Print Friendly and PDF

SÛFÎ YAHUT ZÂHİD



“Vaiz perişan âşıklara nasihat verme. Sevgilinin bulunduğu yerin toprağı varken biz cennete bakmayız.”
**
"Mezhebimizde şarap helâldir ama ey gül fidanı gibi nazik boylu güzel, sen olmazsan haramdır."
**
Sûfî gül devşir! Yamalı hırkayı dikene, bu acı zâhidliği de tatlı şaraba bağışla. Sofu herzelerini ve akıl almaz saçmalıkları çeng ahenginin yoluna koy, tesbih ve taylasanı şaraba ve sarhoşluğa bırak”
 “Kuru zâhidlikten artık usandım, saf şarap nerede? Şarabın kokusu daima dimağımı tazeler.”
 “Mescitten çıkıp meyhaneye gittiysem hoş gör. Vaaz meclisi uzundu, zaman geçiyordu...”'
 “Hâfız hankâhtan meyhaneye; gitti. Galiba züht ve riya sarhoşluğundan ayıldı, aklı başına geldi.”
 “Zâhidlik hırkamı harabat suyu alıp götürdü. Akıl evini de meyhane ateşi silip süpürdü.”
Hâfız-ı Şîrâzî 
**
Gönül tâ var elünde câm-ı mey tesbîhe el ur ma
Nemâz ehline uyma anlar ile durma oturma
Egilüp secdeye salma ferâgat tacını başdan
Vuzu ‘ suyı bile râhat yuhusı gözden uçurma
Sakın pâ-mâl olursun bûriyâ-tek mescide girme
Eğer nâ-çâr gir sen anda minber gibi çok durma
Müezzin nâlesin alma kulağa düşme teşvişe
Cehennem kapusın açdurma vâ‘izden haber sorma
Cemâ'at izdihâmı mescide saldı küdûretler
Küdûret üzre lutf et bir küdûret hem sen arturma
Hatîbün sanma sâdık müftînün kavline fi'l etme
Imâmun sanma âkil ihtiyârun ana dapşurma
Fuzûlî behre virmez tâat-i nâkıs nedür cehdün
Kerem kıl zerki tâ‘at suretinde hadden aşurma
Fuzûlî
**
Gönül tesbîh çek seccâdeden hiç ayağın ırma
Nemâz ehlinden özgeyle sakın sen durma oturma
İbâdet ehli ol hem özünü kaldırma toprakdan
Vuzû‘dan el yuyup râhat edip şol nefsi yaturma
Yüzün yerlere sür gel bûriyâ tek mescid içinde
Otur minber gibi dâim kafesde kuş gibi durma
Müezzin nâlesin dinle dağılsın dilde teşvîşün
Sakın terk eyleyüp tamu kapusın saha açdurma
Cemâ'atle nemâz terk ideni almış kudûretler
Anun terkiyle lutf it bir kudûret hem sen arturma
Hatîbün sanma kim mülhid anun fi'line uy dâim
İmâmdan gayriye aslâ sakın özünü tapşurma
Niyâzî tâ'ati terk eylemek bil kim fuzullukdur
Kerem kıl terk-i  tâ'atle bu halkı başa üşürme
Niyâzî-i Mısrî

Kaynak:  Doç. Dr. Ahmet Atillâ Şentürk, Klâsik Osmanlı Edebiyatı Tiplerinden Sûfî yahut Zâhid Hakkında, 1996, İstanbul

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar