Print Friendly and PDF

YAMAN DEDE (DİYAMANDI) Abdulkadir Keçeoğlu (1988-1963)

Bunlarada Bakarsınız

 

DAHİLEK YA RASÛLELLAH

Gönül hûn oldu şevkinden, boyandım yâ Rasûlellah,

Nasıl bilmem, bu n râna dayandım yâ Rasûlellah,

Ezel bezminde bir dinmez figandım yâ Rasûlelah,

Cemâlinle ferahnâk et ki yandım yâ Rasûlellah!.

 

Yanan kalbe devâsın sen, bulunmaz bir şifâsın sen.

Muazzam bir sehâsın sen, dilersen rûnûmâsın sen;

Habib-i Kibriyâ'sın sen, Muhammed Mustafa'sın sen;

Cemâlinle ferahnâk et ki, yandım yâ Rasûlellah!.

 

Gül açmaz, çağlayan akmaz İlâhî nurun olmazsa,

Söner âlem, nefes kalmaz felek manzûrun olmazsa,

Firak ağlar, visal ağlar ezel mesrurun olmazsa,

Cemâlinle ferahnâk et ki yandım yâ Rasûlellah..

 

Erir canlar o gülbûy-i revanbahşm hevâsından,

Güneş titrer, yanar didarının, bak ihtirâsından;

Perişan bir niyaz inler hayatın münteh âsin dan;

Cemâlinle ferahnâk et ki yandım yâ Rasûlellah!.

 

Susuz kalsam, yanan çöllerde can versem elem duymam,

Yanardağlar yanar bağrımda, ummanlarda nem duymam,

Alevler yağsa göklerden ve ben masseylesem duymam,

Cemâlinle ferahnâk et ki yandım yâ Rasûlellah!.

 

Ne devlettir yumup aşkınla' göz, râhında can vermek!

Nasip olmaz mı Sultanım Haremgâhında can vermek,

Sönerken gözlerim âsân olur âhmda can vermek,

Cemâlinle ferahnâk et ki yandım yâ Rasûlellah!.

 

Boyun büktüm, perişanım, bu derdin sende tedbîri,

Lebim kavruldü âteşten döner pâyinde tezkiri,

Ne dem gönlüm murad eylerse taltif eyle Kıtmır'i,

Cemâlinle ferahnâk et ki yandım yâ Rasûlellah!.

 

AĞLATMA BENİ

Yak sînemi ateşlere efganıma bakma;

Ruhumda yanan ateşe, nîranıma bakma;

Hiç sönmeyecek aşkıma, îmanıma bakma;

Ağlatma da yak, hal-i perîşanıma bakma.

 

Ağlatma ki âlâmımı tahfife de başlar;

Ağlatma, serinletmededir bağrımı yaşlar;

Rahmetme sakın, gerçi dayanmaz buna taşlar;

Ağlatma da yak, hal-i perîşanıma bakma.

 

Yaşlar akarak belki uçar zerresi aşkın;

Ateşle yaşar, yaşar değil, yaresi aşkın;

Yanmaktır, efendim, biricik çaresi aşkın;

Ağlatma da yak, hal-i perişanıma bakma.

 

CANANIN HARİMİNDE  

Geldim sana kan ağlayarak sızlayarak bak

Aşkınla yanan benliğime durma hemen ak.

Ak, sönmesin âteş alevim dinmesin ancak 

Ağlat beni, inlet beni, tâ haşre kadar yak.

Artır ne olur âteşinle bağrımı dağla

Yansın bu vücûdum, fakat eksilmesin aslâ

Hicran ile yak, vasi ile yak, aşkına bağla

Ağlat beni, inlet beni, tâ haşre kadar yak.

Bir katreyim amma yine umanlara doymam

Topraklara, yapraklara, insanlara doymam

Hem âteşe, hem nura ve zindanlara doymam

Ağlat beni, inlet beni, tâ haşre kadar yak.

Ben sende yitirdim   tenimi, cânımı ey şâh

Buldum yine her zerre içinde seni billâh

Şellâle-i esrârını dök ruhuma her gâh

Ağlat beni, inlet beni, tâ haşre kadar yak.

 

DÎDÂRINI GÖSTER

Yıllardır açar didelerim gelmez o cânân

Yıllarca uzaklarda yanan dîde-i giryân

Bir dem görün Alla.h için, üftâdene bir an

Göster bana dîdârını gel ey ulu Sultan.

 

Senden gelen âvâze-yi kutsiye vuruldum

Bir lâhzada yüzbin kere coştum da duruldum

Hasretle gördüm ne yazık, işte yoruldum

Göster bana dîdârını, gel ey ulu Sultan.

 

Sordum seni kartallara kıskandılar onlar

Sordum seni şimşeklere hep yandılar onlar

Sordum seni umulanlara nâlândılar onlar

Göster bana dîdârını gel ey ulu Sultan.

 

Sultan Veled'in pâyine düştüm de geçende

Sordum seni ahım yanarak kalb-i dehende

Bir kerecik olsun gelerek hâbıma sen de

Göster bana dîdârını gel ey ulu Sultan.

NEY

İçi boş, benzi soluk, aşk ona olmuş mâye

Derd-i hicran ile 'feryâd ediyor Leylâ'ye

Yükselir hıçkırarak aşkı onun Mevlâ'ye

Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlâ, nâye.

 

Bu cihanın ötesinden geliyor nağmeleri

Kanatır dem çekerek sineyi, hatta ciğeri

Erişir mi buna kudret, buna insan hüneri

Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlâ, nâye.

 

Bu ne aşkın, bu ne derdin, bu ne mestin sesidir

Bu ne tizin, bu ne evcin, bu ne peştin sesidir

Bu ezelden gelir Bezm-i Eles'in sesidir

Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlâ, nâye.

 

Arşa çıktıkça bu ses sanki felekler tutuşur

Melekûtun tabakâtmda melekler tutuşur

Yayılır nağmesi âfâka yürekler tutuşur

Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlâ, nâye.

 

Bu kesin nevha nedir âh, mealin mi senin

Nefesin mi, ya sesin mi, ya cemâlin mi senin

İnleten nâyı firakın mı, visâlin mi senin

Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlâ nâye.

 

Onu almaz, ne bu dünya, ne semâlar ve o nûr

Neyin esrarına sinmiş bu he hikmet, konuşur

Neye hicran ile inler, bu ne mâtem, bu ne sûr

Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlâ, nâye.

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar