Devam
Derdime deva oldun…ama seninle tanıştığımdan beri nedenlerime bir cevap bulamıyorum. Hep sil baştan, diyorsun gibi.
Hayalin bile üzerime düştüğünde, bedenimin tam merkezinde bir sıcaklık duyuyorum. İsyan ediyorsun diye kendime söz geçiremiyorum. Bu dünyada başıma ne gelirse gelsin, soğumuyor orası da kalbimde, cayır cayır yanıyor.”
Geçen gün sınırdaki bulutları gördüm biçimleri bana seni anımsattı… rüyamda seni yatağın bir tarafında, yanıbaşımda yatarken ki hâlini, içime dert yağmuru indi.
Bazen seni şelalelerde ve ayın yüzünde görüyorum. Hep çok mutlu bir ifadeler oluyor…sanki ayrı kalmamız olağan bir şeymiş gibi. Bense her şey sona ersin de dudaklarımız buluşsun ve bir daha ayrılmayalım, istiyorum.
Kaderimin acı sohbeti karşıma dikilip, sabret diyerek teselli mi veriyorsun yoksa üzüyor musun bir türlü çözemiyorum.
Her şey baştan yanlış gitti, biz cennetten ayrılırken, seni benden ayrı olmanı istediler mi sahiden…
Bekleyenler gibi, de sonu yine meçhul bir sonsuzluğa uçuyorum. Kimin önde ve arkada olduğu belirsizlikle
Galiba yalnızlık kaderime ben istemeyerek talip olacağım. Kurumuş kemikleri kimse ister mi...Sonunda toprağa kavuşan bedenden kurtulmak gerekiyor...bütün sorunları çözmek için...
Ölmeli, saat geldiğinde...benim için doğru cevap, bu gibi...
…
İsmail Hakkı Altuntaş
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar