Print Friendly and PDF

Şeytan (1989) Warlock

 


103 dk

Yönetmen:Steve Miner

Senaryo:David Twohy

Ülke:ABD 

Tür:Aksiyon, Fantastik, Korku

Vizyon Tarihi:01 Mart 1990 (Türkiye)

Dil:İngilizce

Müzik:Jerry Goldsmith

 Nam-ı Diğer:Warlock: The Magic Wizard

Oyuncular

Julian   Sands

Lori   Singer

Richard   E. Grant

Mary   Woronov

Kevin   O'Brien

Devam Filmleri

1989 - Şeytan(16,011)6.2

1999 - Cadı Avcısı 3(2,098)3.8

1993 - Warlock: The Armageddon(5,831)5.4

Özet

1961 yılında Boston'da Warlock ölüme mahkum edilir ama inanılmaz bir şekilde ortadan kaybolarak günümüze geliverir. Hemen peşinden de cadı avcısı gelir. Warlock burada Şeytanın İncili adlı kitabın üç bölümünü aramaktadır. Peşine ise hem cadı avcısı hem de evine geldiği kadın vardır.

Bu ikisi o şeytanı durdurmak zorundadır çünkü aradığı kitabı bulursa şeytan Warlock dünyayı yok edebilecek gücü eline geçirecektir..

Altyazı

Bugün yıllardan 1691., ÜIke Massachusette, Boston şehri vesaire vesaire 

Gelecek bir papaz olduğu doğru.

 Günah çıkarmalar zırvalıklara dönüşmeye başladı.

Bu güvensizliktendir, fakat bu bir nebze nefretimi büküyor.

 İfadelerin kaynakları bu şeytanı mahkum etti.

 Elini bir sallamasıyla, canlı kediler sepette ters dönüp yandılar.

 Şunun dışında ona bir sorum yok!

 Tanrının adamları önünde suçlarınla yüzleşmeyi seçecek misin?

 Ondan hiç bir şey alamayacağız direnmesi dışında, ben söylemiştim!

 Kimse dehşetin parçası olmayı istemez.

 Şunu itiraf etmesi için gösterdiğimiz çaba başarıIı olmadı

Cümleler son sürat sarfedilirken zamanı çoktan aştık.

 Dava bitmiştir.

 Onlarla olmaman korkunç.

 - Adamdan çok kelimeler çekebilirsin fakat saatlerin tükendi.

 Bugün çok fazla şey olacak.

 Seni buraya getirene kadar 3 kere avlandık Seni kurtardığımıza o kadar emin değiliz.

 İyiki sadece müvekkilimiz var Yardımın ikimizi de kurtardı, Redferne.

 Zannet ve gör.

 - Yarın.

 -Yarın 

Parmaklarındaki kelepçeleri yandığını görmeden çıkarmayın!

 Onu yakarken orada sadece külleri kalana kadar oradan ayrıImayın Ancak böyle hançerleri özgür kalabilir.

 Bana bildir Mahkum kaçtı!

 Chanlize pencereleri patlatıyor.

 Kasırganın diğer ucuda Meladown alanında yere iniyor fakat bu bilgi daha doğrulanmadı.

 Yayın kuruluşlarına göre bu sene klimalardan verim alamayacağız son dakika şeytanlar kazanarak isimlerini bir yukarı sıraya taşıdılar!

Şimdi geri dönüyoruz Sen miydin?

 Kanaması var, yerdeki camlardan olmalı.

 Şaşılacak şey daha kötü bir şeyi yok.

 Hızla vurup kaçanlar ülkesi.

 - Ya da birileri ortadan kaldırmak istedi.

 - Sarhoş olduğunu mu düşünüyorsun?

 Sarhoş birisi olduğunu tahmin ediyorum.

 Ayık birisi olmadığını düşünüyorum.

 Öyleyse bu lanet şeyler nedir?

 -Sakın dokunma.

 Bu zımbırtıları polislere bırak.

 Haklısın.

 Fırtınalar!

 Hadi onu kaldıralım.

 - Hepsini verandaya koyalım.

 Biraz merhamet acıtmaz Kassandra.

 -Evet ya da biraz kurnaz ol Chezz.

 Biliyorsun ki her başıboş dolaşanı eve alamazsın ben varken.

 -Seni de bir gece almıştım.

 Hayır hayır kanepe olmaz!

 Yüz yıI öncesinden kalmıştır o kanepe!

 Nereye?

 -Senin odana.

 - Benimkine mi?

 -Her şey plastik orada.

 İnsülin Pervasızlığın seni kurtarabilir fakat tahmin etmeme izin verirsen kafayı çektin değil mi?

 Telefonlar çalışıyor.

 Birini aramak ister misin?

 NasıI yıI bu olabilir?

 - Hey, Chas, İngilizce konuşuyor!

 İngiliz ingilizcesi!

 Üç asır  -Kardeşim!

 Sadece şuraya uzan ve biraz şekerleme yapıp kendine gel Sakın o kadar yaşlanmama izin verme.

 Tanrım, gerçekten çok korktum.

 İstersen seni şehir merkezine götürebilirim.

 Neye bakıyorsun öyle?

 Yüzüğüme mi?

 Ben akrep burcundanım.

 Ya da öyleydim, işte.

 Astrolojiye pek inanmam da.

 Gerçekten mi?

Kimsenin inandığını düşünmüyorum.

 Sanırım 60 ların modasıydı.

 Aç mısın?

 İlave bir şeyler rendeleyebilirim.

 Bak denemene izin verirdim, fakat küçük parmağım kırıIdı ve şimdi çıkmıyor.

 Kassandra'nın söylediğine göre İngiltere'denmişsin.

 1986 yıIını yaşıyoruz.

 Bir şeyler paketledim ve arkadaşlarımla beraber İngiltere'yi, İskoçya'yı kapsayacak şekilde 

İmdat!

 İmdat!

 Yardım edin!

 İmdat!

 Hayır  Lütfen

 Sadece odasını kiraladığım bir adamdı.

 Yani ben dışarı çıkarken o gelirdi.

 Kamuya ait parklarda hiç kaçıklıkları oldu mu?

 - Hiç odasına pislik erkek arkadaş getirmedi WC-a gibi.

 Ev arkadaşının gay olduğunu sen söyledin.

 - Kaçık değil!

 Büyük fark var.

 - Bize sevgililerinin adlarını verebilir misin.

 Adli tıp raporuna göre "Kurban; dili kökünden koparıImış ve dışarı çıkarıImış şekilde bulundu.

 Boynunun arkasındada ısırık izlerine rastlandı.

Deliller kötü bi durumda.

 Aman tanrım insülinimi unuttum.

 Bu adamı kasabadan birine daha zarar vermeden bulmamızı istemez misin?

 Teşekürler.

 -Bana teşekür etme Treshoreu'a et.

 Güle güle.

 - Hoşçakalın.

 Ruh çağırıcı mısın?

 Üzgünüm bugün sonuncu kişiye de baktım.

 - Ruhlara seslenebilir misin, seslenemez misin?

 Onlara yönelebilirim.

 Özellikle kimi istiyorsun?

 Öyleyse ruhu bana yönelt.

 Ben sadece grup yaparım yani grup seansları.

 Ruhu bana yönlendir.

 - Aklındaki kim?

 Kontrol etmek istediğin?

 - Babam.

 İsmi nedir?

 - Bir çok ismi vardır.

 Bir tanesine ihtiyacım var.

 Zamiel.

 -Zamiel 

Geldim  Zamiel, istediğini sor bana.

 Soracağım ama bekliyoruz.

 - Ne için bekliyorsun?

 Gerçek lordum Zamiel'in gelmesini.

 Ben Zamiel'im ve ne zaman tüm düşüncelerinle buna karar verirsen bana sormaya muktedir olacaksın  muktedir olacaksın  bana sormaya 

Sor bana ne istiyorsan.

 Beni buraya getirmenin sebebi nedir?

 Bir araya getir ve sana geri dönüş için bir şans vereyim

 Biraraya getir benim İncilimi!

 Great Grimoire mı?

 Şimdi, burada Eski ruhlu bir cadı tarafından tekrar okunabilir Ödülüm ne olacak?

Çabalarımın karşıIığı?

 Şeytana hizmet etmek ödüldür!

 - Diğerleri için öyledir Fakat cadılar arasında en bilinen kişi hala burada senin incilini kendinden konforlu hale getirmek için uğraşıyor.

 Ona ne olacak?

 Ne talep edebilirim.

 3 parçayı da bir araya getir.

 Ve o olacaksın.

 O Tek bir kişi oğlu olabilir.

 O ben olacağım Gözlerim kılavuzluk edecek Bir yeri kanadı mı?

Kurumuş kanı olsa bile iyi olur O buradaymış.

 İmzasını tanırım.

 Ama o hayvanı bulabilirim sadece kanının dökülmüş olması gerek.

 Bu pencereyi o yaptı değil mi yoksa o yapmadı mı, buraya mı indi?

 O adamın kanı 

- Hiç bir yeri kesildi mi?

 Nerede göster bana.

 Bu bulabileceğim anlamına gelir.

 Polis merkezi  - Evimde bir adam var.

 Adamın ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyorum ama kanla ilgili bir şeyleri var.

 Tahmni etmekte zorlanmazsınız.

 Pekala adresinizi ekranımdan görebiliyorum bana isminizi verir misiniz Kassandra, "K" ile.

 - oraya hemen bir devriye gönderiyoruz Bu adam etraftayken benim buralarda olacağımı ummayın.

 Çünkü şu anda kaçıyorum.

 - Yalağın nerde?

 Yalağım mı?

 Pekala, suyunu aldığın yer.

 Anladım musluğu soruyorsun Seni hayvan en son oyunumuzu oynuyoruz seninle.

 - O da ne?

Papazlar onu bulmak için kullanır Bir çeşt pusula mı?

 - Cadı pusulası.

 - Ondan bahsediyorum, o nedir?

Hangisi?

 Bu nedir öyleyse?

 -Daha önce de söyledim, cadı pusulası.

 ooh demek istediğin cadıydı.

 Somantha, Tabitha gibi cadı dedin.

 Erkek cadı dedim.

 O adam bir erkek cadı mıydı?

 - Tek derdi gün ışığıydı Ve bu aletler onu bulacak değil mi?

 İğne onun yönünü gösterecek.

 Yakınlardaysa hızlı dönecek uzaktaysa yavaş.

 Güzel.

 Ne saçmalık!

 Bu şey işe yaramayacak.

 Biraz zaman ver!

 Kan çok azdı.

 Zaman Tanrı'nın elindedir dostum.

 Caroline'nın yeni kalesinin korunduğunu önceden düşünmeliydim Sadece bir babası tarafından kovulacağımı umuyordum, bir çok babası varmış.

 Birisi dışarı çıkıyor.

 -Olduğun yerde kal!

 Polis!

 Elindekine dikkat edin!

 Bütün gücünü taş taş üstünde bırakmamak için kullanıyor, duy beni o bir şeytan, o saf kötülük

Onu merkeze götüreceğiz Fakat şimdi size bir tavsiyem bu evden uzak durun.

 Biraz izin verir misiniz?

 Hızlı olacağım.

 Acil servisler bölümüne ulaştınız.

 Yönergeleri dinleyip hangi servise ulaşmak istiyorsanız tuşlayınız.

 Düşün, bugüne kadar yalnızca renksiz hayatın olduğu için üzüldün.

 Rentum, Oskulum, Tormentum bir günün 20 yıI olsun.

 Bu adam bana bir çeşit "Hoodoo" büyüsü yapmış omalı!

 Beni bir anda,20 iken 40 yaptı!

 Bunu hakedecek ne yaptım?

 Yetenekli olmadığı suç yoktur.

 Diğer kapıdan tamam mı, diğer kapıdan.

 Üst kısmı açmamız gerekecek gibi gözüküyor hah?

 1691 mi?

 - Merhaba.

 Neredeyse 300 yıI kadar olmuş!

 - Sana acımasızca görünebilir ama, bir de benim açımdan bak.

 Bunu O mu yaptı?

 -'Onca kahrolası yıIda sadece, bir partiye gidebildim.

 Acınası bi durum.

 Bu mimber masayı O mu kırdı?

 - Evet O kırdı.

 Bak, seni buraya eşyaları tamir edesin diye getirmedim, bana ne olacak!

 Yüzümü nasıI düzelteceksin?

 - Senden neyini aldı?

 20 yıIımı!

 - Nesne olarak.

 NasıI bir nesne?

 - Küçük bir şey, sana ait bir şey.

 Bileziğim olabilir.

 Bunun gibi değil mi Sihirli bileziğimi ondan geri al.

 Ondan sen almalısın.

 Ancak böylece büyüyü düzeltebilirsin.

 - Düzeltmek mi?

 Bu onu çok çabuk kızdırır.

 Bu senin mi?

 Hepsi mi?

 Sadece tuz.

 - Uzak mesafe götürücünü al.

 Bir dakika yerinde duramaz mısın!

 Dediğine göre büyüyü ancak bileziğimi geri aldığımda mı bozabilirim, cadı adamdan mı?

 Parmaklarını bir şıklatmasıyla vücudumu bu hale getiren adamdan mı?

 Bu tek yolu bunu yapmak zorundasın.

 Başka soru olmasın.

 Bunu görüyor musun, yapmak zorunda olduğum tek şey bu insülin!

 Yapmak zorunda olduğum için de nefret ediyorum!

 Hemen saçlarımı tekrar keseceğim.

 Hey o kadar da aşağılamaya gerek yokmuş ardından bir tenis eteği alırım kasabadaki fıkır fıkır kaltaklardan bir farkım kalmaz Kusura bakma Redfern O adamı kendi başına bulmak zorundasın artık tek başınasın.

 Sen kavrayamamışsın.

 Neyi kavrayamadım?

 - Ne büyüsü yapıIdığını.

 20 yıI yaşlandım.

 - Yaşlanmadın.

 YaşIanıyorsun.

 Söylediğine göre yarın kalktığımda 60 yaşında mı olacağım?

 -Böyle söyledim.

 Cadıyı bulup bileziğini geri almadığın zaman, yarım haftaya kalmaz ölürsün.

 ÖIür müyüm?

 - Yaşlanmaktan.

 Hiç faydası olmadı.

 - Hadi oyalanmayalım.

 Şu işi bir düzlüğe kavuşturalım Tek istediğim bileziğim.

 Sana ne yaptığıyla sessiz bok parçası kadar ilgilenmiyorum.

 Tekrar 20 yaşında göründüğümde tek başınasın.

 Anladın mı ahbap?

 Bak eğer acıktıysan, bir yerde durabiliriz.

 Tamam, Ne yapıyorsun öyle?

 Deriyi tuzluyorum.

 - Şaka değil bu değil mi?

 Ne işe yarayacak?

 -Cadı tuzdan tiksinir.

 Onu kınayamam  Tuz, şeker savaşmaya çözüm yolu bulunmalı.

 Bu bokların hepsi seni öldürebilir.

 Söyler misiniz bayan biz yolun sadece bir tarafından mı gidebiliriz yoksa, taraf seçebiliyor muyuz?

 Sadece tek taraf.

 - Biz hangi tarafında olmalıyız?

 Sağ tarafta.

 Dikkatini önüne vermelisin, yan tarafına değil.

 Olanlara bakın, 17. yüzyıIdan gelmiş biri bana araba kullanmayı öğretiyor.

 Ne de çabuk öğreniyorsun.

 Güzel bir vuruş!

 İşte gidiyor 10 yardı aştı, tabela 10'u gösteriyor  Topu saklıyor, durdu güzel güzel bir hareket daha, pasını veriyor, gidiyor  Pas attığında küçük oyuncular sen ve takımın arasındaki eşini ararlar Onlar doğru top yolunu kesmeyi ararlar, tamam mı?

 Evet 6 puan!

 Kıçına tekmeyi basıyorum.

 Daha ilk seferden uçuş hakkı kazanamyız.

 Kimse Tampa Koyu Takımı olamaz Hiç futbol maçı izlemez misin?

 - Sesler nereden geliyor?

 Ne?

 Müzik.

 - Oradaki kiliseden.

 NasıI oluyor da sen burda oluyorsun?

 - Hiç bir zaman gitmem.

 Babam İsa ve 12 havarisi zımbırtısından oldum olası nefret eder Kabul edildi, Senin sıran Sen nasıI oluyor da orada değilsin?

 - Kilisede mi?

 - Evet bugün pazar.

 Cadılar kilise alanlarına asla giremezler.

 Bana cadı olduğunu mu söylüyorsun!

 Cadılar kız olurlar!

 Bazıları da erkektir.

 - Süpürgen nerede?

 Hani şu uçan süpürgen.

 Hiç "Oz Büyücüsü" nü izlemez misin sen?

 Uçmak için uçan süpürgelere ihtiyacım yok.

 - Gerçekten mi neye ihtiyacın var?

 Mastercard geçerli mi?

 - Bol miktarda kimliğin varsa geçerli kılabiliriz.

 20. yüzyıIın parası.

 Harika bir şey.

 Sınırını istedğin kadar artırabiliyorsun Sonra 50 papel eksiliyorsun Bu da neydi?

 - Tepelerin ardından gelen çöl tilkileri.

 Buralarda çöl tilkileri çok olmalı ha?

 - Parktaki çocuk bir tanesi tarafından vahşice öldürülmüş.

 Bazen bunu yaparlar aşağıda bazı şeyler parladığı zaman gelirler.

 Bu çocuğun güzel bir teknikle bütün derisini yüzmüş.

 Bir dakika!

 ÖIdürülen çocuk sizin oğlunuz muydu?

 Acınızın çok yeni olduğunu biliyorum, fakat bir soru sormam gerekiyor.

 Vaftiz olmuş muydu?

 - Siz de kimsiniz?

 Neden bana bunu soruyorsunuz?

 vaftiz olmuş muydu?

 - Hayır.

 Babası böyle şeylerden hoşlanmaz.

 Evet ipucu ver bana Cadı artık daha hızlı seyahat edebiliyor.

 İzleri takip edemiyorum.

 Çocuğu onun öldürdüğünü mü düşünüyorsun?

 Cadılar insan yağına göz dikerler.

 Özellikle bu vaftiz olmamaış bir erkek çocuğunkiyse.

 Sadece tek bir işe yarar.

 Neye?

 - Uçarak ilerlemesine.

 KK den Tusona'ya  İçinde küçük insanlar yok.

 - Bunu anlamıştım.

 NasıI çalıştığını bilmek ister misin?

 Eğer bize cadıyı bulmada yardım edecekse.

 Büyük bir ihtimalle hayır.

 Hey Dünya'nın yuvarlak olduğunu biliyor musun?

 Uzun bir süredir biliyorum.

 Bana bir şey sor.

 2 yıllık yüksek okul mezunuyum.

 Hadi, Bir şeyler sor bana.

 Neden yüzünü boyuyorsun?

 - Biraz makyajın hiç yanlış bir tarafı yok.

 Özellikle de şimdi.

 - İyi kadınlar yüzlerini boyamazlar!

 1691 yıIından bahsediyorsun.

 Makyajdan nefret mi ediyorsunuz?

 Eğer benim Marion'um  İyi kadınlar kendilerini boyamazlar.

 Sen evli misin?

 - Ne.

 Az önce "Benim Marion'um" dedin de.

 O kim?

 İlişki kurmak zorunda değiliz.

 - Kız kardeşin mi?

 Lütfen sorgulamayı kes.

 - Dur burada?

 - Bu kadar sinirlenecek ne var.

 Dur!

 Leş gibi kokan bir su salamurunun ne kadar beyni olur ki!

 Tanrım!

 Tanrım  Beni bırak ve git.

 Ne kadar kötü olduğunu bilmek istemiyorum.

 Lütfen, Iütfen bakma.

 Neden beni sadece öldürmedi?

 Bundan daha kötü bir şey olamaz.

 - Bu çok düşündürücü.

 Kremalar bozulmuş.

 - Bu olamaz onları daha dün ödünç almıştım.

 Tatmak ister misin?

 - Hayır, yapmam gereken bir dolu işim var baba.

 Eğer yardım etmeyeceksen atı benim yerime dışarya çıkarabilir misin?

 Sana bir soru sorabilir miyim?

 Lütfen bu kez kaynatma ama.

 Sor.

 - Marion kim?

 Cadıyı aramanın sebebi o değil mi?

 Düne kadar böyle şeylerle ilgilenmezdin.

 - Düne kadar 20 yaşındaydım.

 Senin yaşlarındaydı.

 Yani gerçek yaşında.

 İlahi bir güzelliği vardı.

 Tanrıdan gelmiş lekesiz bir ruhtu Benim Marion'um, eşim.

 O benim iyiliksever karımdı.

 - Evli olmadığını söylememiş miydin?

 Bu çok önceydi.

 Buraya gelmeden de önce.

 Ona ne oldu?

 Cadı sebep oldu.

 Lütfen arabayı durdur.

 - Sorun nedir?

 - Arabayı hemen durdur, kızım!

 Redferne, pusula!

 - Kurtul ondan!

 Tanrı bize, onu geri veriyor!

 Bende paslanmazı var artık ona ihtiyacımız yok.

 Onu bulduk değil mi?

 Şuna bakar mısın!

 Ekmek kabarmadı.

Esmerleşti fakat kabarmadı.

 Bir şeyler unutmuş olmalıyım Ambarınızdakinin ne olduğunu anlatın bana Büyülendiniz mi!

 - Sen de kimsin?

 6 köşeli işaret!

 Siz mi yaptınız yoksa siz değil misiniz?

 - 6 köşeli işaret 30 yıIdır orada.

 İşaret bana ait.

 - Amish mi?

 - Menonit.

 Büyülenenler için burdayız.

 İşte orada.

 - Nereden geldi?

 Çabuk, çivileri getir!

 Baba, ne tür şeytani haltlar karıştırıyorsun.

 Bu insanlar da kim?

 Eğer çocukların varsa, buradan götür.

 Onları al ve git.

 Bir dakika,seni burada tutacak bir fikrim var.

 Bütün bu zırvalıkları alıp burayı eski haline çevir.

 Beni dinle!

 Atlar bu sabah huzursuzdu.

 Kremalar bir gecede bozuldu.

 İşaretleri biliyorsun.

 Züppelik yapma.

 Penileri buraya sıkıştır.

 Herhangi bir büyülü söze karşı.

 Söylediğimde merdivene yaklaş ve destekle.

 Sadece ben söylediğimde açacaksın.

 Asla onunla gözgöze gelmeyin, asla ona korkunuzu belli etmeyin.

 Korkunun çok çabuk kokusunu alır.

 Dikkatli ol.

 O buradaymış.

 Motus, dardares  Bunun için gelmiş Cennetin koruduğu Grand Grimoire'ın peşinde.

 Büyü kitabı bütün cadılar saklar Grimoire'ı.

 Fakat bugüne kadar yokedilememiş kara büyü kitaplarının incilidir Grand Grimoire Cadıların gözü daima ondaydı!

 Oysa bir yaprağını burada buldum.

 Boston Kilisesi yani Batı Kilisesi'nin elinde bir parçası olmalı!

 Kitabı 3 parçaya ayırıp cadılara darbe yapıIması anlaşmasını ben önermiştim  Onu kutsanmış bir yerde hiç bir yere yayıImasın diye saklamak zorundalardı oysa şimdi sayfalar etrafta geziyor  Cadı nerede?

 - Uçup gitmiş.

 - Anlamıyorum.

 Eğer o -cadıların en kaltağı- sayfaları ele geçirdiyse neden bir sayfayı almadan gitsin, neden bir sayfa bıraksın?

 Gitmedi.

 Merdivenler!

 Bütün meraklılar burada daha önce hiç böyle şaşırmamıştım.

 Yerleştir!

 Cadıların uçabildiğini unuttun mu?

 Hiç bir şeyi unutmadım!

 Kendi sonunu hazırlamadın mı Redferne?

 Kendi sonunu hazırlayan sensin.

 Bir hayat çaldıklarından çok daha fazlası olduğunda  Öyle görünüyor ki üçü de seninkinden çok daha iyi çalışıyor.

 Neden gitmesine izin verdiniz?

 Botlarını çıkarın.

 Benim lanet bileziğim nerde?

 Gözlerine bakma!

 Hayır!

 Kaçıyor!

 Pirinç anahtarlar seni lanetinden koruyacaktır!

 Kaçıyor.

 Cadı göz göre göre kaçıp gidiyor!

 - Gidersem ölecek!

 Çekiç!

 Al onu!

 İzlerini en dibine kadar çivile!

 Çivi mi?

 Çivilemek mi?

 Küçük bir silah versen daha iyi!

 - Kutsanmış çekici al!

 Topallatabilirsin!

 Çiviler  Yardımcı olabilir miyim?

 Hayır.

 Hissediyor musun?

 Anahtarlar her saatte bir saatin iğnesi yönünde çevrilmiş olmalı.

 Sargılara dokunma.

 Sabaha kadar kanaman duracak.

 - Ayın çıkmasıyla tamamen bitmiş olacak.

 Durumu nasıI?

 Senden özür dilemek için bir bahanem yok.

 Cadının ellerinde ölen çok kişi gördüm benim tarafımdan sadece bir kişinin kurtarıIma şansı vardı.

 Unut gitsin.

 Anlıyorum.

 Ayrıca  Bileziğimi geri aldım!

 - Ve iş güzarlıklarda yapmadın!

 Pusulayı yeniden kurmalıyız.

 Bileşenleri bulmak çok kolay; pirinç, bakır, cam  Fakat onun kanı en önemli olanı  Burada ve burada  Beni yeterince uzun zaman izledin.

 Gaz sağda, fren solda.

 Bu sabah benden daha iyi şoför olduğunuda gördük.

 Sürmek mi?

 Ben mi?

 - Bunu al benzin için.

 Sana bir kağıt verdiklerinde sadece bir isim karala herhangi bir isim.

 Asla kontrol etmezler.

 Gelmiyor musun?

 - Arabamı al, paramı al, ve en iyi dileklerimi.

 Her gün mektuplaşırız Redferne!

 Bir anlaşmamız vardı hatırladın mı bileziğimi alıncaya kadardı!

 Ve aldım adamım!

 - Sana neler yaptığını biliyorsun, hepsini gördün!

 Niçin gitmeyeceğimi düşündün?

 NasıI bu kadar sakinsin?

 - Eğitim alman için çok geç İsmin ne?

 - Kassandra,"K" ile.

 O zaman dikkatle dinle beni, Kassandro "K" ile.

 Cadı kitabın 2 parçasına da sahip.

 Bu onu daha hızlı yaptı.

 3.

 parçaya sahip olduğunda ne elde edecek biliyor musun.

 Bilmek istemiyorum.

 İstemiyorum.

 O kitapta Tanrının kayıp ismi var.

 İçinde Tanrının ismi var kayıp ismi Kayıp ismi.

 Öğrenmek istemiyorum.

 - Bu isim yaratıIışı gerçekleştirdi Eğer Tanrının gerçek ismi olan bu isim tersinden söylenecek olursa, bütün evren hiç yaratıImamış olur, tersine döner!

 YaratıIışın tersi mi?

 Bana anlatmak istediğin bu mu?

 Dünyanın bir parçası  - Bütün dünya!

 Bu adam ödümü patlatıyor ve o da bunu çok iyi biliyor.

 Sana zarar vermesine izin vermeyeceğim.

 Bir dahaki sefere büyüler olmayacak, altıgenler olmayacak, iksirler olmayacak.

 Bir dahaki sefere beni öldürecek.

 - Sana zarar vermesine izin vermeyeceğim.

 Kuzeye doğru mu gidiyoruz?

 - Bana güven bu sefer.

 Dinle biz bu yoldan sürmeye devam edeceğiz.

 Ne yapmış olacağız?

 1961'de çocuklar birbirlerinin üzerinden zıplamazlar mıydı?

 Birdirbir mi?

 İşte bildin.

 Aynen öyle, arkasından sürüklenmek yerine birdirbir oynayacağız.

 Ondan önce Boston Kilisesi'nde olup kayıtları ele geçireceğiz, haklı mıyım?

 Cadıyı ve pekala kitabın son parçasın unut.

 Çaktın mı?

 Ya kilise yerinde durmuyorsa?

 Bu olasıIığı planlamamıştım.

 Eski Batı Kilisesi mi Yeni Batı kilisesi mi?

 Hiçkimse Sommerset Sokağı'nda yaşamaz.

 Bu kadar gevşeklik yeterli.

 Teşekürler santral.

 Hala o bıçağın üzerinde mi?

 Bana ver onu.

 -Golf sopamı mı?

 Hayır bıçağını.

 Çantamda tutabilirim.

 Ya kırbaçın?

 Neden sordun?

 Onunla binmemize izin vermeyeceklerdir.

 Neye bineceğiz?

 Sadece kırbacını bana ver, tamam mı?

 Hepsi 596,36 tuttu.

 Nakit mi kartla mı ödeyeceksiniz?

 Kartla  sanırım.

 Afedersiniz, çıkış numarası 40 mı?

 Doğruca gidin, ve sola dönün.

 Teşekür ederim.

 Olamaz  Bilgisayar çökmüş olmalı.

 - Tam da zamanı.

 Acele etsen iyi olur, yoksa uçağı kaçıracağız.

 Redferne  Hadi oyalanacak zamanımız yok.

 Şu esen makinaya mı, onlardan birine mi  - Uçağa.

 Fakat adamlar içinde mi gidiyor?

 Kroz zrak?

 Bizim gibi adamlar.

 Haydi!

 - Hayır, hayır  Sen bana bak.

 Benim zamanımda sadece cadılar uçmaya kalkışırlardı.

 AsıI sen bana bak tamam mı?

 Kitap Boston'da ve dışardan bilen birisi onu bulmadan almak zorundayız.

 Kıçım çiftlik evinde yeterince uçtu, doğrudan aşağıda olmalılar Bu konu hakkında ne yapalirim?

 Burda mı duracaksın  Kahretsin!

 Bunu da nereden buldun?

 - Çiftlik evinden.

 Hayır, biliyorum nereden bulduğunu ama bundan hemen kurtulmamız lazım.

 Hiç bir silahımı bırakmıyorum.

 Bak uçağağı kaçıracağız.

 Ver şunu!

 Hayır.

 Bak, pislik.

 Safariye çıkmış kadar doluyum.

 Eğer sana bir şey yapmanı  - Sakla onu -Saklayayım mı?

 Ne diyorum sana sakla sadece!

 Boston!

 Yeni almış gibi görünüyorsunuz Onu sizden alabilir miyim?

 - Cesedimi çiğnemen gerek.

 Aile yadigarıda.

.

 İşte böyle.

 Geçti değil mi?

 Şimdi biraz uyusan iyi edersin.

 Şimdi neyin var?

 - Aramızda bir cadı var.

 Beni özgür bırak!

 Yükleri nereye koyuyorlar?

 Bir dakika yerinde duramaz mısın?

 39 milyon fit yerden yüksekteyiz.

 Dışarırya çıkmanın hiç bir yolu yok.

 Bozuk krema, mavi alev  - Buna imkan yok Redferne.

 Bütün işaretleri görüyorum!

 - Bak onun burada olmadığını biliyorum.

 NasıI bu kadar emin olabiliyorsun?

 Onu gördün.

 - Artık kitabın peşindeyiz hatırladın mı.

 Onu gördün ve bana hiç bir şey söylemedin!

 Onu arkamızda bıraktık Redferne!

 Bak, Boston'a ekstra motorları olan bir uçakla varmak üzereyiz.

 Unut onu tamam mı?

 O hala bizimle burada!

 Ben bu tarafa bakacağım, sende oraya bak.

 Endişelerinden kurtul onlar ağır gelemden önce Tamam mı?

 - Bundan dolayı kızmadım Bu işte bir cadının ayağı var.

 Onun nefesinin ve tadının izini sürdüm?

 Belki başka bir cadıdır iyi cadı Glenda gibi olamaz mı?

 Diğer batıdan iyi cadı.

 İyi cadı mı?

 Tatlı rüyalar, Redferne.

 - İyi cadı.

 Tahmin etmeme izin verin.

 California'dansınız değil mi?

 - Nerden bildin?

 Soluna yönel.

 Ne?

 Boston meydanından yeni geçtik değil mi?

 Evet.

 - Boston meydanını yeni geçtik değil mi?

 Kuzeye doğru seyahat ediyoruz değil mi, Tremont Sokağına?

 - Evet Tremont üzerindeyiz.

 Şimdi batıya yönel.

 Kilise çok uzakta değil.

 Bu yoldan gitmeyi düşünüyorum.

 - Dikkat et Cambridge'in dışındasın Hey bak ahbap, buraları 1958'den beri avcumun içi gibi bilirim, sen ne kadardır biliyorsun?

 Sakın cevaplama Favorilerin kulaklarında ve yüzünde olmadığı zamanlardan beri.

 Buranın batısında.

 Ondan sonra neden "Lakers" dan nefret ettiğimizi sorarlar.

 - Peder içeride konuşabilir miyiz?

 Konuşmak mı?

 Çok özel.

 Lütfen.

 Yarın gelirseniz daha iyi olur.

.

 sabah 8:30'dan sonra herhangi bir zaman.

.

 Kiliseye çağır  Grand Grimoire'ı korumak için Bazı papazlar onun hakkında bir şeyler biliyorlar ben kayıtları imzalayan tek kişi değilim fakat kimse hatırlamıyor nasıI ve niçin ellerine geçtiğini.

.

 Kilisenin eline geçtiğinden beri Bir çeşit cadı kitabı değil mi?

 Acaba kayıtları görebilir miyiz?

 Bu gece?

 Kilise sayfaları hiç bir ödül karşıIığı satıIık değildir.

 Sizler belge koleksiyoncuları mısınız?

 Öyle mi?

 Buraya bir şeyler satın almak için gelmedik O kitabı artık bulmak zorundayız.

 Burada değil Pekala kitap burada değil olsaydı ne yapmayı umuyordunuz.

.

 Uzun zaman önce ayrıIdı.

 Bölündü.

.

 O burada.

 Dünya'nın bir ucundan geliyoruz Hayır burada değil.

 - Evet burada.

 Bir şey sorabilr miyim bu kitabı bulmayla niye bu kadar ilgileniyorsun?

 Biz onları kullanarak varoluşu yıkacak kişiyi engellemeye çalışmakla ilgilieniyoruz Lanet kitabı bulursak Tanrının tahtından indirilişinin iğrençliğini durdurmuş oluruz.

 ve oluşumun tamamının şeytanın deliğinde yutulmasının onaylanmasını durdurmuş oluruz.

 Soran sendin.

 Burada  Tanrının yıIı, 1692, Boston şehri.

 Defter.

 Biz ona "Karanlık Kitap" dedik, diğerleriyse "Kutsal Anahtar".

 Grand Grimoire.

 -Bu o!

 "Aşırı derecede dikkatli ol.

 Lucifer'in bir dolu yüzü olan avukatları  " Ve dilini iyice derine koydular.

 Bu kitabın nasıI parçalandığını hatırlıyorum.

 Öyleyse nerede?

 Bakıyorum  Birinci parçası evlilik için kullanıIan masaya yerleştirilecekti.

 - Evlilik masası.

 Diğer parçası bu sıralarda Carolina'da bulunan bir papazlığa verildi.

 - Çiftlik evi olmalı.

 3.

 parçası  - Evet?

 Eğer burada yazanları iyi çözebildiysem, 3.

 parça hala Boston'da.

 Bu AC değilse ne peki!

Pekala nerede?

 Mezarlıkta mı?

 - Defin ettikleri yer, neresi olduğunu biliyorum.

 Şimdide mezarlarımı kazacağız?

 Bana anlatmaya çalıştığın bu mu?

 Eğer şans yanımızdaysa kazmayabiliriz.

 Sayfalar hala güvende olabilir.

 Hiç bir cadı kutsanmış bölgeye ayak basamaz.

 Bu kimin fikriydi?

 - Çok şey değişmiş.

 Zamanında burada gözetlediğim aşina olanları geren bir park vardı.

 Kasabanın en kaba yeri.

 Orada.

 Duydun mu?

 - Neyi?

 Bilmiyorum, sanki  Eğer bu rahatsız etmeyse hiç olmadığı kadar "iyi" diyebilirim.

 O ikisi bu gece buradaydı değil mi, onlara ne anlattın?

 Erkek olanı, Redferne.

 Pekala, biz bir çok şeyden bahsettik.

 Bana kitabın sayfalarından ve en gizli yerlerinden bahset.

 Sayfa mı?

 Korkarım neden bahsettiğinizi bilmiyorum.

 Oturmana izin veriyorum.

 Onları hissedebiliyorum.

 - Onları mı?

 Bunu nereden biliyorsun?

 - Bir oğIan ve bir kız.

 Eğer bana bilmek istediklerimi söylerseniz ikiside sağIıklı doğarlar.

 Yalvarırım, anlat ona, Stuarte.

 -Anlat bana, Stuarte aksi takdirde  Çocukların mucur kadar soğuk doğmuş olurlar.

 Şimdi anlat bana.

 Kutsal toprakları biz nereden anlayacağız?

 - Zeten biliyoruz.

 Bu iyi bir şey mi?

 Bu toprak daha önce kutsanmış.

 - Bu demek oluyor ki sayfalar güvende değil mi?

 Eğer hala buradalarsa.

 Papaz bir mezarın pamaklıklarına büyülü bir imza işaretledi.

 Bir altıgen sembolü.

 Ben bu tarafı araştırıyorum, sende o tarafı.

 Altıgen sembolü mü?

 Altıgen sembolü.

 Redferne!

 Bunun gibi mi?

 - Bunun gibi.

 Eğer kilitleri o zamandan beri değiştirmedilerse.

 Açamaz mıyız?

 - Hayır, onunla buradan gidebiliriz.

 Güzel fikir, güven bana.

 Eğer gerçekten gerekliyse açarız.

 GILES REDFERNE Haydi, Redferne.

 Giles güzel bir isim.

 Bak sonsuza kadar yaşayacağını mı düşündün?

 Açmaya mecbur değilsek açmayalım.

 Yani çürümüş cesetini izlemek zorunda değilsin Buradaki anlaşma da neymiş?

 MEZARLIĞI TAŞIMA PROJESİ Redferne!

 Buraya geri dön!

 Mezarları taşıyorlar!

 Mezarları diğer tarafa taşıyorlar mezarlığın boyutunu artırmak için!

 Ve bu bana çok kötü şeyler olacağını hissettiriyor.

 Eğer duvar bu taraftaysa o zaman diğer taraf mezarlığın gerçek parçası değil midir?

 Sen bu şeyin içinde olamazsın.

 Sayfalar içinde olabilir, fakat sen içinde değilsin.

 Aklını mı kaçırdın?

 Bu benim kendi tabutum.

 Sen ölmedin!

 İşte tam burdasın.

 Bak 20.

 yüzyıI gelmeden önce zaten ölmüş olacaktın, Bir de bu yönünden bak.

 Bir insanın öşmeden nasıI hem mezarı hem tabutu olabilir?

 Biraz zor bir yoldan keşfettik.

 Yapmama izin ver.

 Özellikle bakmasan iyi edersin.

 - Tamam seni yakında ararım.

 Şimdi nasıI?

 - Bakmasan iyi edersin.

 İçinde bana ait bir insan cesedi var mı?

 - Bakmasan daha iyi.

 Şimdi nasıI görünüyor.

 - Daha iyi değil.

 Cennetin kutsaması adına!

 - Ne umuyordun ki?

 Sana bakmasan iyi edersin dedim ama sen baktın.

 Glikoz gibisin.

 - Sayfalar!

 Al onları ve çabuk ol!

 Acele et!

 Sana acele etmeni söylemedim mi!

 Birazcık bile acımıyor olmalı.

 Sadece bir çift daha.

 Şimdi tek yapmamız gereken sayfaları kutsal topraklara geri götürmek.

 Redferne, sanırım o burada.

 Sayfalar!

 Sayfalara dikkat et!

 Sayfaların yarısını al ve git!

 Hayır!

 Süren doldu, Redferne!

 İddiaya girerim senin fikrin.

 Dur!

 Küçük bir takasla ilerleyeceğiz Sayfalara karşıIık genç bayan.

 Önerin önemsenemez görünüyor.

 Şimdi bırakırsam herkes ölmüş olacak.

 YaratıIışın tersine dönmesi, sadece aptallar inanır buna.

 Sayfaları bana ver Redferne.

 - Hayır!

 İnan bana, onun ölümü diğerlerinin yanında gölgede kalacak.

 Ve sen küçük ateşin ışığında ölürken silahsız kalacaksın Bak ona Redferne!

 ağzı, bacakları, göğüsleri  İkimizin de tanıdığı birine ne kadar da çok benziyor.

 Değil mi, Redferne?

 Onu yaşatalım mı?

 Yoksa tatlı Marion'a mı katıIsın hemen?

 - Sayfaları al.

 Fakat ellerinle al.

 - NasıI olacak bu?

 TıIsım yok, uçmak yok, büyü yok.

 Al sayfaları, eğer yapabilirsen.

 Kutsal tarafta olan sensin hiç bir şeyden vazgeçmedin.

 Sayfaları al, eğer yapabilirsen.

 Beni böyle mi korkutuyorsun?

 - Ben diğerlerinin korkusuyum.

 Sen değilsin, büyülerin!

 - Çok uzun zamandır bu anı bekliyorum.

 Daha fazla oyalamak iyi olurdu.

 Korku, anlat nasıI hissettiriyormuş?

 Kuralların nasıI değiştiğini hisset bakalım.

 Ben yeni doğmuşları geceleri evlerinden kapan kişiyim!

 Ben yaşamındaki en gaddar ve en namert kişiyim!

 Ben doğarken yıIdızlar tarafından seçilmiş kişiyim!

 Ben cehennemin kapısını açıp Şeytan'ın saltanatını Dünya'ya yayacak kişiyim!

 Şimdi bana Tanrının adını söyle!

 Biliyorum!

 Adını biliyorum!

 Yarattığın herşeyi yok edecek kelimeyi biliyorum!

 Biliyorum!

 - Hayır!

 Söylemesine izin verme!

 Tuzlu suyu dene yassı surat!

 Sana sonsuz minnettarım.

 Çok teşekür ederim, Kassandra.

 Kassandra "K" ile.

 Yetişkin iki yaşam aynı zamanda kesişmesede  Biz yap  Yani söylemeye çalıştığım  Redferne 

Seni daima hatırlayacağım zaman bitene kadar ve zaman bittikten sonra da

 Vur beni!

 BONEVILLE TUZ OVALARI||

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar