Oubliette
Yumuşak tenini, tatlı dudaklarını
Diri ve genç vücudunu
Öpmüş birine
Yaşam ve ölüm çok mu önemli
Senin kadar bir başkası güzel
olsa
Hani derim o da olabilir
Yok ki
Seni istiyorum
Sen de beni istiyorsan
Gelsene
İçimde senden başka bir şey kalmadıki
Geç olmasın
Bir kez daha öpsem
Ne güzel olur benim için
Diyorlar
Güzellik uzun sürmez
Sendeki güzelliğin sonu yok ki
Biri olmazsa biri daha var
Kaybedilenlerle güzelliğin
eksilmez ki
Benimde sahip olduğum
Tek bir kalbim var
Onu da karşılıksız sana verdim
Daha verecek başka bir şeyim olsa
Sana vermek en büyük şereftir
Hiçbir şeyi sevmezken
Hayattan seninle keyif aldım
Kalp ve ruhla yaşamak
Sevmenin yolunu
Seninle öğrendim
Yolum beni nereye götürse…götürsün
Hepsi sana çıkıyor…daha ne olsun
Sana veriyorum kendimi
Bütün bunlar olsa bir rüya
Hiçbir rüya sonsuza dek sürmez
Sadece sen ve ben
Yapmak istediğimizi
Beraber hemencik yapıverelim
Yaşamda ve ölümde sen ve ben
Yan yana olmak istiyorum.
Nereye gideceksen al götür beni
Daha önce bu tür şeyleri
Bilemezdim
Sevginin birçok yüzü varmış
Kalbim bir seni seçti
Tek istediğim senin sevginmiş
Önümü göremiyorum
Ne düşünmeliyim
Aptallar hayal edermiş sadece
Sahip olamayacaklarım şeyleri
Ancak beni ayakta tutan iradem
Senin hayalini hayal etmekle
Dik durabildi
Duysun herkes
Kim alacak benim olanı
Gün ışığımı
Sevincimi
Her yerde benimle seni
Sanmasınlar
Beni unutulan yerde bıraktılarda
Vaz mı geçeceğim
Ben Yusuf…sen sevdamsın
Gelebilirsen gel…gelemesende
Sen daima benimsin
İsmail Hakkı Altuntaş
Oubliette:
Fransızca oublier* kelimesinden türemiştir ve unutulma yeri
manası taşır. Zindan gibi parmaklıkları, kapıları filan olan başında bekçilerin
nöbet tuttuğu bir yer değildir. Bazısı gerçekten bildiğin çukurken, bazıları
havada asılı tutulan kafesleri olan zifiri karanlık, mahkum olmasanız bile
mahkummuşsunuz hissi yaratan yerlerdir.
Çeşitli amaçlarla kullanılır. Bazen elinizde çok değerli bir
mahkum vardır ve kaçma şansının dahi olmasını istemezsiniz, birisi ailenize
karşı bir suç işlemiştir, cadıdır, heretiktir falandır filandır, bunların izole
bir biçimde elinizde tutmuş olursunuz. Orta çağ'da anglo sakson ve fransız
şatolarında çeşit çeşit unutulma yerlerine tanık olabilirsiniz ama geneli çukur
şeklindedir. İnsanın içi acıyor orada kalmış insanların durumlarını hayal
ettikçe. Tam bir trajedi.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar