Print Friendly and PDF

REKLAMIN SINIRSIZLIĞI




Ticarette, girdilerin ucuz olarak elde edilmesinin sağlanması ve  kâr marjını başlangıç noktasında yukarıya çıkartılması çok önemlidir. Bunu yapabilmek için çok akıllı ve becerikli olmak, tedbir ve önlem almak gerekir. Ancak bunun zor bir iş olması nedeniyle, insanların zayıf ve irrasyonel yönlerini kullanarak, hedeflerine elde edip ulaşmayı düşünenler de çıkmaktadır. Bu şekilde, ticareti hem etkileyip hem de yönlendirirmiş olabilirsiniz. Mesela; insanların günlük dinlemek ve bilmek zorunda olduğu haber programları yanı sıra dizi, magazin, spor ya da yarışma programlarını takip eden büyük bir izleyici kitlesi bulunmaktadır.
Haberlerle ilgili programında kendi reklamınızı yapmak istiyor musunuz?
Çünkü bu en ucuz reklam ve bilgilendirme çeşididir.  
Yaşadığımız zaman içersinde bunun en güzel şekli, bir şekilde uygulanabildi. Çok büyük  paralar ile başaramayacağınız bir reklamı, birileri bütün kanallarda aynı saatte vizyona koyabilmek imkânını bulabildiler.
Bu tür reklamların  Freud modeli  sınıfına girdiğini belki duymuşsunuzdur. Haberlerde bir hırsızlıktan bahsediliyor. Hem de olmayacak bir yerde. Birde görüyorsunuz ki, herkes o yer ve fuardan haberdar oluyor.
Burada psikanaliz ilminin verileri ortaya çıkıyor. Yani, kazanma hırsı içinde olanların, irrasyonel duyguları kullanarak, insanların bilinçaltlarını harekete geçirmelerinin bir yolunu bulduklarını görüyoruz.
Kazanma hırsı, insanlarda doğası gereği oldukça fazladır. Fakat bu kadarının da, çok fazla olduğunu düşünebiliriz.
Ancak, bunu düşünmek yerine, getirdiği zararları düşününce, “kazanmak için her şey mubah mı? ” sorusunu sormak içimizden de gelmiyor değil…
Aslında insanları ellerine alıp, bozuk para gibi evirip çevirenler, sınırlarını zorlayınca, kendilerini yok eden bakteriler gibi olacağını unutuyorlar. Aşılması zaman ve ihtiyaç gereken herhangi bir şeyi, vaktinden önce elde edenler, hormonlu meyveler gibi zararlı olacaklarını niçin unuturlar? Çünkü zayıflık insanî bir özellik olup, sürekli kullanılan bir şey olmaktan kendini hiçbir zaman kurtaramamıştır.
Sonuçta; ister dünya ister ahiret için olsun, her ticaretin gayesi kazançtır. Ancak haksızlıklar sonucu elde edilen kârların, sonunda ziyan getireceğini unutmamak gerekir.
İnsanların geçim sıkıntılarının arttığı bir dönemde, haber kanallarında, mücevher reklamı yapmak için, akla hayale gelmez saçma sapan işlere tevessül edenler, acaba ekmeğin hesabını yapan insanlardan özür dilemeleri gerektiğini düşünmeleri için ne yapılması gerektiğini, onlara anlatabilmek için söz dahi bulamıyoruz…
Hepimizin gayesi, insanları zengin-fakir demeden mutlu edebilmek için her alanda çalışmak ve gayret etmek olmalıdır. İnsanların zayıf yönlerini kullanarak daha çok zengin olmak yerine, onlara nasıl daha faydalı olabileceğimiz hususunda düşünmemiz, bu amaç doğrultusunda hizmet ve mal üretmemiz halinde, toplumumuzun daha güzel ve mesut olmasını sağlayacaktır.
Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdu ki;
“Bizi aldatan bizden değildir.”

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar