Print Friendly and PDF

HANGİ ŞAPKA GİYİLECEK

Bunlarada Bakarsınız



DÜŞÜNME: Tefekkür,  idrak,  Teemmül, Zihin,  Us,  Şuur,  Pensée(Fr),  Gedanke (Alm),  Thought(Ing),  Pensiero(Ita),  Reflexion,  Reflection Tanım : Usun kendi kendisini bilgi konusu yaparak ,  zihinsel (ansal) çalışmayı incelemesi.
Pensée sözcüğü Latince danışmak,  karşılaştırmak anlamlarını taşıyan Pensare kökünden türetilmiştir,  düşünceleri ölçerek ve kıyaslayarak incelemek anlamına gelir,  kısacası düşünme eylemi bilgiye yönelen tüm ussal olayları dile getirir; algılama,  duyma,  kavrama,  isteme,  tasarlama,  imgeleme gibi bilinç olgularının hepsini içerir.
Düşünme anlamına gelen ikinci sözcük olan reflexion ise Latince reflexio kökünden türetilmiştir ve aslı anlamı yansıma demektir.  Bu yansıma eytişimsel [diyalektik ] yöntemde,  nesnel gerçekliğin yansıması ile oluşan düşünce seklinde tanımlanır.  Benzer şekilde Kant : "düşünmek yargılamaktır",  İngiliz düşünürü J. Locke ise "bilincin kendi üstüne dönerek kendi işlemleri hakkında bilgi edinmesi" olarak açıklardı.  Bu tanım iki katlı bir düşünmeyi yani düşünmenin düşünülmesini  (Osmanlıca teemmül,  Fr.  reflexion) anlatır ve normal düşünme olan (Osm. tefekkür,  Fr.  Pensée) den ayrılır.  Bu düşünmeye "iç düşünme " adı da verilir.
Aristoteles'e göre düşünme,  insanı hayvandan ayıran belirgin bir özniteliktir,  usun bağımsız ve kendine özgü eylemidir,  karşılaştırmalar yapma,  ayırma,  birleştirme,  bağlantıları ve biçimleri kavrama yetisidir. 
Aristo'ya göre doğru düşünmenin kurallarını belirleyen bilim mantıktır ve Aristoteles mantığında da 3 önemli kural vardır:
Özdeşlik ilkesi: Her kavram kendi kendisine özdeştir.
Çelişmezlik ilkesi : Birbiri karşısına konulmuş iki çelişik yargı aynı zamanda doğru olamaz,  birinin yanlış olması gerekir.
Üçüncünün olmazlığı ilkesi: Birbiri karşısına konmuş iki çelişik yargı aynı zamanda yanlış olamaz,  birinin doğru olması gerekir.
Bu 3 ilkeye bir dördüncü ilke de bazı mantık bilimciler tarafından eklenmiştir.
Yeterli neden ilkesi: Her yargının mutlaka yeterli bir nedeni vardır.
İnsanların düşünme biçemleri üzerinde araştırmalarıyla düşünmeyi öğretme konusunda onculuk yapan De Bono,  insanların yaygın 6 düşünce biçemi kullandığını belirtmektedir.
Şimdi Altı Şapkalı Düşünme tekniği olarak isimlendirilen De Bono’nun fikirleri aşağıdaki gibidir.
Beyaz şapka :Beyaz tarafsız ve objektiftir.  Bu şapka objektif olgular ve rakamlarla ilgilidir.
Kırmızı şapka :Kırmızı öfke tutku ve duyguyu çağrıştırır.  Duygusal bir bakış açısı verir.
Siyah şapka :Siyah karamsar ve olumsuzdur,  kötümserdir. Bir şeyin niçin yapılmayacağım görür.
Sarı şapka :San güneş gibi aydınlık ve olumludur.  İyimser umutlu ve olumlu düşünme ile ilgilidir.
Yeşil şapka :Yeşil bereket ve verimli büyüme demektir. Yaratıcılık ve yeni fikirlerle ilgilidir.
Mavi şapka :Mavi serinkanlılığı temsil eder ve her şeyin üstündeki göğün rengidir.  Düşünme sürecinin düzenlenmesi ve kontrolü ile uğraşır.
Şapkalar işlevleriyle değil renkleriyle tanımlanır, bunun iyi bir gerekçesi vardır. Eğer bir kişiden bir konu hakkındaki duygusal tepkilerini ortaya koymasını isterseniz, ondan dürüst bir cevap almanız hemen hemen olanaksızdır.  Çünkü; insanlar duygusal olmanın yanlış bir şey olduğunu düşünürler. Ancak ”kırmızı şapka” terimi tarafsızdır.  Birisinden bir süre için ”Siyah şapkasını çıkarmasını istemek”,  ondan” Bu kadar olumsuz olmayı bırakmasını” istemekten daha kolaydır.  Renklerin tarafsızlığı, şapkaların sıkıntı duymadan kullanılmalarını sağlar.  Düşünme faaliyeti tasvip edilmeme ya da kınanma tehlikeleri olmayan kuralları tanımlanmış bir oyun haline gelir.  Şapkalara doğrudan göndermelerde bulunur.
Senden siyah şapkanı çıkarmanı istiyorum.
Bir süre için hepimiz kırmızı şapkalarımızı takalım.
San şapka düşünmesi için bu kadar yeterli, şimdi beyaz şapkamızı takalım.
BEYAZ ŞAPKA: Beyaz şapka düşünürü bulduklarını masaya koyar —cebinden bozuk paralar, çiğnenmiş çiklet parçalan ve bir kurbağa çıkaran okul çocuğu gibi zamanla beyaz şapka rolü doğal bir davranış biçimi haline gelecektir.  Kişi artık tartışmaları kazanmak için cümle aralarına lehte ifadeler koymaya çalışmayacaktır. Böylece onda doğayı herhangi bir yan amaç gütmeden inceleyen bilimsel gözlemcinin veya kaşifin tarafsız objektifliği gelişecektir. Harita yapıcının görevi harita yapmaktır.
Beyaz şapkaca düşünmesinin amacı pratik olmaktır. Bu yüzden her türlü bilgiyi ortaya koymalıyız. Önemli olan bilgilerin kesinlik derecesini doğru bir biçimde belirtmektir.
KIRMIZI ŞAPKA :Genel olarak zihnimizin arka planında korku,  öfke, nefret, şüphe, kıskançlık ya da sevgi gibi güçlü duygular yer alabilir . Bu duygusal arka plan algılama biçimimizi sınırlar ve yönlendirir.  Kırmızı şapka düşünmesinin amacı, bu arka planı görünür kılmak ve sonradan ortaya çıkan etkisinin gözlemlemesini sağlamaktır.
Kırmızı şapka takmak düşünüre ”Konu hakkında duygularını bunlardır” deme olanağı sağlar.  Duygulan düşünmenin önemli bir parçası olarak meşrulaştım.  Duygulan görünür kılar, böylece duygular düşünme haritasının veya harita üzerinde rotayı çizen değer sisteminin de bir parçası olurlar.
SİYAH ŞAPKA :Siyah şapka değerlendirmesi özellikle olumsuz değerlendirmelerle ilgilidir. Siyah şapka düşünürü yanlış ve hatalı olan şeyleri düşünür. Neyin deneyime ya da doğruluğu kabul edilmiş bilgiye uymadığına işaret eder. Siyah şapka düşünürü bir şeyin neden İşleyemeyeceğini gösterir,  risklere ve tehlikelere işaret eder.  Tasarımdaki hataları gösterir.
Bu şapka eleştirme şapkasıdır. Ancak bir tartışmada taraf tutmak anlamına gelmediğini özellikle belirtmek isterim. Herhangi bir taraf tutma ve herhangi bir tartışma söz konusu değildir. Olumsuz durumların haritaya katılması için yapılan objektif bir girişimdir. Düşünme ve yöntemindeki hatalara işaret edebilir.
SARI ŞAPKA :Sarı şapka düşünmesi olumlu ve yapıcıdır.  San renk güneş ışığının parlaklığını ve iyimserliğini sembolize eder. Siyah şapka düşünmesinin olumsuz değerlendirmelerine karşılık, sarı şapka olumlu değerlendirmelerle ilgilenir. Bu şapkanın bir ucunda mantıklılık ve pratiklik öbür ucunda hayaller ve umutlar olan bir yelpaze vardır.
San şapka düşünmesi değerli ve yararlı olan şeyleri arar ve araştırır. Daha sonra bu değerli ve yararlı şeyler için mantıklı destekler sağlamaya çalışır. Sağlam temellere dayanan bir iyimserliği ortaya koymaya çalışır. Bu düşünme,  yapıcı ve üreticidir.  Somut teklifler ve öneriler çıkar.
YEŞİL ŞAPKA :Yeşil şapka takmak insanları otomatik olarak daha yaratıcı hale getirmez. Ancak bu şapka düşünürlere daha yaratıcı olmaları için gerekli zamanı ve dikkati sağlayabilir.
Bu şapkayı takan kişi yaratıcı düşünmenin kavramlarını kullanacaktır.  Çevresindeki kişilerden onun yeşil şapka düşünmesi sonucu ortaya koyduğu fikirleri yaratıcı fikirler olarak ele almaları beklenir. En ideali hem düşünürün hem de dinleyicinin yeşil şapka takmasıdır. Verimliliği,  büyümeyi ve tohumların değerini simgeler.
Yaratıcı duraksamayla düşünür.  Bir an için duraksayarak bulunduğu noktada alternatif fikirlerin olup olmayacağını araştırır. Düşünür bu fikirden ileri doğru hareket ederek yeni bir fikre ulaşır. Kışkırtma yeşil şapka düşünmesinin önemli bir unsurudur. Kışkırtma olağan düşünme kalıplamam dışına çıkmamız için kullanılır.
MAVİ ŞAPKA :Mavi şapka kontrol şapkasıdır.  Düşünürün düşünme faaliyetini düzenler.  Konunun araştırılması için gereken düşünme faaliyeti üzerinde düşünce geliştirmektir.  Mavi şapka düşünürü orkestra şefi gibidir.  Diğer şapkaların kullanılması için çağrıda bulunur.  Üzerinde düşünülecek konuları sorunları tanımlar ve soruları biçimlendirir.  Yerine getirilmesi gereken düşünme görevlerini kapsar.
Mavi şapka düşünme sürecini gözler ve oyunun kurallarına dikkat edilmesini sağlar.  Tartışmayı durdurur ve harita türü düşünmede bulunulması konusunda ısrar eder.  Disiplini sağlar Soru sorma düşünmeyi ateşleyen bir yöntem olarak kabul edilir.  İnsanların düşünmesi,  daha çok som işaretleri oluşturarak meydana gelmektedir.  Düşünme bir konu üzerinde somlar sorulmaya başlandığı andan itibaren oluşmaya başlar.
Öğretmen kendisi bizzat düşünceyi uyarıcı sorular üretmek zorundadır.  Sorular düşünmeyi ateşleyici nitelikte olmalıdır.  Yüzeysel sorular,  yüzeysel anlamaya yol açar ve öğrencinin düşünmesini engeller.  İnsanı bir yere götürmeyen sorular,  ölü sorulardır; sonunda zihni
Eleştirel düşünme,  problem çözme gibi bazı yüksek düzeydeki düşünsel süreçler için çizelgedeki becerilerin hepsine birden ihtiyaç duyulabilir
Kaynak: Bilgisayar Eğitimi Bölümü Bilgisayar Sistemleri Öğretmenliği Düşünme Ve Eleştirel Düşünme Özel Öğretim Yöntemleri Dersi Araştırma Projesi Raporu,  T.C. S. DEMIREL ÜNIERSITESI TEKNİK EĞITIM FAKÜLTESİ ELEKTRONİK,


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar