Seni Arıyorum, Seni İstiyorum
XXIII
Mekon ey dost gerîbem ser-i sevdâ-yı tu dârem
Men-o bâlâ-yı menâre ki temennâ-yı tu dârem
A dostum, beni garip koyma, senin sevdana düşmüşüm. minarenin
yücesine çıkmışım; seni arıyorum, seni istiyorum.
Senin yüzünden sarhoşum, mahmurum, kendimden haberim yok. sana
düşmüşüm,
sana alınmışım, başımı bile kaşımaya vaktim yok.
Gönlüm neden aydınlandı, neden devlete erdi; söyleyeyim sana: Şu
gönül aynasında senin güzelim yüzün var da ondan.
Kınama beni dostum, kıyamet gününe bak, beni seyret... tüm
dalgayım, tüm coşkunluk, senin denizinin incisi var bende.
Hekimler, şeker safrayı arttırır derler ya; dinleme sözlerini;
senin safran var bende, şekerle sağlık ver bana.
Hele ey dönüp duran gökyüzü, şimdicek benim hikâyemi dinle: Senin
gibi ben de Ay’la yoldaşım, senin kadar uçsuz bucaksızım, senin gibi genişim.
Kapıcına geliyorum; bana yol vermiyor, kovuyor beni. haberi yok ki
gizlice neler görmedeyim; seni seyretmedeyim ben.
Kapıdan yol bulamazsam damdan, pencereden girerim. senin havana
uymuşum, kapıp koyuvermişim kendimi; Tanrı gizlesin, Tanrı korusun bizi.
A hoyrat
kapıcı, yol verme bana, kötü sözler söyle... tef gibi vur yüzüme; senin tefin,
senin zurnan var bende.
Tef gibi
çalgıcının sillesiyle hünerim daha da çok görünür. hele bir vur da sına, senin
heyheylerin var bende.
Artık bundan böyle coşmayayım, fitneler koparmayayım. fakat gönüle
kim buyruk yürütebilir? Senin söyleyen gönlün var bende.
Kaynak:
Cilt 7/2
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar