Print Friendly and PDF

GEÇMİŞİN BİLGELİĞİ BUGÜNÜN PSİKOTERAPİLERİ




Büyük düşünür Rene Guenon sufizm sözcüğüne ve tasavvufun İslâm mistisizmi olarak tanımlanmasına itiraz etmektedir.
"Batılılar İslâm tasavvufunu belirtmek İçin sufizm diye bir kelime uydurdular. Ama bu terim tamamen itibari bir adlandırma olmakla kalmaz, ayrıca oldukça üzücü bir sakınca da arzeder, şöyle ki:
Bu sözcüğün bitim şekli (-izm), hemen hemen kaçınılmaz bir şekilde, sadece belli bir ekole ait bir düşünceyi çağrıştırmaktadır. Oysa gerçekte böyle bir ekol yoktur.
[İslâm Maneviyatı ve Taoculuğa Toplu Bakış, çev. M. Kanık, insan Yayınları, İstanbul, 1989, s. 30-4. ]
Ruhsal bunalımlar içinde olduğu bir sıra dostları M. Rilke'ye psikoterapiyi salık vermişler, o da önce razı olmuş, ancak hekime gideceği gün vazgeçmiş. Nedeni sorulduğunda şöyle demiş büyük ozan:
[Rilke, Seçilmiş Şiirler - DuinoAntları, Turan Oflazoglu'nun "Önsöz''ü, iz Yayıncılık, İstanbul, 1997]  
Melekleri ürkütmeyen bir psikoterapi, insanın içsel arayışına yabancılaşmamış bir zeminden çıkış noktası bulabilir. Yunus gibi "ballar balını buldum, kovanım yağma olsun" diyebilmek için üzerinde yaşadığımız toprağın imkânlarına daha bir dikkat kesilmemiz, kalbimizi bu toprakların eşsiz hâzinesine yaklaştırmamız gerekiyor.       
 Kaynak: Kemal Sayar, PSİKİYATRİ VE KUTSAL-Geçmişin Bilgeliği Bugünün Psikoterapileriyle Buluşabilir mi?- Sufi Psikolojisi Örneği, Defter Dergisi


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar