TEFSİR ÂLİMİ ÂLÛSİ VE AHMET HAŞİM
Ebu’s Sena Şihabuddin Mahmud el Âlûsi
|
|
Doğum
|
|
Ölüm
|
|
Vatandaşlığı
|
Osmanlı Devleti
|
Milliyeti
|
Arap
|
Din
|
İslam
|
Dalı
|
|
Doktora hocası
|
Hüseyin el-Cubûrî, Seyyid Ali b Seyyid Ahmed, Seyyid
Muhammed Emin b Seyyid Ali, Abdülaziz Şevvaf, Alâeddîn Ali Musullu, Ziyâeddîn
Hâlid Nakşibendî, Şeyh Ali Süveydî, Yahya el İmadi, Abdullah el-Ömerî, Şeyh Abdurrahman el-Küzberî, Şeyh
Abdüllatif, Şeyhü’l-İslâm Ârif Hikmet, Hacı Derviş, Molla Resûl Şevki
ve Hafız Muhammed bin
Ahmed
|
Önemli başarıları
|
Âlûsi Tefsiri
|
Etkilendikleri
|
Ebu Hanife
|
Döneminin
etkili alimlerinden birisi olan Âlûsi'nin, 'Ruhu'l
Meani' adlı tefsiri günümüz İslam dünyasında en çok rağbet
gören ve kaynak gösterilen tefsir kitaplarından birisidir.
Âlûsi,
1802 yılında Bağdad'da doğmuştur. 'Âlûs' Irak'ta Fırat
Nehri üzerinde bulunan bir adadır. Hülagu’nun Bağdad’ı istilası sırasında buraya sığınan kişiye ve
ailesine Âlûsi denilmiştir. Daha sonra Bağdad’a gelmiş olan bu aileden birçok
alim ve edebiyatçı çıkmıştır. Şair Ahmet Haşim de Mahmud el
Âlûsi'nin öz torunun oğludur.[1]
Âlûsi
babasından ve diğer alimlerden ders alıp yetişmiş, 13 yaşında ders vermeye ve
eser yazmaya başlamıştır. Fıkıhta Şafii
mezhebine uymuş, Bağdad’ın bir süre Hanefi müftüsü
olmuştur.
Müftülük,
müderrislik ve vakıf faaliyetlerini gündüz yaparken, akşamlarını dostlarıyla
sohbete ayırmış, daha sonra sabahlara kadar da eser yazım işleriyle uğraşmıştır
Âlûsi,
1850 yılında Ruhu’l Meani tefsirini tamamladığı zamanlarda İstanbul'a
gelmiş ve önemli devlet adamarıyla görüşmeler yapmıştır. İstanbul'a geliş
nedenini tamamladığı tefsirini padişaha sunmak olarak belirtse de aslında haksız
nedenle azledildiği Bağdad müftülüğünü geri almak ve bu konudaki şikayetlerini
devlet adamlarına iletmek olduğu kaynaklarda yer alır. Bu seyahatini ise
'Neşvetü'ş Şümul' ve 'Neşvetü'l Müdam' adlı eserlerinde anlatmıştır.
KaynakçaAydın, Cemal Abdullah (2010). "BAĞDAT MÜFTÜSÜ MAHMUD ÂLÛSÎ’YE
(D.1802-Ö.1854)". İstanbul
Üniversitesi Şarkiyat Mecmuası (16).
1.
Ömrüm Benim Bir
Ateşti Ahmet Haşim'in Hayatı, Sanatı, Estetiği, Dramı - Beşir Ayvazoğlu, Kapı
Yayınları, İstanbul 2012,ISBN
9758950768
Erişim:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Alusi
İhramcızâde
İsmail Hakkı
Şiirimizin devlerinden
Ahmet Haşim’in Eyüpsultan Mezarlığı’nda bulduğumuz kabri harap ve bakımsız durumda
Türk
edebiyatının önemli şairlerinden Ahmet Haşim’in mezarının viran hâli, Ziya
Osman Saba’nın mezarının kayıp oluşu, kültür sanat çevrelerini oldukça üzdü. Üç
meslek kuruluşunun konuyla ilgili görüşleri şöyle:
Prof.Dr.
Mustafa Erkal - (Aydınlar Ocağı Başkanı):Geçmişine sahip
çıkmayan milletler istikrarlı bir kültür hayatını devam ettiremezler. Ahmet
Haşim ve Ziya Osman Saba gibi değerli şairlerimize sahip çıkmak, onların
mezarlarını buldurmak ve anma programları düzenlemek bir kadirşinaslık örneğidir.
Dr.
İsmet Çetin - (İLESAM Başkan Yardımcısı): Bu konuda Kültür
Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunacağız ve bakanlık ile ciddi bir
çalışmanın içinde olacağız. Meseleye Kültür Bakanımız sayın İstemihan Talay’ın
da sahip çıkacağına inanıyoruz. TBMM Kültür Dairesi’ne de müracaat edip bazı
çalışmalar yapabiliriz.
Mehmet
Attila Maraş - (Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı): Ahmet
Haşim ve Ziya Osman Saba çok sevdiğim iki önemli şairimiz. Haşim’in bakımsız
mezarı, Saba’nın kabrinin kayıp oluşu, kültür ve sanata ne kadar bîgane
kaldığımızın bir işareti sayılmaz mı? Dileriz, bu konuya mahalli idareler ve
Kültür Bakanlığı sahip çıkar. Türk şiirinin zirvelerinden Ahmet Haşim’in harap
ve bakımsız mezarını uzun araştırmalar sonucunda nihayet bulduk. Yazısı çok zor
okunan mezarın demir kafesi çökmüş durumda. Eyüp Sultan Mezarlığı’nın ana yolu
olan Piyer Loti Caddesi’nde ve diğer ara yollarda Haşim’in mezar yerini
gösteren hiç bir işaret veya levha bulunmuyor. 21 Mart günü yayınlanan Mezarı
kayıp şairler haberimiz geniş yankı uyandırdı. İLESAM, Aydınlar Ocağı ve
Türkiye Yazarlar Birliği konu hakkındaki hassasiyetlerini dile getirdiler.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde görevli olan Necdet İşli ile birlikte yaptığımız
araştırma sonunda, demir kafesle kaplı olan Haşim’in kabrini bulduk. Ne var ki,
bu demir çubuklar yıkılmış ve mezarın üstüne çökmüştü. Mezar taşındaki yazı
ise, zar zor farkediliyordu. Şu satırları okuduk şairin mezar taşında: Şair
Ahmet Haşim Bey Ruhuna Fatiha. Doğumu 1887. Vefatı 1933. Kendisiyle
görüştüğümüz Eyüp Sultan Belediye Başkanı Ahmet Genç, Ahmet Haşim’in mezarına
sahip çıkacaklarını söyledi. Mezarın tanzimi ve çevre düzenlemesi konusunda
gereken işlemlerin yapılacağını belirten Genç, Bu çalışmaları, büyük
şairimizin vefat yıldönümü olan 4 Haziran’a kadar yetiştireceğiz. Ayrıca
Haşim’in vefatının 67’nci yıldönümü münasebetiyle hem mezarı başında bir anma
töreni düzenleyeceğiz, hem de Haşim’le ilgili yazarlarımızın katılacağı bir
toplantı düzenleyeceğiz dedi.
Kaynak:
http://www.mahmuttalhaucar.net/?pnum=22&pt=Şâirlerimizin+Kabirleri
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar