PATTİE MAES ÇIĞIR AÇAN GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİ "ALTINCI HİS"İ TANITIYOR
Pattie Maes'in MIT'deki
laboratuarında Pranav Mistry önderliğinde geliştirilen bu teknoloji TED'in en
heyecan verici olayıydı. Üzerinize giyilebilen ve çevrenizle çok derin bir
etkileşim kurmanın yolunu açacak projektörlü bir cihaz bu. "Azınlık
Raporu" filmini düşünün, sonra biraz daha ilerisini hayal edin.
KONUŞMA METNİ
Uzun zamandır
merakımı uyandıran bir soru var:
Acaba bir altıncı
his geliştirebilir miyiz?
Meta-verilere ya da
bir yerlerde varolan ve neyle karşılaşırsak karşılaşalım doğru kararlar
almamıza yardımcı olabilecek bilgilere kesintisiz ve kolay bir şekilde
erişmemizi sağlayacak bir his. Bazılarınız diyebilir ki "E zaten cep
telefonları bu işlevi görmüyor mu?" Ama ben buna hayır derim. TED'de
birisi ile tanıştığınızda -ki bu konferans yılın en büyük networking olayı
tabi- tanıştığınız kişinin elini sıktıktan sonra "Bir dakika bekler
misiniz telefonumu çıkartıp... ...sizi bir Google'layayım"
demiyorsunuz herhalde. Veya süpermarkete gittiğiniz zaman o upuzun reyonun
başında çeşit çeşit tuvalet kağıtlarının önünde dikilip dururken telefonunuzu
çıkarıp bir browser açarak bir web sitesine gidip hangi tuvalet kağıdı ekolojik
açıdan en duyarlı tercih diye karar vermek için bakmazsınız.
Yani aslında bir
sonraki adımımızın ne olacağı veya hangi faaliyetlerde bulunacağımız konusunda
en uygun kararları vermemize yardımcı olabilecek bütün bu ilgili bilgilere
kolay bir şekilde erişemiyoruz. İşte bu yüzden Medya Laboratuvarı’ndaki
araştırma ekibim bu tip bilgilere kullanıcıların davranışlarını
değiştirmelerini gerektirmeden kolay bir şekilde erişmemizi sağlayabilecek bir
dizi buluş geliştirmek için çalışmakta. Ve bugün burada en son çalışmamızı ki
hala tamamlanmamış olsa da bugüne kadarki en başarılı çalışmamız bu sizlere
tanıtmak üzere bulunuyorum. Aslında cihaz şu anda benim üzerimde ve bunu
tamamen piyasada bulabileceğiniz parçaları bir araya getirerek yaptık ve bu
arada bu cihaz sadece 350 dolara mal oluyor şu anda.
Üzerimde bir kamera
var, basit bir webcam sadece ve portatif, pille çalışan ve ufak bir de aynası
olan bir projeksiyon sistemi. Bu parçalar cebimde bulunan ve haberleşme ve hesaplama
cihazı işlevi gören cep telefonu ile iletişim halinde. Burada izlediğiniz
videoda bütün bu sistemin uygulanması ve dizayn edilmesinin arkasındaki deha
olan öğrencim Pranav Mistry'i görüyoruz. Ve bu sistem sayesinde nasıl
herhangi bir yüzeyi kullanarak hemen önünde projeksiyonla yansıtılan bilgilerle
etkileşebildiğini görüyoruz. Sistem dört mühim parmağı takip ediyor. Şu anda
bazılarınıza belki tanıdık gelen basit işaret kapakları kullanıyor. Ama siz
daha şık bir versiyon isterseniz tırnaklarınızı farklı renklere de
boyayabilirsiniz.
Ve kamera bu dört
parmağı takip edip Pranav'ın yaptığı tüm hareketleri tanıyabiliyor. Bu sayede
bir Long Beach haritasina gidip zoom in veya zoom out yapabiliyor mesela. Sistem
aynı zamanda ikonik hareketleri tanıyabiliyor mesela fotoğraf çekme işaretini
ve bu sayede önünüzde ne varsa fotoğrafını çekebiliyorsunuz. Ve Pranav Medya
Laboratuarı'na geri döndüğü zaman herhangi bir duvara gidip çektiği fotoğrafları
projeksiyonla yansıtarak onlara bakıp organize edebiliyor boylarını
değiştirebiliyor, vesaire yine tamamen doğal hareketler kullanarak. Büyük
ihtimalle bazılarınız iki yıl önce de burada bulunmuş ve Jeff Han'ın yaptığı
tanıtımı görmüşsünüzdür. Veya bazılarınız "Bu Microsoft Yüzey Masası'na
benzemiyor mu?" diye düşünebilir. Ve evet, bu sistemde de doğal
hareketler ve iki el kullanarak etkileşim kuruyorsunuz, vesaire. Ama buradaki
fark herhangi bir yüzeyi önünüze gelen her tip yüzeyi hatta başka bir şey bulamıyorsanız
elinizi kullanarak yansıtılan bilgi ile etkileşim kurabiliyorsunuz. Cihaz
tamamen portatif ve de...
Yani çok önemli bir
fark bu sistemin tamamen taşınabilir olması. Daha da önemli bir fark da şu ki
seri imalata geçildiği zaman bu cihazın maliyeti günümüz cep telefonlarından
daha yüksek olmayacak. Aslında cep telefonundan daha büyük bir cihaz da
olmayacak -- ve ayrıca şu anda üzerimdeki versiyondan daha şık da olabilir. Ama
tabi bazılarınızın "Azınlık Raporu" filmindeki Tom Cruise
kadar "cool" görünme fantezisini gerçekleştirmenin haricinde
bu cihazın bizi çok heyecanlandırmasının sebebi gerçekten de önünüzdeki
herşeyle alakalı bilgilere ulaşmanızı sağlayan altıncı bir his gibi çalışan bir
cihaz olması. Şimdi Pranav'ı kâğıt havlu satın almak için süpermarketteyken
izliyoruz. Ve ürünü eline aldığı zaman sistem görüntü algılama ya da işaretleme
teknolojisini kullanarak elindeki ürünü tanıyor ve bu ürün için yeşil ışık veya
turuncu ışık veriyor. Daha detaylı bilgi isteyebilir. Burada yaptığı tercih
mesela onun belirlediği kişisel kriterlere göre iyi bir tercih. Tabi belki
bazılarınız ekolojik olarak en zararsız tuvalet kağıdı yerine en çok ağartıcı
içereni tercih ediyorsunuzdur.
Kitapçıda eline bir
kitap aldığı zaman kitabın Amazon'da aldığı puanı görebiliyor. Doğrudan kitabın
kapağına yansıtılmış olarak. Bu bir önceki konuşmacımız Juan'ın kitabı Amazon'da
aldığı puan da çok iyi bu arada. Ve işte Pranav kitabın kapağını açıyor ve
kitap hakkında daha fazla bilgiye ulaşabiliyor okuyucu yorumları veya en
sevdiği eleştirmenin verdiği bilgiler mesela Belirli bir sayfayı açtığı zaman
mesela belki uzman bir dostumuzun o sayfada her ne varsa o konu hakkında biraz
daha ek bilgi sunan bir notunu görebiliyor. Gazete okumak... demode olacak diye
bir şey yok.
Okuduğunuz olay
hakkında video kesitler izleyebiliyorsunuz. Maç skorlarını canlı takip
edebiliyorsunuz mesela. Bu biraz daha tartışmalı bir uygulama.
TED'de birisi ile
konuşurken belki o kişinin blogundan veya kişisel web sitesinden alınan ve o
kişi ile ilişkilendirilen kelimelerden veya etiketlerden oluşan bir kelime
bulutu görebiliyorsunuz. Bu örnekte bu öğrenci fotoğraf makineleriyle
ilgileniyor, vesaire. Havaalanına giderken biniş kartınızı elinize aldığınız
zaman size uçağınızın rötar yaptığını veya biniş kapınızın değiştiğini haber
verebiliyor. Ve saatin kaç olduğunu öğrenmek çok kolay: sadece kolunuza elinizi
kullanarak bir saat çizmek yeterli.
İşte hayatta
karşılaşabileceğimiz şeylerle ilgili bütün bu alakalı bilgilere kesintisiz
şekilde erişmemizi sağlayabilecek bu altıncı hissi geliştirmek konusunda şu ana
kadar geldiğimiz nokta bu. Öğrencim Pranav; dediğim gibi bütün bunların arkasındaki deha gerçekten
o.
Çok büyük bir
alkışı hak ediyor gerçekten çünkü son üç aydır pek uyuduğunu sanmıyorum. Ve kız
arkadaşının da ondan pek memnun olduğunu sanmıyorum. Tabi bu cihaz henüz
kusursuz değil, hala üzerinde çalışılan bir proje Kim belir belki bir 10 yıl
daha sonra son haline gelmiş bir altıncı his beyin implantı ile karşınıza
çıkarız. Teşekkürler.
http://www.ted.com/talks/pattie_maes_demos_the_sixth_sense.html
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar