad da eşinden boşanmıştı. Tüm
acıların üstünden gelmeyi başardı. Ağırlığını oğlunun bestelerinin oluşturduğu
yeni konserler, yeni albümler ve de artık gelenekselleşen Baalbek
buluşmaları...
Bu yıl da Lübnanlılar'a ve dünyanın dört bir yanındaki hayranlarına 13 Temmuz'da Baalbek'te randevu verdi. Ama buluşmaya bir gün kala Hizbullah iki İsrail askerini kaçırdı ve... Sonrası malum. Yine evine kapandı Feyruz. Yine ağladı. Yine televizyonların ve radyoların (Türkiye'de de Açık Radyo'nun) haber bültenlerinde fon müziği olarak onun şarkıları çaldı. Ve yine Lübnan hükümeti, halkın moralini yükseltmek için ona bel bağladı: 1956'da başlayan, iç savaş yıllarında ara verilen Baalbek Festivali'nin 50'ncisi mutlaka yapılacak. Bir-iki ay içinde. Ve Feyruz, 'Jüpiter'in yedinci sütunu' bir kez daha toplumsal dayanışmanın orta direği olacak. Ama onun dillendirmekten kaçındığı bir acısı daha var: Denetimi altındaki bölgelerde din devletini dayatmaya başlayan Hizbullah'ın tüm şarkılarla birlikte onun yapıtlarını da "Dinlemesi günah," ilan etmesi! Neyse... Savaş sonrası ortamın bu fanatizmi de bir gün söner. Umarız. Siz bu arada Askerin Dönüşü'nü (iyi ki Türk hafif müziğine uyarlanmadı) dinleyin. Aslından. Bakalım gözyaşlarınızı tutabilecek misiniz?
Erişim:
http://www.sabah.com.tr/yazarlar/pazar/safak/2006/09/17/umudun_acili_sesi_feyruz
Alıntı: Vikipedi
Feyruz
|
|
Genel
bilgiler
|
|
Doğum
adı
|
نهاد وديع حداد
|
Doğum
|
|
Köken
|
|
Meslekler
|
|
Etkin
yılları
|
1950-günümüze
|
EMI, Virgin,Voix de l'Orient, Fayrouz Productions
|
|
İlişkili
hareketler
|
|
Resmî
sitesi
|
Feyruz (Fairuz, Fairouz, Fayrouz, Arapça: فيروز), asıl adıyla Nouhad Haddad, Lübnanlı şarkıcı. Mardinli Wadi Haddad ile Lübnanlı Süryani-Maruni Liza Alboustani'nin ilk kızı olarak 21 Kasım 1935'te Jabal
Alarz'da doğdu. Ailesi Süryaniortodoks Hıristiyandır.[1] Arapça'da Feyruz (firuze) turkuaz demektir.
Feyruz, şarkı
yazarı ve kompozitörlerden Mohamed
Flayfel'in yardımıyla Lübnan Radyosu Korosu'na seçilmiş ve radyo
yönetmeni Halim
Elrumi aracılığıyla Assy
Rahbani ve Mansour
Rahbani kardeşlerle tanışmıştır. Şarkı yazarı ve kompozitör olan Rahbani kardeşler, geleneksel Arap şarkılarını ve bazı Batı müziği eserlerini de yeniden
düzenlemekteydiler. Fairuz, bu tanışmanın ardından Rahbani kardeşlerin
çalışmalarını yorumlayacaktır.
1955'ün
temmuzunda Assy
Rahbani ile evlenmiş, kocası ile birlikte Beyrut'un kuzeyindeki Antelias'a taşınmıştır.
1956'da Ziad isminde bir oğulları olmuştur.
Fairuz'un Rahbani
kardeşlerle çalışmaları Arap dünyasında büyük bir popülerliğe erişmiş, Batı'da
da önemli yankı uyandırmıştır. 1971 yılında
Batı'da oldukça başarılı geçen bir turneye çıkan Fairuz, New York'ta Carnegie Hall,Londra'da Albert Hall ve Paris'te Olimpia'da
konserler vermiştir.
Rahbani
kardeşlerin yazdığı birçok müzikalde de sahne almış olan Fairuz; Yusuf Şahin'in
Bayya' al-Khawatim (Rings' Salesman), Henry Barakat'ın Safar Barlik (The Exile)
ve Bint al-Haris (The Daughter of the Watchman) adlı sinema filmlerinde de
oynamıştır. Lübnan İç Savaşı (1975 -
1990) sırasında Lübnan'ı terk etmeyen ve ülkesinin birliği için mücadele eden
Fairuz, müzik çalışmalarına devam etmektedir.
Nouhad Haddad, 21
Kasım 1935'te Jabal
al Arz, Lübnan'da Maruni bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Aile daha sonra
Beyrut'un Zuqaq el Blatt bölgesine taşındı. Beyrut'un Patrikhanesi'ne bakan,
komşuyla paylaşılan bir mutfağı olan tek odalı klasik bir Lübnan evinde yaşadı.
Babası Wadīʿ, Mardin'den göçen bir Süryani'ydi ve bir baskı evinden dizgici
olarak çalışıyordu. Annesi Lisa ise evde dört çocuğu, Nouhad, Youssef, Hoda ve Amal'a
bakıyordu.
Nouhad utangaç ve
okulda çok arkadaşı olmayan bir çocuktu. Ancak yaz aylarını geçirdiği Debbieh
böglesinde yaşayan büyükannesine çok bağlıydı. Nohuad, kırsal köy hayatından
zevk alıyordu. Gün içinde Nouhad büyükannesine atların bakımında ve yakındaki
su kaynağından su getirme işinde yardım ediyordu. Pınara gidip gelişinde şarkı
söylemeyi seviyordu. Akşamları ise mum ışığında büyükannesinin anlattığı
hikayeleri dinliyordu.
10 yaşında Nouhad,
olağan dışı sesi ile okulda dikkat çekti. Tatilde düzenlenen okul
müsamerelerinde düzenli olarak şarkı söylüyordu. Şubat 1950'de okul şovlarından
birine katılan Lübnan Konservatuvarı öğretmeni ve aynı zamanda ünlü bir
müzisyen olan Mohammed Fleyfel'in dikkatini çekti. Sesi ve performansından
etkilenen Fleyfel, Feyruz'u konservatuvara gitmesi konusunda etkiledi. Önce,
Nouhad'ın tutucu babası onu konservatuvara gönderme konusunda isteksiz olsa da,
kardeşinin de onunla birlikte gitmesi koşuluyla izin verdi. Nouhad'ın ailesi
toplu olarak onun müzik kariyeri yapmasına destek oldu.
Mohammed Fleyfel,
Nouhad'ın yeteneğiyle çok ilgilendi. Eğitiminin dışında, Kuran'dan ayetleri okumayı öğretti. Bir kez şarkı
söylerken, Lübnan Radyo İstasyonu ve müzisyen (ayrıca ünlü Lübnanlı
şarkıcı Majida
Roumi'nin babası olan) Halim el Roumi'nin dikkatini çekti. Roumi onun
sesinden etkilendi ve Arap notalarının yanında Batı notalarını da rahatça
söyleyebilme yeteneğini farketti. Nouhad'ın isteği üzerinde, el Roumi onu
Beyrut'taki radyo istasyonu korosuna şarkıcı olarak atadı ve onun için şarkı
bestelemeye başladı. Nouhad'ın sahen adını "Turkuaz" anlamına
gelen Arapça bir kelime olan "Feyruz" yaptı.
Kısa bir süre
sonra, Feyruz, radyoda müzisyen olarak çalışan Assi ve Mansour Rahbani
kardeşler ile tanıştırıldı. Üçlünün kimyası tuttu ve Assi, Feyruz için şarkılar
bestelemeye başladı. Onun için yazdığı üçüncü şarkı olan 'Itab, tüm Arap
dünyasında kısa sürede bir hit oldu ve Arap müzik sahnesinde Feyruz'u en önemli
Arap şarkıcılarından biri yaptı. Assi ve Feyruz 23 Ocak 1955'te evlendi ve
Feyruz, Assi'nin inancı olan Yunan Ortodoks inancına geçti.
Feyruz ve Assi'nin
dört çocuğu oldu: Ziad, müzisyen ve bestekar, Layal (1987'de beyin kanamasından
öldü), Hali (menenjit nedeniyle çocukluktan beri felçli) ve Rima, fotoğrafçı ve
yönetmen.
Feyruz, ilk büyük
konserini 1957'de, dönemin Lübnan başkanı Camille
Chamoun tarafından düzenlenen Uluslararası Baalbeck Festivali'nde,
İngiliz balerin Beryl Goldwyn ve balet Rambert ile beraber verdi. Feyruz,
şovdan 1 Lübnan Lirası kazandı. Yıllar içinde yer aldığı müzikal operettalar ve
konserler, Feyruz'un Lübnan ve Arap Dünyası'nın en popüler şarkıcılarından biri
olmasını sağladı.
1960'larda Feyruz,
Halim Roumi'nin deyimiyle "Lübnan şarkıcılığının First Lady'si"
olarak tanımlanıyordu. Bu dönemde, Rahbani kardeşler, Feyruz için yüzlerce ünlü
şarkı, operattalarının bir çoğunu ve 3 sinema filmini hazırladı.
1969'da, Cezayir
Başkanı Houari
Boumedienne huzurunda özel konsere çıkmaması nedeniyle altı ay boyunca Lübnan
radyo istasyonlarında Feyruz şarkıları yasaklandı. Bu olay, popülaritesinin
artmasına sebep oldu. Feyruz açıklamasında her zaman her ülke ve bölgede
halklara şarkı söyleyeceğini ancak asla bir birey için şarkı söylemeyeceğini
belirtti.
1971'de Feyruz'un
ünü büyük Kuzey Amerika turnesinden sonra uluslararası seviyeye çıktı.
Konserler Amerikan ve Arap-Amerikan kitleler tarafından oldukça pozitif
tepkilerle karşılandı.
22 Eylül 1972'de,
Assi Rahbani bir beyin kanası geçirip hastaneye kaldırıldı. Hayranları
hastanenin dışında buluştu ve dua ederek, mumlar yaktı. Üç ameliyat sonrası
Assi'nin beyin kanaması durduruldu. Feyruz ve Assi'nin en büyük oğlu Ziad
Rahbani, 16 yaşındayken yayınlanmamış şarkılarından "Akhadou el Helween"i
(aslen Marwan
Mahfouz tarafından Ziad'ın ilk albümü "Sahriyyi"de söylenmesi
için yazılmıştı.) amcası Mansour Rahbani'nin yazdığı yeni sözlerle
"Saalouni n'Nass" (İnsanlar bana sordu) haline çevirdi. Şarkı,
Feyruz'un Assi'siz ilk kez sahnede olmasını anlatıyordu. Beyin kanamasından üç
ay sonra, Assi, Hamra Caddesi'ndeki Piccadilly Tiyatrosu'nda sahnelenen "Al
Mahatta" müzikalinin galasına katıldı. Assi'nin kardeşi Elias Rahbani
perfromansın müzikal aranjmanını yaptı ve orkestrasını yönetti.
Bir yıl içinde
Assi, beste yapıp, kardeşi ile şarkı yazmaya devam etti. Konuları daha da
politikleşen müzikaller hazırlamaya devam ettiler. Lübnan İç Savaşı çıktıktan
sonra, kardeşler oyunlarında politik satir ve sert eleştiriler kullanmaya devam
ettiler. 1977'de müzikalleri "Petra" hem Müslüman batı ve Hıristiyan
doğu Beyrut'ta gösterildi.
1978'de üçlü
Avrupa ve Basra Körfezi ülkelerini dolaşıp, Paris Olympia dahil olmak üzere
konserler verdi. Bu yoğun tempo nedeniyle, Assi'nin beden ve ruh sağlığı
bozulmaya başladı. Feyruz ve Rahbani Kardeşler 1979'da profesyonel ve kişisel
ilişkilerini bitirmeye karar verdi. Feyruz, oğlu Ziad Rahbani'nin yönettiği bir
prodüksiyon ekibiyle çalışmaya başlarken, Assi ve Mansour kardeşler Ronza'nın başta olduğu
birkaç sanatçıyla çalışmaya başladı.
1975-1990 arasında
devam eden iç savaşta, Feyruz yurtdışında yaşamak için Lübnan'ı asla terk
etmedi ve 1978'de Beyrut'un batı ve doğu taraflarında gösterilen Petra
operettası dışında, Lübnan'da canlı performans yapmadı. Ancak aynı dönemde
dünya çağında birçok başarılı ve rekorlar kıran konserler ve turlar düzenledi.
İlk Avrupa TV
performansını, 24 Mayıs 1975'te Fransız televizyonunda gerçekleştirdi. En büyük
hitlerinden biri olan "Habbaytak Bissayf"ı söyleyen Feyruz'u
performanstan sonra programın sunucusu Fransız yıldız Mireille Mathieu sarılarak kutladı.
1979'da yaşanan
Feyruz ve Rahbani Kardeşler arasındaki sanatsal ayrılıktan sonra, Feyruz yola
oğlu, besteci Ziad Rahbani, söz yazarı arkadaşı Joseph Harb ve besteci Philemon
Wehbe ile devam etti.
Feyruz, Fransız
televizyonlarındaki ikinci ve son performansını 13 Ekim 1988'de Du côté de chez
Fred şovund gerçekleştirdi. 16 Ekim'de Paris Bercy Sahnesi'nde konser verecek
olan Feyruz, konserden üç gün önce daha sonra Fransa kültür bakanı olacak Frédéric Mitterrand'ın programına
katıldı. Programda Bercy konseri provaları dışında, dönemin Kültür Bakanı Jack
Lang'ın Feyruz'a "Commandeur des Arts et des Lettres" madalyasını
vermesini de içeriyordu. Ayrıca eski film ve konserlerinden görüntüler
gösterildi. Şovda, Feyruz "Ya hourrié", "Yara" ve
"Zaali tawwal" şarkılarını söyledi.
1990'larda, Feyruz
altı albüm yayınladı (yayınlanmamış şarkıların da bulunduğu iki Philemon Wehbe
saygı albümü, bir Zaki
Nassif albümü, üç Ziad Rahbani albümü ve Ziad tarafından düzenlenmiş bir
Assi Rahbani saygı albümü) ve büyük çaplı konserler düzenledi. Bunların en
önemlisi Beyrut'un iç savaş döneminde yıkılmış olan merkezi Şehitler
Meydanı'nın Eylül 1994'te yeniden düzenlenmesi nedeniyle düzenlenen konserdi.
1998'de Uluslararası Baalbeck Festivali'ne 25 yıl aradan sonra çıkıp, 1960 ve
1970'lerde çok ünlü olan üç oyununun en önemli şarkılarını seslendirdi.
Ayrıca 1999'da
çoğunun Araplardan oluştuğu 16,000'den fazla seyirciye Las Vegas MGM Arena'da konser verdi. Bundan itibaren 2000-2003 arasında
Lübnan'da Uluslararası Beiteddine Festivali, 2001'de Kuweit, 2002'de Paris,
2003'te ABD, 2004'te Amman, 2005'te Montreal'de, 2006'da Dubai'de, Abu
Dhabi'de, Baalbeck'te, BIEL'de, 2007'de Atina ve Amman'da, 2008'de Şam ve
Bahreyn'de biletlerinin hepsinin satıldığı konserler verdi.
Feyruz, günümüzde
çoğunlukla bestekar oğlu Ziad ile çalışmaktadır. Yeni milenyumdaki ali albümü
"Wala Keef" 2002'de yayınlandı. 2008'de Şam'de verdiği konser, Lübnan
ve Suriye arasındaki gergin ilişkiler nedeniyle büyük tartışma yarattı. Bazı
milletvekilleri Feyruz'a konseri iptal etmesi teklifinde bulundu. Suriye'de
7000 hayranı tarafından, arabasının Suriye sınırından geçmesi ile çığlıklarla
karşılandı. Neredeyse her Suriye medya biriminde Feyruz şarkıları çaldı. Radyo
kanalları, TV kanalları, restoran ve kafeler, Feyruz'un 20 yıllık aradan sonra
Suriye'ye gelmesinin etkisi altındaydı. Ancak bu tartışma Lübnan'daki
popülaritesini etkilemedi ve Batı Beyrut'ta yüzlerce kişi karşısında Cuma Toplu
Duası'nda yer aldı.
Feyruz'un
"Eh... Fi Amal" isimli yeni albümü 7 Ekim 2010 yılında yayınlandı.
Albümdeki şarkılar Ziad Rahbani tarafından yazılmıştı. 7 ve 8 Ekim'de
Beyrut'taki BIEL Sahnesi'nde iki konser verdi. Bu konserler Rahbani Kardeşler
oyunu "Sah El Nom"un 2006'daki yeni versiyonu için verilan Aralık
2006 konserinden sonraki ilk Beyrut konseriydi.
Türk
sanatçı
|
Türkçe
aranjmanı
|
Yabancı
orijinali
|
Sana neler edeceğim
|
Kan Izzaman
|
|
Tanrı Misafiri
|
Tarik El Nahl
|
|
Yere Bakan Yürek Yakan
|
Akher Ayam El Sayfieh
|
|
Eyvah
|
Waynon
|
|
Elini Sallasan
|
Ya Ya Nassini
|
|
Bir Düşmeye Gör
|
B'Hebbak Ya Lebanon
|
|
Kurumuş Bir Dal Gibiyim
|
La Enta Habibi
|
|
Nerdesin Nerde
|
Hela Ya Wasea
|
|
Sanki Bulunmaz Hint Kumaşı
|
Akher Alem El Sayfieh
|
|
Seviyorum Delicesine
|
Kenna Netlaka Fi Al Shieh
|
|
Böyle Gelmiş Böyle Geçer
|
Al Bint Chalabiya
|
|
Birazcık Yüz Ver
|
Al Oudal El Mensiyyi
|
|
Kim Kimedir Bu Dünya
|
Nassam Alaynal Hawa
|
|
Aradı Buldu Beni
|
Rejhet El Shatweye
|
|
Kısmet
|
Nehna Ouel Amar Jirane
|
|
Yalvarma
|
Habbeytak Bissayef
|
|
Tatlı Cadı
|
Sahar El Layali
|
|
Kurtarma Beni
|
Habbeytak Bessayf
|
|
Şeytan Tüyü
|
Ya Ana Ya Ana
|
|
İçelim Yavaş Yavaş
|
Ya Ana Ya Ana
|
[archiveorg
Fairouz_934 width=640 height=140 frameborder=0 webkitallowfullscreen=true
mozallowfullscreen=true]
************
أوف أوف بكير طل الحب عا حي لنا
حامل معو عتوبي و حكي و دمع و هنا
كنا و كانوا هالبنات مجمعين
يامي و ما بعرف ليش نقاني أنا
جايبلي سلام عصفور الجناين
جايبلي سلام من عند الحناين
نفض جناحتو عا شباك الدار
و متل اللي بريشاتو مخبي سرار سرار
قلي عالرماني غطيت و حكاني
و بعيونو الدبلاني شفت الهوى باين
شو قلي شو قلي عتبان المحبوب
ما بدك تطلي ابعتيلو مكتوب
وديلو شي ورقا عليها كتيبه زرقا
و امرقيلك مرقا مطرح منو ساكن
كل ليلة عشيي قنديلك ضويه
قوي الضو شويي و ارجعي وطيه
بيعرفها علامة و بيصلي تتنامي
و تقومي بالسلامة و يبقى قلبك لاين
حامل معو عتوبي و حكي و دمع و هنا
كنا و كانوا هالبنات مجمعين
يامي و ما بعرف ليش نقاني أنا
جايبلي سلام عصفور الجناين
جايبلي سلام من عند الحناين
نفض جناحتو عا شباك الدار
و متل اللي بريشاتو مخبي سرار سرار
قلي عالرماني غطيت و حكاني
و بعيونو الدبلاني شفت الهوى باين
شو قلي شو قلي عتبان المحبوب
ما بدك تطلي ابعتيلو مكتوب
وديلو شي ورقا عليها كتيبه زرقا
و امرقيلك مرقا مطرح منو ساكن
كل ليلة عشيي قنديلك ضويه
قوي الضو شويي و ارجعي وطيه
بيعرفها علامة و بيصلي تتنامي
و تقومي بالسلامة و يبقى قلبك لاين
https://youtu.be/UfvkcG59Vq8?list=PL3Onu1mdV7YFuh6Iu5gK2NoL1rI2Fav3C
Türkçe Aranjman:
Gönül Akkor- Böyle
Gelmiş Böyle Geçer Dünya
https://youtu.be/eZBCGVAkZLI
Türkçe Aranjman:
Ajda Pekkan-Sana
Neler Edeceğim
[http://onedio.com/haber/arap-muziginin-turkuvaz-sesli-kralicesi-feyruz-dan-dinlemeniz-gereken-10-sarki-545223]
DIŞ
HABERLER SERVİSİ
Suriye’deki iç savaşın
etkilerini doğrudan hisseden, Sünni ve
Şiiler arasında gerilimin yer yer çatışmalara dönüştüğü Lübnan’da
simgesel öneme sahip ünlü şarkıcı Feyruz, siyasi bir tartışmanın göbeğine
düştü.
1975-1990 yılları
arasında süren iç savaşta, etnik ve dini kimliklerden bağımsız bütün
Lübnanlıların sevdiği bir figür olarak efsanevi bir konuma yükselen Feyruz’un
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’a ‘derin bir sevgi duyduğu’ açıklandı.
2010’dan beri sahneye çıkmayan 78 yaşındaki Feyruz adına açıklamayı besteci
oğlu Ziad Rahbani yaptı. İsrail’e
karşı kurulan ve Suriye’de Beşar Esad rejimiyle birlikte savaşan Hizbullah’ı
destekleyen Rahbani’ye, 17 Aralık’ta yaptığı bir söyleşide “Anneniz de
sizin görüşlerinizi paylaşıyor mu?” sorusu yöneltildi. Rahbani, annesinin
Hizbullah lideri ‘Seyid Nasrallah’a büyük bir sevgi duyduğunu’ açıklayınca
ortalık karıştı.
‘Feyruz eleştirilemez’
Maruni Hıristiyan
köklerini iç savaş yıllarında ‘reddederek’ Filistinli mültecilerden yana tavır
koyan Feyruz’un sözleri sosyal medyada alevli tartışmalar yarattı. Hizbullah’ın
Esad rejimiyle bağlantısı nedeniyle sertçe eleştiren Lübnanlı siyasetçilerden,
Dürzi lider Velid Canbolat efsanevi şarkıcıyı savundu.
Canbolat “Feyruz
eleştirilemeyecek kadar büyük bir isim. Bir siyasi cephe ya da ittifakla
anılmayacak kadar büyük bir isim. İcra ettiği sanatın yüksek kalitesi dar
siyasi gruplara indirgenemez. Onu her ayrımın üzerindeki konumunda
tutmaya devam edelim” dedi.
Lübnan siyaseti üzerinde etkili olduğu dönemde halkın önemli bir kısmının tepki gösterdiği Suriye’ye, 2008’de Şam’da konser vermeye giden Feyruz’a yönelik eleştirilere oğlu Rahbani “Direnişin efendisine sevgiyi belli etmek imkânsız gözüküyor. Feyruz ve Nasrallah’a saldıran herkes İsrail’i savunur” cevabını verdi.
Lübnan siyaseti üzerinde etkili olduğu dönemde halkın önemli bir kısmının tepki gösterdiği Suriye’ye, 2008’de Şam’da konser vermeye giden Feyruz’a yönelik eleştirilere oğlu Rahbani “Direnişin efendisine sevgiyi belli etmek imkânsız gözüküyor. Feyruz ve Nasrallah’a saldıran herkes İsrail’i savunur” cevabını verdi.
‘Sevmeye hakkı yok’
Feyruz’un sevgisini
açıkladığı Nasrallah yaptığı bir konuşmada gülümseyerek “Büyük saygı duyulan
bir sanatçı siyasi konularda görüş ayrılığı olsa bile sizi sevdiğini söylüyorsa
bütün dünya birbirine girer” dedi.
2006’da İsrail’e karşı
Lübnan’ı savunarak destek toplayan fakat Suriye iç savaşındaki rolü sorgulanan
Nasrallah “Öyle bir duruma geldik ki biri bir insanı sevdiğini söylediğinde
ülke yok olmanın eşiğine geliyor. Kimsenin sevmeye hakkı yok” diye dert yandı.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar