HİLE, ESKİ ŞEYHLERDE ÇOK MUYDU?
Cezerî’nin Kitâbü’l-Hiyel adlı eserinin 11. Kısım, 9. Düzen’inde yer alan düzenin
çalışmasını açıklayalım:
Dökme bakır ayaklı diktörtgen biçimindeki bir tahtın
kenarında iki şeyh karşılıklı çömelmiş oturmaktadır. Şeyhler sağ ellerinde
birer kadeh, sol avuçlarında birer şişe tutmaktadırlar (Ressam hatalı olarak
sağdaki şeyhin şişesini sağ elinde, kadehini sol elinde tutmuş olarak
çizdiğinden şişeler çapraz konumdadır). Burada şişelerin ağzı karşılarındaki
şeyhin kadehi üzerine gelecek şekildedir. Tahtın kenarı yaklaşık 4 parmaktır (
4x2 = 8 cm.). Taht pirinçten yapılmıştır. Alt kısma taban olarak bir levha
lehimlenmıştir. Böylece taht şeyhlerin içtiği sıvıyı toplayabilecek gizli bir
depo görevi görmektedir.
Tahtı işlemeli ve boyalı bir parmaklık çevrelemektedir. Dört
köşesinde ortası boş, yaklaşık 1,5-2 kulaç (2x0,5 = 1 m.) boyunda sütunlar
bulunur. Bu sütunlar yaklaşık bir kulaç (0,5 m.) yüksekliğindeki bir çatıyı
taşır. Çatı işlemeli bir saçakla çevrilidir ve üzerinde çatının genişliği
çapında zarif bir kubbe yükselir.
İçi boş kubbe şeyhlerin içeceği içkiyle doldurulur. İçkiyi
doldurmak için kubbenin alemi çekilip çıkarılır ve içki bu delikten kubbeye
dökülür. Sıvı kubbenin tabanındaki küçük bir borudan azar azar beş parmak
uzunluğundaki (5x2=10 cm.) hafif bir oluğa akar. Oluk çatıdaki iki parmak
(2x2=4 cm.) yüksekliğindeki hazneyi iki eşit parçaya bölen ara bölmeye bir
mille tesbit edilmiştir. Oluk ara bölmenin üzerindeki mil vasıtasıyla serbestçe
dönmektedir (Resimde oluğun etrafında döndüğü mil ve yatak kâğıt düzlemine 90°
çevrilerek çizilmiştir). Oluğun iki kararlı noktası bulunduğundan, üzerindeki
sıvının ağırlığına bağlı olarak sağ ya da sol yöne doğru yatık durumdadır.
Oluğun uçları altından 20 dirhem (20x3,15 = 63 gr.) sıvı kapasiteli iki adet
devrilme kabı bulunur. Devrilme kapları boş olduklarında yatay vaziyettedirler.
Ancak içlerine sıvı doldukça ağırlık merkezleri kaydığından, belirli bir
seviyenin üzerinde, aniden devrilir ve boşalırlar. Sıvının şekilde görüldüğü
gibi oluktan sağdaki devrilme kabına aktığını var sayalım. Devrilme kabı
belirli bir seviyeden sonra devrilip içindeki sıvıyı boşaltırken aynı zamanda
oluğun sola yatmasını ve bundan sonra delikten sızan suyun soldaki devrilme
kabına akmasını sağlar. Bu olay, sağ ve sol devrilme kaplarının devrilme
anlarında, belirli aralıklarla sürekli tekrarlanır.
Sağ ya da sol hazneye dökülen sıvı, sağ ya da sol sütunun
içine akar. Sütunların içindeki borular tahtın altından kıvrılarak sağ ve sol
şeyh gövdeleri ve sol kolları içinden geçerek, şişelerin boynundaki özel
bölmelere uzanır. Sıvı bu borulardan seviye farkı ve müşterek kaplar prensibine
uyarak akar. Şişelerde, aynı devrilme kaplarında olduğu gibi şeyhlerin
avuçlarına, serbest dönebilecek şekilde tutturulmuştur. Şişelerde sıvı, şişe
bölmesinde belirli bir seviyeye ulaşınca, ağırlık merkezinin kayması nedeniyle,
aniden devrilir ve içindeki sıvıyı altındaki diğer şeyhe ait kadehin içinde
döker. Boşaltma sona erince hafifleyen şişe tekrar eski konumuna gelir.
Kadehe dökülen sıvı kadehin altında bulunan bir borudan
şeyhin sağ kolu boyunca akar ve dirseğin hemen arkasında elbiselerinin içinde
saklı küçük bir haznede toplanır. Kol dirsekte bir mil etrafında serbest
dönebilecek şekilde tesbit edilmiştir. Küçük haznedeki sıvının seviyesi
artınca, haznedeki suyun ağırlığı kolu ve boşalan kadehi kaldırmaya yeterli
olur. Şeyh kolunu kaldırarak kadehi ağzına götürür. Şeyh kafaları, gövdelere
serbest sallanabilir şekilde oturtulduğu için, kadeh darbesi etkisiyle hafifçe
sallanır. Aynı olay kadeh yerine gelirken de tekrarlandığından bu olay
seyircide şarabın iyi olduğunu belirleyen bir mimik olarak algılanır.
Kol yukarı kalkıp şeyh içme konumuna geçince, dirsekteki
küçük haznenin içindeki sıvının seviyesi, bir sifonun akma sınırını aşar ve
haznedeki sıvı bu sifon vasıtasıyla tahtın içindeki su deposuna boşalır.
Hafifleyen kol kadehle birlikte eski konumuna gelir. Tahtın içinde toplanan
sıvı, gizli bir musluk vasıtasıyla boşaltılıp tekrar kubbedeki depoya
doldurulabilir.
Kubbe içinde bulunan sıvı tükeninceye kadar tahtta oturan şeyhler
birbirlerine belirli aralıklarla içki ikram etmekte ve kadehlerindeki içkiyi
zevkle içmektedirler. Mecliste bulunan misafirler
ise arkasındaki gizli düzeni bilmediğinden bu esrarengiz olayı hayret ve
takdirle izleyip eğlenmektedirler.
Sinemasız televizyonsuz bir XIII. asır sarayında misafirleri
eğlendirmek için ilginç bir düzen.
Birbirine karşılıklı içki sunan iki
şeyh
Prof Dr Atilla
Bir, Cizreli Bilgin İsmail Ebu'l-İzz'in Mekanik Düzenleri, sh:148
Kaynak.
8-10 Mayıs 1998 tarihlerinde Cizre Kaymakamlığı ile Dicle Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Hz. Nûh’tan Günümüze Cizre” sempozyumunda
sunulan tebliğler, Hazırlayan, Doç. Dr. M. Sait Özervarlı, İstanbul 1999
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar