KISA KISA
Kendi varlığının dar
hendese‘sini aşmak isteyen kimse, yabancı görüş ve denemeleri de tanımaya çalışmalıdır. Çevre ve
insan kendi kendine, alışkanlıklarından
ve basmakalıp fikirlerinden bir koza örer. Hayallerin en hür şekilde geliştiği şiir, bir kurtuluş ve
yeniden doğuştur. Evler gecenin içinde
kendi içlerine kapanır, fakat çatıların ötesinde gidilmeyen on binlerce
yıldız bilinmezin içinde döner durur.
Mehmet Kaplan, Şiir Tahlilleri 2, Dergah
Yayınları, İstanbul 2007, s. 555.
Boşnak yazar Mehmed Selimovic Derviş ve
Ölüm adlı romanında;
“Ölüm, kaçınılmaz bir
şeydir. Bize yetişeceğini bildiğimiz tek
şey ölümdür. Bunda ne istisna, ne de şaşırtıcı bir şey olabilir. Bütün yollar
bizi ona götürür. Bütün yaptıklarımız, ona hazırlanmış olmak içindir.
Ölüme daima yaklaşılır, ondan uzaklaşmak diye bir şey
yoktur. Yine de o gelince şaşırırız. (…)
Evden eve taşınmaktır ölüm. Ona, yok olmak değil, ikinci doğuş da
denebilir. (…) Ölüm tamamen bir
ihtiyaçtır. (…) Durum değişikliğidir ölüm. Ruh, tek başına yaşamaya başlar.”
[Mehmed Selimovic; Derviş ve Ölüm, Varlık
Yayınları, Ġstanbul 1973. s.18.
“Sevgiyi tanımayanlar
ayrılığın acısını da bilmezler, özlemezler ve gurbet hissi duymazlar.”
Mehmet Kaplan
Aklımı gerdim gerdim,
kopacak kadar gerdim; gördüm ki akıl sınırlıdır ve ötesine yol verici değildir.
İmâm Gazali
“Allah‘ım, beni kendi
kendimden kurtar!”
Necip Fazıl
“Ölümün karşıtı aşktır.
İnsanlar aşk yoluyla ölümü yenmeğe çalışırlar.”
Seyfettin Başcıllar. Yahya Kemal Şiiri.
Tüm hırsızlar aklandı,
Vurguncular aklandı,
Bir sen aklanamadın
Yoksul ve sessiz adam.
Koştun durdun,
Çalıştın durdun
Sonra genç yaşında
Öldün de kurtuldun
Ey benim babam... (Eski Çocuk,
s.114)
**
Yıllar yılı taş koymadan eşsiz yapına
Kullar yine dayandı bak rahmet kapına.
Ey -gizli açık- her dilek ilminde olan
Arz etmeğe ahvali hacet var mı sana?
7 Nisan 1998, Mekke
Lûtfunla coşup el açaraktan ihsâna,
Yarab bu gönül şulesi şevkinle yana!
Gönlüm coşuyor, çare bulunmaz mı buna?
Yanmakta bu ten, aşk odu düşmüş de
cana,
Arz etmeye ahvali hacet var mı sana?
*
Senden ola ger derdime gerçek çare,
Vuslat demidir açmada binbir yare,
Hasret çekerek yanmada gönlüm nare,
Yanmakta gönül aşk odu düşmüş de cana,
Arz etmeye ahvali hacet var mı sana?
*
Dertten beladan gönlümü azad eyle,
Sen darda kalan her kula imdat eyle,
Nefsim silerek aşka düşür şad eyle,
Yanmakta gönül aşk odu düşmüş de cana,
Arz etmeye ahvali hacet var mı sana?
Kaynak: Osman EROĞLU, Seyfettin
Başcıllar’ın Hayatı, Sanatı Ve Şairliği T.C. Gaziantep Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Türk Dili Ve Edebiyatı Ana
Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi Gaziantep Haziran 2013 000
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar