Print Friendly and PDF

İNSAN - KALKINMA - İDARECİ

Bunlarada Bakarsınız



hzl: Avni AKSOY
Yeryüzünde bugünkü şekli ile insan (Homosapien ve evveli) muhtemelen yarım milyon sene evvel görünmüştü.
Bu mahlûk meyva toplar, av yapar ve ot yerdi.
Zamanla av hünerini, aletlerini geliştirmiş ve takriben 10.000 yıl önce ziraatı öğrenmiştir.
Böylece toplum haline geçen insan harpten sakınamadığı için ihtiyaçlarını gördürmek üzere esaret (kölelik) müessesesini kurmuştur.
Esaret (kölelik), din müessesesi lehinde bulunmadığı devrelerde, her nevi güç kaynağı olmuş bugün hayretle müşahede ettiğimiz kalıntıların yapılmasını sağlamıştır.
Toplumlar kaynak ve iklimi yetersiz buldukça göç, etmişler yeni yaşama sahalarına taşınmışlardır.
Ziraat devresi öncesinde dünyada insan sayısı 2—10' milyon tahmin edilirken ziraat devresinde bu sayı 650. 850 milyona yükselmiştir.
18 inci asrı takip eden endüstri devresinin getirdiği sıhhî imkânlarla nüfus patlaması olmuş, çoğalan insan müvacehesinde dünya küçülmüştür.
Artık insan topluluklarının yeryüzünde göç edecek yerleri kalmamıştır. Artan ihtiyaçlarını teknolojisinin gelişmesi nisbetinde karşılayabilecektir.
Bugün bir kısım insan müreffeh bir hayat yaşarken diğerleri tahsil yetersizliği, iptidaî barınak, kötü gıda, tıbbî bakım yoksunluğu gibi problemlerle karşı karşıyadır.
Geri kalmış, gelişmemiş, kalkınan denen bu memleketlerin nüfusu dünya nüfusunun takriben üçte ikisini teşkil etmektedir.
Bilhassa İkinci Dünya Harbinden sonra millî kalkınma geniş bir etüd mevzuu olmuştur. Birçok milletler halen bu çalışmaların ışığı altında kal. lunma plânlarını kısmen veya tama, men tahakkuk ettirme çabasındadır.
Ancak milletler medeniyet seyrinde geri kalmışlıklarını giderebilmeleri mümkün müdür? sorunu da ortadadır.
Filhakika [ Gerçekten, doğrusu, hakikaten]:
a — Birçok milletler vatan edindiği arz parçasında imkânlarının hepsini kullanmamıştır, ekonomisini bir seviyeye getirmiş ve onunla yetinmiştir.
b — Milletlerin gelirleri yalnız oturdukları vatan parçasının potansiyeline bağlı değildir. 18 inci asır sonunda sanayi devresine giren İngiltere ham pamuğunu deniz aşırından getirmiştir.
c — Teknik bilgi, maharet ve sermaye yurda tabiî kaynaklar dışında gelir getiren nesnelerdir.
d — İlmin getirdiği yeni teknik vatan parçasındaki her potansiyelin faydalı istismarını mümkün kılar.
Bu itibarla kalkınmışlık veya gerilik milletlerin beşerî yönü ile sıkı sıkıya ilgili görünmektedir.
Gelişmemişlik yönünden insan kaynağındaki yoksunlukları dört grupta toplamak mümkündür :
1) Teşebbüs kabiliyeti,
2) Ehil insan gücü,
3) İdarî durum,
4) Millî karakter.
İlk üç maddede idareci, dördüncü maddede ise cemiyet halinde insan mevzubahistir.
Fertlerden terekküp eden cemiyet, düzen ve karakterini fertlerin birbirile olan münasebetlerinden alır.
Fertlerin birbirile münasebetlerini yöneten temel etkenler şekil (1) de özetlenmiştir. En şiddetli etkenler merkezdedir.
Dr. Sigmund Freud tarafından tarif edilen Libido ve Mortido ile onu kaplayan ihtiyaçlar, ilkel insanın bariz vasıflarım aksettirir, Tablo: 1.
Şekilde görülen dış taraftaki beş istek ise medeniyetin getirdiği bir vasıf olup modern insanın zarfını teşkil eder.
Bu zarf maalesef pek zayıftır. Basit tesirlerle yırtılır ayrılır.
Toplumun meselesi de bu yapıda olan fertleri; ekonomik psikolojik ve sosyal hoşnutluk içinde verimli ve kooperatif bir ortamda iş yapacak şekil, de beraber çalışmaya yönetmektir. . Keith Davis -
Bu ameliye ise idareciye terettüp eden «Integration» bütünleme görevidir.
İdareci (Manager) kapsamile her nevi organizasyonun lideri kastedilmiştir.
«İdareci: Diğer şahıslar vasıtasıyla netice elde eden, kendisinin, kendisi namına başkaları tarafından yerine getirilmeyecek belli fonksiyonları olan kimsedir.»  Plânlar, organize eder yürütür, koordine eder ve kontrol eder .
Zayıf idareci, seçtiğimiz tarifin ilk kapsamından dışarı çıkmak dirâyetinden mahrumdur. Serbest teşekkül bünyesinde bulunan zayıf idareci ise, teşkilâtında tek otorite merkezidir, teşkilâtını daha fazla fonksiyonel tipe irca eder, en karakteristik vasfı; yönettiği kişilerin yapabilecekleri işlerin bir kısmını kendisi yaparak teşekkülün lideri olmak vasfından ileri gidememesidir.
Yukardan beri beyan edilen İnsan Cemiyet — ve Cemiyet faaliyetlerini etkileyen faktörler kâle (değer) alınırsa :
Kaynakça :
The Economics of Underdeveloped Countries . Jagdish Bhagwati,
The Economic History of World Population
        Carlo Ciqolla, Practical Business Psychology
        Lairad and Laird Principales of Personnel Mamu. gement - Flippo, Management and Organization . Louis A. Allen.

Kaynak: Avni AKSOY, İnsan - Kalkınma – İdareci, İncelemeler, 1 Haziran 1969 — Türkiye Mühendislik Haberleri, sh: 12-14


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar