HAKARETLER-SÜRGÜNLER-YOKLUKLAR İNSAN HUYUNU DEĞİŞTİRİR Hüseyin Avni Paşa
Nice doğru yapılan hareket zarar ile sonuçlanmıştır.
Lokman Hekim’e
sormuşlar:
“En zor
eğitim/terbiye şekli nedir ?”
“-‘Yoklukla
imtihan olmak’ ile terbiye edilmektir.”
Bu durum terbiyede en
zor eğitim şeklidir. Yokluk ile birçok karakterli insan huy değişimine uğramış
ve hatalara düşmüştür. Örnek olarak
Hüseyin Avni Paşayı verebiliriz.
Hüseyin Avni Paşa [d:Gelendos
18/20- ö. 15 Haziran 1876] 19. yüz yılda yaşamış yakın tarihimizin siyasi
ve askeri hayatında önemli rolü olan
devlet adamımız fakir bir köylü çocuğudur. Isparta vilayetinin Şarki Karaağaç
kazasına bağlı Gelendos köyünde başlayan hayatı Serasker [Genelkurmay. Milli
Savunma Bakanı ] ve Sadrazamlığa kadar yükselmiştir.
Isparta ve Eğirdir’de
halk arasında paşaya dair birçok hikayeler söylenir. İbrahim Alaaddin, Meşhur
Adamlar Ansiklopedisinde (kendisi ablak yüzlü, tıknaz ve şişman bünyeli olduğu
için çocukluğunda kendisine (Sıpa Hüseyin) derlermiş hatta bir gün
babası Gelendostlu İbiş Ahmet Ağa’ya kızarak :
Siz Hüseyin’in yarın nasıl
büyük bir adam olacağını görürsünüz. İstanbul’dan anırır da sesini işitirsiniz, demiş. [Hikmet
Turan Dağlıoğlu, “Hüseyin Avni Paşa’ya Ait Bazı Hatıra ve Notlar”, Ün Isparta
Halk Evleri Dergisi, C 7, (80-81) Isparta 1940, s. 1093.]
Her zaman
fakirliğin/ezilmişliğin yaftasını boynunda hisseden Hüseyin Avni Paşa’ya
geçmişi sürekli olur olmaz muhtelif yerlerde dile/önüne getirilmiştir. Mesela:
Sultan Abdülaziz hükümet
ve millet ileri gelenlerinin sarayda taklitlerini yaptırmak suretiyle eğleniyor ve eğlenceler karşılığında
meddahlara avuç dolu altınlar
veriyormuş. Yine gecelerden birinde Hüseyin Avni Paşa’nın taklidi yapılmış Bu
taklitte: (Eşek Ahmet oğlu Dombay Hüseyin de hoy koy ) diye
meddahın tutturduğu tempo Sultan
Abdülaziz’i çok güldürmüş ve meddaha defalarca bu tempoyu tekrarlatmış. Bu oyundan ertesi
sabah, sarayda sevdiği söylenen kadın tarafından bu konudan haberdar edilmiş ve
çevresinde güvendiği birkaç kişiye de memnuniyetsizliğinden bahsetmiştir.
26 yıllık memuriyet hayatının büyük bir
kısmında hınç duyduğu Mahmut Nedim
Paşa’nın girişimleriyle bir dama taşı gibi oradan oraya sürülmüş, görevlendirildiği yerlerin bir kısmına
gitmeyerek istifa etmiş, gücü bulup serasker ve
sadrazam olduğunda her vatanını seven bir insan gibi ülkenin yararına
hizmetlerde bulunmuştur. Askeri alanda gösterdiği hizmetleri
yaptıkları hizmetler içinde en
önemlisidir. Ordudaki eksiklikleri gördüğünden İmparatorluğu savunacak
kuvvetli, eğitimli ve disiplinli bir
ordu meydana getirmek için azimle çalışmalarına
başlamıştır. Bu konuda başarılı olmak için 1869. Askerî Kanunnamesini
hazırlayıp çıkartarak, yapacağı
yeniliklerin kanunî dayanağını sağlamıştır. Askeri eğitimde klasik metotların yanında uygulamalı eğitim
metotlarınıda kullandıran Paşa, uzun ve
yorucu bir çalışmanın sonucunda modern Türk Ordusunun temellerini
atmıştır. Harp meydanlarında büyük
bir orduya kumanda etmek suret ile askeri kudretinin tamamını göstermek
kendisine nasip olmamıştır.
Hal böyle olunca Hüseyin
Avni Paşa’nın inişli çıkışlı 26 yıllık
memuriyet yılları ve varolma mücadelesi içinde izlediği yol, dikkatimizi çokça
çekmiş, bizi dört kez seraskerlik ve
sadrazamlık yapmış Paşa’nın hayatı incelendiğinde zaman zaman diğer devlet
adamlarında da olduğu gibi Hüseyin Avni
Paşa hakkında da rüşvet aldı, hazine malını zimmetine geçirdi, yolsuzluklar yaptı gibi söylentilerin çıktığı
göze çarpmaktadır. Önceleri gerçekten
dürüst bir insan olduğu hakkında şüphe götürülmeyen Hüseyin Avni Paşa ile
ilgili Sultan Abdülhamithan’ın
hatıratında onun hakkında
“Sürgüne gönderildiği tarihe kadar namusluydu. Sürgünde çektiği yoksulluk ve
acıların sebebini namusunda aramak
gafletine düştü bütün talihsizliği budur”
denildiği
bilinmektedir. Her ne olursa olsun 15
Haziran 1876’da katledilen Hüseyin Avni Paşa
Osmanlı İmparatorluğu’nun 19.yy da yetiştirmiş olduğu cesur bir asker ve
devlet adamıdır.
Sultan Abdülaziz’in 30
Mayıs 1876’da hal edilmesinde önemli rol oynayan Paşa bu görevde iken 15
Haziran 1876 gecesi Midhat Paşa’nın konağında, Abdülaziz’e bağlıolan bir atama
sorunu yüzünden kendisine kin besleyen Çerkes Hasan Bey tarafından vurularak
öldürülmüştür.
Kaynak:
Meltem Valandova , HÜSEYİN AVNİ PAŞA T.C.
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih (Yakınçağ) Anabilim
Dalı ,Yüksek Lisans Tezi Ankara-2007
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar