Print Friendly and PDF

Hatta İza Beleğunnikâh

Bunlarada Bakarsınız




 

İslamiyette evliliğin bir alt sınırı var mıdır Allah azze ve celle Nisa suresinde (6. Ayet)

 وَابْتَلُواْ الْيَتَامَى حَتَّىَ إِذَا بَلَغُواْ النِّكَاحَ فَإِنْ آنَسْتُم مِّنْهُمْ رُشْدًا فَادْفَعُواْ إِلَيْهِمْ أَمْوَالَهُمْ وَلاَ تَأْكُلُوهَا إِسْرَافًا وَبِدَارًا أَن يَكْبَرُواْ وَمَن كَانَ غَنِيًّا فَلْيَسْتَعْفِفْ وَمَن كَانَ فَقِيرًا فَلْيَأْكُلْ بِالْمَعْرُوفِ فَإِذَا دَفَعْتُمْ إِلَيْهِمْ أَمْوَالَهُمْ فَأَشْهِدُواْ عَلَيْهِمْ وَكَفَى بِاللّهِ حَسِيبًا

 Vebtelûl yetâmâ hattâ izâ belegun nikâh(nikâha), fe in ânestum minhum ruşden fedfeû ileyhim emvâlehum ve lâ te’kulûhâ isrâfen ve bidâren en yekberû ve men kâne ganiyyen felyesta’fif, ve men kâne fakîran felye’kul bil ma’rûf(ma’rûfi), fe izâ defa’tum ileyhim emvâlehum fe eşhidû aleyhim, ve kefâ billâhi hasîbâ(hasîben).

Yetimleri deneyin. Evlenme çağına (buluğa) erdiklerinde, eğer reşid olduklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler (ve mallarını geri alacaklar) diye israf ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin. (Velilerden) kim zengin ise (yetim malından yemeğe) tenezzül etmesin. Kim de fakir ise, aklın ve dinin gereklerine uygun bir biçimde (hizmetinin karşılığı kadar) yesin. Mallarını kendilerine geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahit bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter.

buyuruyor Buluğ’u sınır olarak tayin ediyor

İbni Şu’rume bu ayeti kerimeden hareketle buluğ gelince ancak evlilik olabilir diyor

Talak: 4. Ayet

 

وَاللَّائِي يَئِسْنَ مِنَ الْمَحِيضِ مِن نِّسَائِكُمْ إِنِ ارْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلَاثَةُ أَشْهُرٍ وَاللَّائِي لَمْ يَحِضْنَ وَأُوْلَاتُ الْأَحْمَالِ أَجَلُهُنَّ أَن يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَل لَّهُ مِنْ أَمْرِهِ يُسْرًا

Vellai yeisne minel mahidı min nisaikum inirtebtum fe iddetuhunne selasetu eşhurin vellai lem yahıdn, ve ulatul ahmali eceluhunne en yada'ne hamlehunn, ve men yettekıllahe yec'al lehu min emrihi yusra.

“Kadınlarınızdan adetten kesilmiş olanlarla, henüz adet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.”

vallahi ayet-i kerimesi ise Ebu Hayyan şöyle de anlaşılır diyor bir kız çocuğu Adet görmeden otuza 40'a 50'ye geliyor Yani onlar bu ayeti kerimeden kastediliyor böyle bir mutalaa da var orada Nisa suresindeki Bu ayeti yoğunlaştığımızda “evlilik çağı nedir”

Buluğ peki bunu nasıl anlaşılmış

Eğer bedende Buluğ ile alakalı bir alamet yoksa yaşa bakılır

İmam Şafii ile Ebu Yusuf ve diğer bazı imamlar bunu 15 olarak almışlar.

Kız ve erkeklerde…

İmam Azam hazretleri  buluğla alakalı bir alamet yoksa kızlarda 17 erkeklerde 18 dir diyor buluğun sınırı.

Şimdi bu durumda o zaman bir erkek ve kız buluğa geldiğinde İslama göre evlenebilir

Bu yaş sınırlarında oynanabilir mi, oynanır. Nasıl oynanır İslamiyet şu yaşa geldiğinde kız çocuğunu mutlaka evlendirin erkeği evlendirin demiyor bu mübahtır diyor

Bu alt sınırdır zaten bedene baktığınız zaman fıtrat itibariyle biri Baba olabilecek biri anne olabilecek durumda.. Ama toplumun telakkileri değişirse bu yaş sınırları yukarıya doğru çekilebilir. Neden bunu söylüyorum. Hz Ömer Radıyallahu anh zamanında erkekler Rum kadınlarıyla ehli kitap kadınlarıyla kızlarıyla evleniyorlar Müslümanların kızları evde kalıyor Hz Ömer Radıyallahu Efendimiz geçici bir engel koyuyor. Peki ayet var “vel muhsanatu ûtul kitap” yani ehli kitabın kadınlarıyla kızlarıyla evlenebileceğini onlardan İffetli olanlarla evlenebileceğini Allah Teala beyan ediyor

Hz Ömer haşa ayeti mi karşı çıkıyor, asla Peki durum nedir ayeti kerime emretmiyor ki ehli kitap kadının mubah olduğunu söylüyor yani bir emir yok peki burada Vebtelûl yetâmâ hattâ izâ belegun nikâh(nikâha), yanı buluğ çağı,

Peki eğer toplumda birtakım örfler adetler değişti bu 15-16-17-18'e çıktıysa o zaman, bir devlet İslam Devleti varsa bir yerde o devlet karar alır der ki

Şu yaş sınırı olsun veya örf değişiyorsa ona riayet edilir

Mecelle 45. MADDE:

اَلتَّعْيِينُ  بِالْعُرْفِ  كَالتَّعْيِينِ  بِالنَّصِّ

“Örf ile tayin nass ile tayin gibidir.”

Tayin: Belirlemek

Nass: Açıkça belirtilmiş söz

Yani: Bir şeyin açık sözle belirlenmesi ne hüküm ifade ederse, örfler belirlenmesi de aynı hükmü ifade eder.

  Çünkü Kuranı Kerim şu yaşta mutlaka evlendirin böyle bir talimatı yok orada mubahlığın sınırı tayin ediliyor o gösteriliyor

Mecelle 58. MADDE:

اَلتَّصَرُّفُ عَلَى الرَّعِيَّةِ  مَنُوطٌ  بِالْمَصْلَحَةِ

Teb’a üzerine tasarruf, maslahata dayanır.

  Halkın maslahatına göre tasarruf yapılır, şahısların men-faatine göre değil. Hakimin, insanların mallarında ve vakıflar hak-kındaki tasarrufları da maslahata dayanır.

Eğer halkın menfaatine uygun olmazsa, teb’anın mallarında tasarruf caiz olmaz.

Raiyye/teb’a: Umum insanlardır ki, valinin veya devlet yetkililerinin idaresi altında bulunurlar.

Devlet başkanının vatandaşı maslahatını esas alarak bir takım tasarruflarda bulunma salahiyeti yetkisi vardır

O halde kardeşlerim

Bugün ne yapmalı?

insanlar sahabe zamanında olduğu gibi değil daha sonraki dönemlerdeki gibi değil kadınların hak ve hukuku çiğneniyorsa buraya gelirlerdi efendim biz nikah kıymak istiyoruz derdim ki Resmi nikahı yaptınız mı?

Varsa resmini nikah kıyalım

Neden böyle üniversiteden geliyor başka yerden geliyor kızı kandırıyor nikah kıyılıyor bir hafta sonra bırakıyor

O halde kayıt altına alınsın nikahınız kıyılsın resmi, ondan sonra bu nikahı yapalım resmi nikahta da usuller esaslar belli yani böyle bir durum Kur'an'a aykırı bir durum değil

Kur'an-ı Kerim şu yaşta evlenin demiyor Buluğ esas alıyor Buluğ ile alakalı yaş sınırlarında Biraz önce zikretmiştik kardeşlerim

Yani bugün için ne yapmalı Resmi nikah kıyılmadan Dini nikah altın çiziyorum kıyılmamalı esasında nikahtır resmi olmaz Eğer iki tane Şahit Varsa Efendim kıyanda müslümansa bu nikah nikahtır

Allah Teala din-i mübin-i İslam'ı İslam'a düşman olanların şerrinden muhafaza buyursun

Müslüman kardeşlerime müminlere de onların tuzakları karşısında feraset nasip eylesin

Allah'ın dini biz bu dünyaya o dini yaşamaya o dini yüreklere taşımaya geldik memuriyetimiz mecburiyetimiz budu

Oyuna gelme Müslüman


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar