GÖZ BOYAMA DOKTORLARI- WAG THE DOG
On yıl kadar önce, ilk kez Amerika'da yeni bir
doktorluk türü ortaya çıktı:
Göz Boyama Doktorluğu!
İngilizce, "spin-doctor" denilen Göz Boyama doktorlarının uzmanlık
alanı, olmayan bir şeyi varmış gibi gösterip geniş halk kitlelerini yanıltmak,
aldatmaktır. Göz Boyama doktoru olabilmek için bitirilmesi gereken herhangi
özel bir üniversite yoktur! Göz Boyama doktoru olacak kişinin çok kurnaz
olması, üstün konuşma ve yazı yazma yeteneklerine sahip bulunması, insanları
hangi yollardan nasıl kandırıp uyutacağını çok iyi bilmesi, müthiş korkusuz,
saygısız ve çok ahlaksız olması gerekmektedir!
Günümüzde Göz Boyama doktorları Amerika ve Batı
Avrupa'da devlet başkanlarına, başbakanlara ve siyasi parti genel başkanlarına
hizmet ediyor ve korkunç paralar kazanıyorlar. Üstün yetenekli bir Göz Boyama
doktorunun neleri başarabileceğini göstermek için, bir süre önce Londra'da
izlediğim bir filmi çok kısa olarak sizlere özetleyeceğim. Filmin adı, "Kuyruk Köpeği Sallıyor". “Wag The Dog”
(Türkiye'de “Başkanın Adamları” adıyla oynamıştı. 1997) Daha ilk adımda kafanız
karışmasın, bu söylem İngilizcede bir deyimdir. Doğal olanı, köpeğin kuyruğunu
sallamasıdır. Ama ne zaman ki çoğunluğun değil de azınlığın sözü geçer, işte o
zaman, kuyruk köpeği sallıyor denilir. Filme neden böyle bir ad verilmiş, biraz
sonra anlayacaksınız.
Filmin ana konusu şu:
Amerika'da başkanlık seçimlerine iki hafta kalmıştır.
Mevcut başkan, bir dönem daha seçilmek istemekte ve kamuoyu yoklamaları da
başkanın yeniden seçileceğini göstermektedir. İşte tam bu sırada bir skandal
patlar. Amerika devlet başkanının Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde bir kadına
cinsel tacizde bulunduğu haberi duyulur! Eğer bu haberin yayılması
önlenemezse, başkanın seçimleri kaybetmesi kaçınılmazdır. İşte bu koşullarda
çare bulmak, ortalığı temizlemek, başkanın danışmanlarından Göz Boyama doktoru Roni'nin omuzlarına
yüklenir. Filmde, Göz Boyama doktoru Roni'nin rolünü ünlü aktör Robert De Niro
oynamaktadır. Göz Boyama doktoru Roni, hemen kafasında bir senaryo hazırlar.
Amerikan halkının dikkatini cinsel taciz olayından başka bir yöne çekmek için,
bir savaş gereklidir! Ama o sırada Amerika'nın savaş içinde olduğu bir ülke
yoktur. Göz Boyama doktoru Roni, sanal yani uydurma bir savaş yaratır:
Arnavutluk, elindeki nükleer bombalarla Amerika'ya savaş açmıştır!
Roni'nin bu sanal savaş senaryosunu duyan diğer
danışmanlar sorarlar, neden Arnavutluk?
Çünkü Amerikalılar, Arnavutluk'un nerede olduğunu
bile bilmezler, diye cevap verir Göz Boyama doktoru Roni! Amerikan halkını
aldatacak senaryo artık hazırdır, şimdi sıra bunu sahneye koyacak bir
yönetmenin bulunmasına gelmiştir.
Göz Boyama Doktoru Roni, o kişiyi de hemen bulur.
Hollywood'un yetenekli ama doyumsuz sinema yönetmeni Stan Moss, bu çılgın senaryoyu sahneye koyacaktır, karşılığında da
Amerika Birleşik Devletleri Büyük Elçisi unvanına kavuşacaktır.
Filmde Stan Moss rolünü, çok ünlü oyuncu Dustin
Hoffman oynamaktadır. Anlaşma sağlanır ve Vaşington'daki bir film stüdyosunda
uydurma savaşın sahneleri çekilir, Arnavutluk'un Amerika'ya savaş ilan ettiğini
duyuran tüm televizyon kanallarına dağıtılır.
Amerika devlet başkanı, cesur ve kararlı mesajlar
yavınlayarak halkın desteğini kazanır, popüleritesini artırır. Amerikan halkı
zokayı yutmuş, Arnavutluk'la bir ş savaş olduğuna inanmıştır ama, başkanın
seçimlerde rakibi olan Amerikalı senatör oyunu çakar, CIA'yı devreye sokar.
Seçime sekiz gün kala, CIA savaşın bitmiş olduğunu duyurur, işler yine sarpa
sarmıştır, başkanın danışmanları bu kalan sekiz gün Amerikan halkını nasıl
uyutacaklarını bilemezlerken Göz Boyama doktoru Roni yine imdatlarına yetişir.
Senaryosunun ikinci perdesini anlatır: Savaş bitmiştir ama, Wilyam Şuman adlı
bir Amerikan çavuşu Arnavut gerillalarının elinde tutsak kalmıştır! Şimdi
Başkan, bu tutsağın kurtarılması için devreye girecektir! Yine aynı film
stüdyosunda, gerillaların elinde işkence görmüş çavuş Vilyam Şuman'ı
görüntüleyen sahneler çekilir ve Amerikan televizyon kanallarına dağıtılır!
Milliyetçilik duyguları çok güçlü olan Amerikan halkı galeyana gelir. Göğüs
kısmında, "Fuck Albenia"
yani "Arnavutluk'u Si..m"
yazlı gömlekler su gibi satılır. Rok müziği yapımcılarına, vatanseverlik
duygularına coşturan özgürlük şarkıları besteletilir ve bunlar çeşitli radyo
kanallarında sabahtan akşama kadar sürekli çaldırtılır. Göz Boyama doktoru
Roni, hedefine ulaşmıştır. Başkanın cinsel taciz olayını çoktan unutan
Amerikan halkı, Arnavut gerillalarının elindeki sözde tutsak Amerikalı çavuşu
her ne pahasına olursa olsun kurtaracağına söz veren başkanları etrafında
birleşir. Seçimi mevcut başkan büyük farkla kazanıp Beyaz Saray'daki yerini
korur...
Göz Boyama doktorları, "ne yaparsan yap, para kap" ilkesine dayalı
Küreselleşme'nin ürünleridir. En ünlü, en yetenekli Göz Boyama doktorları
günümüzde Amerika ve Batı Avrupa'da akıl almaz başarılar kazanmaktadırlar!
Türkiye'de de Göz Boyama doktorları bulunmaktadır.
…………..Bizim yerli Göz Boyama doktorlarımız daha çok medyada yuvalanmışlardır.
Bunlar her ne kadar Amerikalı meslektaşları kadar başarılı değilseler de,
olmayan şeyleri var, var olan şeyleri de yok göstermek için yırtınıp
durmaktadırlar.
Amerikan halkını bilemem ama, Türk ulusunun sürgit
gözünü boyamak mümkün değildir.
Kaynakça
Yılmaz DİKBAŞ - Amerika'nın Irak Yalanları Eylül 2002,
NOT: Konu ile ilgili olarak Kanat
ATKAYA’nın “ACABA KÖPEK Mİ KUYRUĞU
KUYRUK MU KÖPEĞİ SALLAR/ 3 Mayıs 2012” makalesine de bakabilirsiniz.
HARİKULADE bir politik taşlama filmidir yönetmen Barry
Levinson'un 1997'de çektiği “Wag The
Dog”.
Türkiye'de “Başkanın Adamları” adıyla oynamıştı.
Orijinal adını dilimize “Köpeği Salla” diye
çevrilebilir.
Ne demek bu?
“Köpek kuyruğunu niye sallar? Çünkü kuyruk köpeği
sallayamaz” lafından türetilmiştir.
“Kuyruk köpeği sallıyor” deyimi, dünya tersine dönüyor
anlamında kullanılıyor.
Filmde anlatılan hikayeye bakıldığında “İnsanları olmayanlara inandırmak, gerçek
olmayanla oyalamak ve hedef şaşırtmak, gerçeği saklamak mümkündür” sonucuna
varırız.
***
Filmde Robert De Niro, seçimlerden hemen önce adı bir
seks skandalına karışan ABD Başkanı'nın işleri düzeltmekle görevli adamıdır.
De Niro, insanların sadece gördüklerine inandığını
savunan, zeki ve başarılı bir film yapımcısı olan Dustin Hoffman'ın kapısını
çalar.
Bir senaryo uydurmak zorundadırlar “Başım belada/ Koltuğu bırakabilirim
helada” pozisyonundaki “The Başkan” için.
Akla ilk gelen “çakma” bir savaş çıkartmak olur.
Malum, milliyetçi hislerin dalgalanması, kahraman
şerif pozları...
Hep çalışır seçim dönemlerinde.
***(Devamı için
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=20471813&yazarid=25)
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar