Sorması Zor Sorunlar
İnsanlar söylemeye çekindiği sorunlarını bilgisayarda araştırıyor. Bilmediği sorunu, kendince bir mahremiyete haizde görününce de saklı tutmak istiyor. Sonuçta birşeyde elde edemiyor. Bu nedenle arama motorlarına düşmüş sorularla siteyi ziyarete gelenler için basitleştirilmiş seviyedeki cevaplar halinde ve kısa olarak yazarak kişilere yardımcı olmak ihtiyacını duyduk.
Unutmayalım ki sorun ancak kişinin kendisi tarafından çözüme kavuşturulabilir. Soruyu sormak yanında cevabı anlamak ve uygulamak ile başarılı olabiliriz.
- Sorunların azalması için ne yapmalı?
Birçok konu, sorun olarak önümüze geliyorsa bunun tek nedeni az okumak/bilgisizliktir. Birde tek yönlü okumaların yetersizliği vardır. Mesela dinin insanlara yasakladığı bir konunun sınırını bildiğiniz zaman bunun dışında kalan durumlar serbesttir. Serbest olan kısımı iyice bulabilmek için yasak olan kısmın kesin olarak sınırlarını tespit etmelidir. Her insanın kendine göre bir dünyası ve hayatı vardır. Kimse kimseye benzemez. Mahrem konularda sınırları öğrenince ve sağlığın (en önemlisi psikolojik olan tarafı) elverdiği ölçüde ve maddi âlemin kurallarıyla örfe ters düşmeyecek şekilde hayata yön verebilirsiniz. Sonuçta her şey bilgi-kazanımında bitiyor. Kulaktan dolma bilgilerle bir yere kadar varılıyor; sonrası tabi ki yok.
Haram ve helal bellidir. Şübhe duyduğunuz şeylerde ise kalbiniz halleri size yön verecektir. Sonuçta kalbinizin tatmin olduğu bir durum hasıl oluyorsa bu fiil/düşünce caizdir. Ancak yaptığınız şey sizi rahatsız ediyorsa bu halden uzaklaşmak gerekir. Fetva ne kadar başkasından alınırsa alınsın sonuçta kalbiniz size ait doğrunuzu bulacaktır. Bizim buradaki düşüncelerimizin temeline yön veren husus aşağıda sunacağımız hadis-i şerifin bakışı üzeredir. Bu konuya uygun gelecek Rasûlüllâh sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizden gelen bir nakil şudur. Sahabeden Cabir ra. başından geçen bir olayı şöyle anlatmıştır:
“Yolculuktaydık, bir kişiye taş değdi, başı yarıldı. Sonra ihtilam oldu ve arkadaşlarına “benim teyemmüm etmeme ruhsat var mı” diye sordu. Dediler ki, senin için bir ruhsat göremiyoruz; su kullanabilirsin.” Adam yıkandı ve öldü. Rasûlüllâh sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizin yanına vardık. Durum ona haber verilince dedi ki
“Allah canlarını alsın, adamı öldürdüler. Bilgisizliğin ilacı sorup öğrenmektir. Teyemmüm etmesi veya yarasına bez bağlayıp meshetmesi bedeninin geri kalanını yıkaması yeterdi.” [Ebû Davûd, Taharet, 127.]
Devamı İçin Bakınız
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar