GÜMÜŞ HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR / YANLIŞ BİLİNEN DOĞRULAR
Hazırlayan: Yıldıray Yıldırım
GÜMÜŞ.
Bu gümüşün ne kadar da çok düşmanı var.
İnternette HİDROJEN PEROKSİT içiren insanlar gördüm.
Gidin onlarla uğraşın.
İnternette KÜKÜRT içen ve içiren insanlar gördüm
MMS adı altında ZEHİR içiren insanlar gördüm.
Azıcık doz aşımında hastaneye bile yetişemezsiniz.
BUNLARI İÇİNCE !!!
GÜMÜŞ sizi niye bu kadar çok korkuttu da aslı astarı
olmayan iftiralar ediyorsunuz ?
İlaç şirketleri ile de ortak değilsiniz.
*
Peki o zaman araştırmadan okumadan incelemeden kulaktan
dolma ÇAKMA bilgiler ile niçin Gümüş’ü yargılarsınız?
*
Gerçi hoş. hem iyon yaşifa internet sitemde bu konu ile
ilgili makale de yayınlasam
PUBMED ( tıp hekimleri / eczacılar / veteriner hekimler
/ diş hekimleri / hemşireler / biyoogların takip ettiği güncel MAKALE
yayınlanan site ) üzerinde onbinlerce NANO GÜMÜŞ üzerine makale varken gerek
yok galiba
*
Ve SADECE ÜLKEMİZDE BENİM bildiğim en az 12 adet GÜMÜŞ
İÇEREN krem ya da ilaç varken yüzlerce medikal alanda ürün ya da biyosidal
alanda gümüş içerikli ürün varken Gümüşle olan derdiniz nedir ?
En basit ve hemen hemen heresin bildiği SİLVERDiN krem
adı üstünde SİLVER . gümüş içerikli yaralarda kullanılan
krem şimdi aklınıza takılan sorulara geçelim . . .
* *
Birileri soruyor.
SARIMSAKLA yenir mi ?
Niye yenmesin kardeşim . Delinin teki kuyuya taş atmış
biz bir türlü çıkartamıyoruz.
bana gelsin birisi ispatlasın . bununla ilgili TEK BİR
çalışma göstersin. zerre alakası yok. sarımsağın içinde olan besinler /
aminoasitler / proteinler / vitaminler diğer besinlerde de mevcut.
Gümüş
toksik mi
?
Evet . toksik . ama insana / hayvana/ bitkiye toksik
değildir.
bize zarar veren bakterilerde ve virüslerde ve
bakterilerde toksiktir.
insan bedenine /
hayvan hücresine / bitki hücresine ZARAR verdiğine dair bana HİÇ BİR BİLİMSEL
kanıt sunamazsınız.
Ben binlerce makale taradım arkadaşlar. bulamadım . eğer
beni bulamadığımı bulan varsa getirsin bana. düzelteyim iddialarımı da
Gümüş öldürür mü ?
evet . bakterileri öldürür. ( zararlı bakteriler )
öldürür. mantarları ( zararlı mantarları ) öldürür. virüsleri ama sadece ZARFLI
VİRÜS grubunu öldürür.
ispat ?
çok var. çalışma ? çok var. ekte . yazının en sonuna onu
da kısa kısa başlıklarla ve makalelerin orjinal linkleri ile yayınlayacağım.
Evde yaşayan AKAR grubu canlılar var. bunlara MAYT
dersiniz . pek çok ALERJİK sorundan sorunludur.
NANO GÜMÜŞ onu da öldürür.
KOLOİDAL GÜMÜŞ de öldürür.
İYONİK GÜMÜŞ de öldürür.
GÜMÜŞSUYU FAYDALI
BAKTERİLERİ ÖLDÜRÜR MÜ?
Öldürmez.
ispat !
Evde yoğurt ya da kefir mayalayın. hatta SİRKE kurun.
şalgam üretin. BOZA üretin.
Mayalarken de 2 litre sütün ya da ürünün içine 10-20 ml
kadar nano gümüşsuyu ilave edin. Bildiğiniz gibi bir yöntem ile mayalayın.
Böylece süt içinde oluşan ya da oluşabilecek zararlı bakterilerden kurtulmuş da
olursunuz. Aynı zamanda yoğurt gayet güzel mayalanır.
Ekmek de mayalayabilirsiniz.
İşte diğer üreticiler / merdiven altı üreticileri bunu
üretemez üretemediği için de gerek çakma profiller ile. gerek farklı kişileri
üzerimize salarak bizi aşağı çekmeye çalışırlar
Bizi aşağı çekmeye çalışacağınıza bizi geçmeye
çalışsanız ya .
Bizi karalamak yerine bizden daha iyisini yapmaya
çalışsanıza .
Ama yok . Biz illa ki başarılı olanı karalayacağız.
Efendim gümüş derimizi mavi yapar mı ?
Hayır…
Bizlere mavi adam / şirin baba diye tanıtılan bir de şu
olayı inceleyelim şimdi de.
Ailenin üyelerinden 2013'te yaşamını yitiren ve
"şirin baba" lakabıyla Tanınan Paul Karason.
Bu kişi Gümüşsuyu
kullandığı için değil. Genetik bir rahatsızlığı olduğu için mavi renk deriye
sahip idi arkadaşlar.
Evet. Yanlış duymadınız. ! Hastalığın ismini ve bu
hastalığın niçin mavi adam / şirin baba görüntüsü oluşturduğunu anlatalım
kısaca. Ve konuyu da kapatalım. Ekte bu mavi adamın soy ağacını da
yayınlıyorum. Hemen hemen hepsi de bu hastalıktan müzdarip idi. Bu sorunu
çözmek için gümüş kullandı ama başarılı olamadı. Yani gümüşsuyu mavi adam
yani methemoglobin hastalığına iyi gelmez.
***
Fugate ailesinin kanlarında aşırı miktarda
“methemoglobin” denilen bir çeşit hemoglobine rastlıyor ve tıpkı eskimo’larda
olduğu gibi nadir bir kalıtsal kan bozukluğunu tespit ediyor.
Methemoglobin, oksijen taşıyan sağlıklı kırmızı
hemoglobin proteininin işlevsiz mavi bir versiyonu olarak biliniyor.
Kafkasyalıların çoğunda kanlarındaki kırmızı hemoglobin, cildi soğuk havalarda
pespembe yapıyor. Fugate ailesinin yaşadığı durumsa rengin kırmızı yerine mavi
olmasından başka bir şey değil.
Bu konuda anlaşıldı umarım. Dileyen internetten bu
hastalığı araştırabilir. Tanıdığı hekimlere danışabilir.
Yani gümüş kullanınca şirin baba ya da şirine
olmuyorsunuz
Gümüş suyu niçin içilir diye izine sahip değildir?
Arkadaşlar. Dünyanın hiç ama hiç bir yerinde
gümüşsuyu / hidrojen peroksit / klor veya klordioksit / saf alkol içilir
ruhsata sahip değildir.
Direk olarak içilmez bunlar.
Ancak ; bu bahsettiğim dezenfektan ürünleri yasalar
çerçevesinde içme sularına belli ölçülerde suyu ya da içtiğiniz gıdayı
dezenfekte etmek maksadı ile katılabilir.
Örneğin ; şehir şebeke sularında klor kullanılır. Yasa
ile de mecburidir bunun kullanımı. Ama klor ya da hidrojen peroksit direk
olarak içerek kullanılmaz.
Gümüş içeren biz hiç ilaç duymadık?
Burada eczalılar/veteriner hekimler/doktorlar/diş
hekimlerine sormak gerekiyor.
Gerçekten yok mu ?
En basit örnek silverdin kremdir arkadaşlar.
Adı üstünde silver=gümüş
Gümüş içeren krem ya da dezenfektanlar bolca vardır ecza
sektöründe
Gümüş antibakteriyel ya da antigungal olarak kullanılır mı?
Evet. Sağlık bakanlığının izin ve ruhsata tabi olarak
bunları bulabilirsiniz. Her şeyi tek tek yazmaya gerek yok. Çünkü yüzlerce binlerce
ürün var gümüş içerikli
Gümüş bebeklerde kullanılır mı?
Şimdi bu soruyu yenidoğan ünitelerinde çalışan hekim ve
hemşirelere soralım.
Kullanılır.
Orada çalışan hekimlerin ceplerinde gümüş nitrat
kalemleri vardır. Bebeklerin göbek kordonuna sürerler ve böylece bebek hastane
ortamında mikrop kapmaz.
İnanmadınız mı ?
O zaman sorun bir yenidoğan ünitede görevli hekime. O
size cevabı verecektir.
Gümüş suyu her hangi bir gıda ile tüketilir mi?
Vücuda sürdüğünüz zaman cildimiz bunu difüzyonla emer ve
dolaşım sistemine alır. Eğer kullandığınız ürün vücuttan atılmıyor da kalıyor
olsa idi. O sürdüğünüz fondotenler. Cilt kremleri, rujlar, parfümler, sabunlar,
koku verici ürünler, erkeklerde traş sonrası kullanılan kozmetik ürünler, hepsi
vücudumuzda birikirdi ve 3-5 yıl sonra olmaz belki ama 10-20 yıl sonra yürüyen
kozmetikler olurduk.
Merak etmeyin. Vücut çok iyi bir arıtıcıdır.
Gümüşsuyu karaciğerde birikir mi?
Şu ana kadar gümüşsuyu kullananların karaciğerinde gümüş
birikimi ile ilgili hiç bir tıbbi bulgu yoktur
Gümüşsuyu böbreklerde birikir mi?
Şu ana kadar gümüşsuyu kullanımna ya da başka bir
kozmetik ürün kullanımına bağlı olarak böbreklerde/ karaciğerde birikim
yaptığına dair bir kanıt yoktur.
Hepsi şehir efsanesidir
Tıpkı mavi adam yalanında olduğu gibi !!!
Gelelim ilaçlar ile ilgili etkileşime
Hiç bir tıbbi makalede her hangi bir pozitif iyon ile ya
da pozitif iyon içeren ilaç ile etkileşim yaptığı rapor edilmemiştir.
Eğer bulan ya da ispat edecek olan varsa bu yazının
altına yazabilir / belgeyi ekleyebilir
Böylece bu konu hakkındaki bazı sorularınızı ya da soru
işaretlerinizi gidermiş olduk umarım
Yine de aklınıza takılan bir soru varsa
Saçma bile olsa yazabilirsiniz.
Biz ne saçma sapan sorular cevapladık burada
Şimdi alt tarafta bazı makaleler ve alıntılarını
bulacaksınız
Umarım artık sarımsak yersek ölür müyüz diye sormazsınız
* *
Nano kremlerin üretimi
“nano gümüş partiküllerinin etkileri
-hücre zarından çabuk geçebilmesi.
-antibakteriyel, antivirüs, antifungal ve antimikrobik
özellikleri nedeniyle sağlık için önemli olması.
-dokumacılıktan kremlere, halı sanayisinden koltuklara ,
ilaçlardan merhemlere kadar çeşitli kullanım alanlarının olması.
-tedavi edici olmasıdır.”
“biyomikrobiyalnanoteknoloji gümüş kaplamalar ise gümüş
iyonunun pozitif yükü ile bakteri ve mikropların zarlarını bozularak
öldürülmesi prensibiyle çalışmakta olup insan hücresinde negatif yük olmaması
nedeniyle insan hücresine karşı zararsızdırlar. Biyomikrobiyalnano teknoloji
gümüş kaplamalar çok güçlü temizlik malzemeleri haricinde çamaşır
temizleyicileri tarafından etkilenmez.”
Altuner e.e.,nano kremlerin üretimi,
Nanoteknolojide nano gümüşün antibakteriyel özelliği
“nano gümüş, insan sağlığını tehdit eden bakteri, virüs
gibi patojenik mikroorganizmalar üzerinde kolay ve kalıcı olarak etki sağlayan
antibakteriyel özelliği ile dikkat çekmektedir.”
“nano gümüş, insan sağlığında sorun oluşturan bakteri ve
virüs gibi mikroorganizmalar üzerinde kolay ve kalıcı olarak etki sağlayan
antibakteriyel özelliği ve hücrelere toksik etki yaratmaması ile dikkat çekmektedir.”
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/549858
Korona plazma ile aktive edilmiş pamuklu kumaşa gümüş ve çinko oksit nano
partikül aplikasyonu
“nano gümüş özellikle antimikrobiyal özelliği ile
bilinen nano teknoloji ürünüdür. Gümüş, bakteri proteininin tiyol grupları ile
etkileşerek moleküllerine bağlanmakta ve hücrenin metabolik aktivitesini
sonlandırmaktadır. Sonuç olarak ise mikroorganizmayı tamamen yok
etmektedir.”(lee j.,jeong s., 2005.)
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/194066
Potansiyel antiviral ajanlar olarak gümüşnanopartiküller
“gümüş nanoparçacıkları esas olarak bakterilere karşı
antimikrobiyal potansiyelleri için araştırılmıştır, ancak aynı zamanda insan
immün yetmezlik virüsü, hepatit b virüsü, herpessimpleksvirüsü, solunum
sinsityal virüsü ve maymun çiçeği virüsü de dahil olmak üzere çeşitli virüs
türlerine karşı aktif oldukları kanıtlanmıştır.”
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/pmc6264685/
Pseudomonas aeruginosa'da gümüş nanopartiküllerinin antibakteriyel etkisi
“ticari agnp'lerin etkisi ile ilgili bu çalışmada
sunulan sonuçlara dayanarak, bunların kullanımı, memeli hücrelerine daha az
toksisite riski olan mikroorganizmaların kontrolü için iyi bir alternatif
olarak önerilebilir.”
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/pmc5499936/
Deneysel rsv enfeksiyonunda gümüş nanoparçacıkların antiviral ve
immünomodülatör aktivitesi
Solunum sinsityal virüsü (rsv), belirli bir tedavi
seçeneği bulunmayan çocuklarda solunum yolu enfeksiyonunun önemli bir
etiyolojik ajanıdır…. Bildiğimiz kadarıyla bu, rsv enfeksiyonu sırasında
agnp'lerinantiviral aktivitesini gösteren ilk in vivo rapordur.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/31398832
Gümüş nanoparçacıkların bakterisidal etkisi
“nanoteknolojinin, malzemelerin atomik ölçekte
uyarlanmasını kullanarak hastalıklarla savaşmak ve önlemek için yeni yollar
açması bekleniyor. Antibakteriyel özelliklere sahip en umut verici
nanomalzemeler arasında, büyük yüzey / hacim oranları ve kristalografik yüzey
yapıları nedeniyle artan kimyasal aktivite gösteren metalik nanopartiküller
bulunur. Bakterisidalnanomalzemelerin araştırılması, yeni dirençli bakteri
suşlarının en güçlü antibiyotiklere karşı son zamanlarda arttığı
düşünülmektedir. Bu, gümüş iyonlarının ve gümüş nanoparçacıkları dahil olmak
üzere gümüş bazlı bileşiklerin iyi bilinen aktivitesinde araştırmayı teşvik
etti. Mevcut çalışma, 1-100 nm aralığında gümüş nanoparçacıkların yüksek açılı
dairesel karanlık alan (haadf) tarama transmisyon elektron mikroskobu (stem)
kullanarak gram-negatif bakteriler üzerindeki etkisini incelemektedir.”
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20818017/
Antibakteriyel aktivite ve gümüş nanoparçacıkların çok
ilaca dirençli pseudomonas aeruginosa'ya karşı mekanizması ( doktorların en
büyük korkusu hastane mikrobu )
Tem kullanarak shrivastava ve arkadaşları agnp ve e.
Coli'nin etkileşimli sürecini gözlemledi : başlangıçta, agnp'ler potansiyel
negatif yük gruplarının bulunduğu hücre duvarına demirledi ve sonra duvara
delik açıp sitoplazmaya girdi, sonuçta hücre zarı delinmesi ve hücre lizisi ile
sonuçlandı. 15 başka bir grup , sitoplazmada elektron yoğun granüller
bulunmasına rağmen , agnp'lerle tedavi edilen e. Coli zarında belirgin bir
yıkım görülmediğini bildirdi . 25 agnp'lerle birlikte kültürlendikten sonra p.
Aeruginosa'nınhücre içindeki agnp'ler, vakuoller ve aglütinasyon nükleoplazmı
ile birlikte inceltilmiş hücre duvarı ve küçülen hücre zarı gösterdi, bazı
bakteriler şişmiş veya atrofik hale geldi; agnp'lerin başlangıçta hücrenin
yüzeyine emilebileceği ve daha sonra hücre zarının altını oyurabileceği
sonucuna varıyoruz, bundan sonra partiküller sitoplazmaya taşınabilir ve
çeşitli makromoleküllere, doğrudan veya dolaylı olarak uygulanabilir, ardından
dna toplanması, protein yıkımı veya hücre içi madde salımı ve sonunda hücre
ölümü.
Agnp ile tedavi edilen bakterilerin apoptoz benzeri
oranı, tedavi edilmemiş bakterilerinkinden oldukça yüksekti.
Sonuçlarımız agnp'lerin konsantrasyona ve zamana bağlı
bir şekilde antibiyotiğe dirençli p. Aeruginosa üzerinde önemli antibakteriyel
etkiye sahip olduğunu göstermiştir . P. Aeruginosa üzerine etki eden
agnp'lerden sonra hücre duvarı inceldi ; hücre zarı buruştu ve kırıldı; ve
hücre bileşenleri dışarı sızdı. Ayrıca, bakterilerde redox homeostazı atıldı ve
oksidatif stres yanıtı sağlandı. Bu nedenle, sod, cat ve pod seviyeleri önemli
ölçüde yükselmiştir; öte yandan, agnps olarak cat ve pod etkinliği, örneğin, h
aşırı ros (inhibe 2 o 2ve peroksitler) zamanında elimine edilemedi, bu da dna
ve ribozomun bozulmasına ve makromoleküllerin sentezinin azalmasına neden
olabilir. Yukarıdaki tüm olaylar bakteri ölümüne karşı birlikte çalışabilir.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/pmc6396885/
Gümüş nanoparçacıkların antibakteriyel mekanizmada
gelişimi, klinik uygulama ve sitotoksisite
Agnp'ler üroloji, diş hekimliği, genel cerrahi ve
ortopedi gibi cerrahi alanlarda tam olarak kullanılmaktadır.
Sülfadiazin gümüşü yanıkların ve yara enfeksiyonlarının
tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır, ancak kullanımı tipik olarak
alerjik reaksiyonlara veya sistemik toksisiteye yol açar. Agnp'lerin ortaya
çıkışı bu eksiklikleri giderebilir. Agnp'ler ile kaplı yara örtüleri, toksik
bileşen içermeyen yeni bir tür anti-enfektif örtü olabilir. İkinci derece yanıklar
için kullanıldığında enfeksiyoninsidansını azaltabilir ve iyileşme süresini
hızlandırabilir.
Nano-kristalli gümüş pansumanlar 1998'de ticari olarak
antimikrobiyal pansumanlar olarak tanıtıldı. İn vivo ve in vitro çalışmalar, bu
pansumanların güçlü antienflamatuar aktivitelerinden kaynaklanabilecek yara
iyileşmesini iyileştirdiğini göstermiştir .
Agnp'ler yeni bir antimikrobiyal ajandır. Şimdiye kadar,
klinik uygulamalarda kullanıldığında direnç etkisi ile ilgili herhangi bir
rapor olmamıştır ve bunların geleneksel ilaçlara göre daha üstün olduğu
bulunmuştur.
Kaynak:
https://www.facebook.com/groups/gumussuyu/permalink/269993620963931/?sfnsn=scwspwa&extid=v2l31f5mngektkhı
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar
Yorum Gönder