Ebedi Azapta Olsa Aşkımıza Sana
Al-Hallac'ın
Kitab el-Tawasin
Melekler
Âdem'e secde ettiler: Müsade üzerine. Ve İblis secde etmemekte direndi: Uzun bir zaman geçirmişti müşâhede üzerine...[1]
Derken işleri
karmakarışık hale geldi. Kötü zanlara kapılmıştı. "Ben ondan üstünüm"
diye tutturdu.[2]
Örtüler
arkasında kaldı; toprakta kıvranıp durdu.
Azap gerekli olmuştu artık.[3] Ebedler boyu azap...[4]
Kaynak:
Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK, Hak ve Aşk Şehidi Hallac-ı Mansur Ve Eseri, Yeni
Boyut,1996, İstanbul, sh: 341
[1] "Bu
miişâhede mele-kûtu müşâhedeydi, Hakk'ı müşâhede değil. Eğer Hakk'ı müşâhede
olsaydı, onun için: "Kâfirlerden oldu" (Kr, Bakara, 84 vs.) denmezdi.” (Baklî, a.g.e.)
[2] "İblis
görünüşte davasına sadakatinden öyle yapmıştır. Oysaki iç âlemi, tevhidin
aksinedir..."
"Ortada Âdem, İblis diye birşey yok.
"Orta" diye bir şey yok! Eğer muvahhidsen Allah'a kafa tutmak ne
demektir? Muvahhid, Hakk'ın celâlinden gayrı bir şey göremez, kafa tutmak şurda
kalsın." (Baklî, a.g.e.)
[3] Ruzbihân
Baklî, tefsirinin bu konuyla ilgili ayeti izah eden bölümünde (Kr. Bakara,
32-34) Hallâc'dan şunları naklediyor:
"Mansûr demiştir ki:”İblis"e: "Secde
et" dendiğinde Hakk'a şöyle hitap etti: "Ruhumdan, senden başkasma
secde etmeme şerefini gide- recek misin? Âdem'e mi secde edeyim? Bana, bu yönde
bir emir ver- men, beni bu işi yapmamaya sevketmen olacaktır." Hak dedi:
"Seni ebedler boyu azaba mahkûm ederim.” İblis dedi: "Bana edeceğin o
azap esnasında, beni görecek misin?" Hak dedi: "Evet!" İblis
cevap verdi: "Beni görmen, bana bakman, azaba tahammülüm için yeterli- dir.
Dilediğini yap bana!"
[4] Son
iki paragraf Farsça metinde —Arapça olarak- yer almıştır. Arapça metinde
yoktur.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar