Es-subhu bedâ min tal’atihî
الشاعر: شرف الدين البوصيري
الصُّبْحُ بَدَا مِنْ طَلْعَتِهِ
وَاللَّيْلُ دَجا مِنْ وَفْرَتِهِ
فَاقَ الرُّسُلاَ فَضْلاً وَعُلاَ
أَهْدَى السُّبُلاَ لِدَلاَلَتِهِ
كَنْزُ الْكَرِيمِ مُوْلِي النِّعَمِ
هَادِي الأُمَمِ لِشَرِيعَتِهِ
أَذْكَى النَّسَبِ أَعْلَى الحَسَبِ
كُلُّ العَرَبِ في خِدْمَتِهِ
سَعَتِ الشَّجَرُ نَطَقَ الحَجَرُ
شُقَّ القَمَرُ بإشَارَتِهِ
جِبْرِيلُ أَتَى لَيْلَةَ أَسْرَى
وَالرَّبُّ دَعَاهُ لِحَضْرَتِهِ
نالَ الشَّرَفَا وَاللهُ عَفَا
عَمَّا سَلَفَا مِنْ أُمَّتِهِ
فَمُحَمَّدُنا هُوَ سَيِّدُنا
فالعِزُّ لَنا لإجَابَتِهِ
Es-subhu bedâ min tal’atihî
Ve’l-leylü decâ miv-vefratihî
Fe egar-Rusulâ fazlev-ve ulâ
Ehdes-subülâ li-delâletihî
Kenzül-kerami mevlen-niami
Hâdil-ümemi li-şeriatihî
Ezken-nesebi a’lel-hasebi
Küllü’l-arabi fi-hizmetihî
Sâatiş-şeceru natakal haceru
Şakka’l kameru bi-işâretihâ
Cibril-ü etâ leylete-esrâ
Ve’r-Rabbü deâ li-hazratihî
Nâleş-şerefâ vallâhü afâ
Ammâ selafâ min ümmetihî
Fe Muhammedünâ hüve Seyyidünâ
Fe’l-izzü lenâ li-icabetihî
El medet el medet ya Rasulallah
Ene ene dahilek dahilek ya Habiballah
Türkçe Mânâsı:
Sabah nurunu O’nun çehresinden aldı
Gece ise karanlığını O’nun siyah saçlarından aldı
O fazilet ve ulviyeti ile bütün resullerden üstün oldu
Hidayete erenler yolunu O’nun delaleti ile buldu
Cömertlik hazinesi o hazineden ihsan edendi
Toplumları dinine ve hidayetine erdirdi
Soyu çok temiz, şerefi pek yücedir
Bütün Araplar O’nun hizmetindedir.
Ağaçlar huzurunda koştu, taşlar dile gelip konuştu
O’nun (mucizevi) işareti ile ay ikiye yarıldı
İsra gecesi Cebrail (a.s.) O’na geldi.
Ve Rabbi O’nu huzuruna davet etti
O büyük rütbelere nail oldu.
Allah (c.c.) da O’nun ümmetini affeti
Bizim Muhammedimiz (s.a.v) ki O bizim efendimizdir.
O’nu kabul ettiğimiz için şeref bize aittir.
Yardım et yardım et ya Rasulallah
Ben ben seninle olayım ey Allahın sevgilisi
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar