YETİŞTİRMEK ZOR MU?
Gözümüzden birçok şeyden sakındığımız
yavrularımız, okul, dershane ve ev üçgeninde eriyip gidiyorlar. Hepsi
hipodrumda yarışa çıkan atlar olmuş. Kimisi ebeveyni, kimisi öğretmeni,
kimiside arkadaşı ile çarpılarak büyüyorlar.
Herkesin dilinde “hayatı yaşamak
zorlaştı”. Zorlaşan hayat mı, yoksa bizim kendimizce oluşturduğumuz
hırslarımızın, bir mecra bulamayınca, zayıf birey olan çocuklarımızı hedef
alarak mı daha kolay geliyor.
Hepimiz bir zaman çocuktu. Sonra büyüdüğümüzü
zannettik. Hayır. Büyümek olgunlaşmaktır. Zamanımızda kimse büyümek istemiyor
gibi.
Niye büyümek istesin ki, hata çocuk
için bağışlanacak çağdır.
Her ne şekilde olursa olsun, bir çocuğun
anne, babası ve ailesi her şeyden önce gelmelidir. Zannetmiyorum ki; hiçbir
ebeveynin çocuğu için kötü bir niyeti olacağını;
Çocuklarımız okula başladığı zaman başka bir
dünyanın insanı oluyorlar. Hepsi hırsların elinde mahkûm olmuş, patlamaya hazır
bomba gibiler.
Nerede hata yapılıyor?
Çocuklarımız için ne yapılabileceği
hakkında düşünürsek, sözüne itibar edilen olgun büyüklerin
sohbetlerine muhtaç olduğumuz görülecektir. Tecrübelerini anlatacak
ortamlar oluşturularak, duygularını ve hırslarını dizginleyecek konferansların
başlatılması gerekiyor.
İnsan yapısında nasihat dinleme özelliği
vardır. Okullarımız ilkokul seviyesinden başlayarak kişisel gelişim için bu
programlara el atmalıdır.
Yoksa çocuklar büyümeyecek ve çocuk
kalacaklardır.
Önümüzdeki yıllarda yaşı ilerlemiş çocuklarla
hayatın daha da çok zorlaşacağını zannediyorum.
Hayat şartlarına uyum sağlamak çok zordur.
Şartları hazırlayan evin dışındakiler olduğunu düşünmek komplo üretmektir.
Bütün sıkıntıları kendi elimizle oluşturmuyor muyuz?
Sonuçta hırsların kurban olmak herkesin
kaderi olmamalıdır.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar