Holodomor
Ukrayna'da Yeniden Alevlenen Soykırım Tartışmaları
Deniz Berktay
25 Eylül 2010
Başkent Kiev’in merkezindeki
Mihailovskaya Meydanı’na gelenler, bu meydandaki manastırın duvarında bulunan
İngilizce ve Ukraynaca bilgi levhalarını farkeder.
Holodomor
İngilizce ve Ukraynaca olarak
"unutulmamak üzere" başlığının atıldığı panolarda, Ukraynalıların,
1930’lu yıllarda, sırf Ukraynalı oldukları için açlığa mahkum edilerek
soykırıma uğradıkları anlatılır.
Yaz aylarında turistlerle ve
kilisede dünya evine girmiş yeni evli çiftlerle dolu olan bu meydan, Kasım
ayında ise, "soykırımı anma etkinliklerine" katılanlar tarafından
doldurulur. Kasım ayının son Pazar günü düzenlenen soykırım anma etkinliklerinde
meydan, soykırımın anısına yakılan mumlarla dolarken, arkadaki Mihailovski
Kilisesi de, bu günün anısına çanlarını çalar.
Ukrayna’nın bu yıl göreve
başlayan ve Rusya yanlısı olarak tanınan yeni Devlet Başkanı Viktor
Yanukoviç’in bazı tavırları ise, bu konudaki tartışmaların bu yıl biraz daha
erken gündeme gelmesine neden oldu. Şimdi televizyon kanallarında, yeniden,
"1930'lardaki açlık felaketinin bir soykırım olup olmadığı"
tartışması başladı.
Gerek Ukrayna içinde, gerekse
Ukrayna ile Rusya arasında yoğun tartışmalara neden olan soykırım tartışması,
1930’lu yıllara ilişkin.
1930’larda, dönemin Sovyet lideri
Stalin’in tarımda kollektifleştirme politikalarının sonucunda köylülerin
ellerinde bulunan tahılın tamamına el konunca ve bir de köylülerin bulundukları
yerlerden başka yerlere seyahat etmesi yasaklanınca, "Holodomor"
olarak adlandırılan büyük açlık felaketi meydana gelmiş.
Nazi kamplarıyla kıyaslama
"Holodomor" felaketinin
sonucunda, büyük kısmı bugünkü Ukrayna’da olmak üzere, Sovyetler Birliği’nin
çeşitli yerlerinde milyonlarca kişi, hayatını kaybetmiş. Bu konuda düzenlenen
belgesel programlardan birinde, hem "Holodomor" felaketini yaşamış,
hem de İkinci Dünya Savaşı yıllarında Nazi toplama kamplarında tutsak olmuş bir
kadına soruyorlar:
"Sizce Nazi kampları mı daha
korkunçtu, yoksa Holodomor mu?" diye.
Holodomor
Kadın, kolunu sivayarak,
bileğinin üzerindeki Nazi toplama kampının damgasını gösteriyor ve "Ben,
Nazi işkencelerini de yaşadım. Fakat, Naziler bize en azından her gün ekmek
veriyorlardı. Açlık felaketini anlatmaksa, mümkün değil." yanıtını
veriyor.
Ukrayna’da "Turuncu
devrim"le işbaşına gelen Viktor Yuşçenko’nun yönetimi,
"Holodomor" felaketinin, Ukrayna ulusunun imhasını amaçlayan bir
soykırım olduğunu söylüyordu.
Rusya ise, bu felaketi inkar
etmemekle birlikte, o dönemde Sovyet yöneticilerinin yanlış politikaları
nedeniyle, Sovyetler Birliği’nin başka yerlerinde de milyonlarca kişinin
hayatını kaybettiğini, dolayısıyla, sadece Ukraynalıların hedef alınmasının söz
konusu olmadığını ifade ediyor.
Bazı tarihçilerse, Stalin’in,
zengin köylü sınıfını devrim düşmanı olarak gördüğü ve Ukrayna ulusunu değil,
belli bir toplumsal sınıfı yok etmek amacıyla, bu yapay açlık felaketini
düzenlediği görüşünde.
Turuncu devrim döneminin Rusya
karşıtı politikalarıyla tanınan Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko, yönetimde
bulunduğu dönemde "Holodomor"un soykırım olduğu konusunda Ukrayna
kamuoyunda görüş birliğinin olması için büyük çaba harcamış ve yurtdışı
ziyaretlerinde, yabancı ülkelerin "Holodomor"u soykırım olarak
tanımaları için, elinden geleni yapmıştı.
Sonuçta, aralarında ABD’nin de
bulunduğu 15 devlet, "Holodomor"u, "Ukrayna ulusunun imhasını
hedefleyen bir soykırım" olarak tanımış durumda.
Ukraynalılar 'Holodomor'u nasıl
tanımlıyor?
Peki, eski Başkan Yuşçenko’nun bu
kadar yoğun çabalarına karşılık, bugün Ukrayna'da herkes,
"Holodomor"un soykırım olduğu konusunda, hemfikir mi?
Kamuoyu araştırmalarından çıkan
sonuç, bunun böyle olmadığını, yani, Yuşçenko’nun bütün çabalarına karşın,
Ukrayna toplumunun sadece yüzde 30 kadarının "Holodomor"u soykırım
olarak kabul ettiğine işaret ediyor.
Holodomor kitabı
Ukrayna genelinde yaptığım gezilerde
tanıştığım kişilere, hep bu konuyu sordum. İşin şaşırtıcı gelebilecek bir
tarafı, "Holodomor"un soykırım olduğunu savunan ve bunun soykırım
olmadığını söyleyene "hain damgası"nı yapıştırmaya en meraklı
olanların, o dönemde Polonya vatandaşı olan ve bu açlık felaketini hiç
yaşamayan Batı Ukraynalılar olması.
Batı Ukrayna, Rusya karşıtı
milliyetçi akımların en güçlü olduğu yer.
Bu karşıtlık, zaman zaman, onları
"Rusya’nın düşmanı, bizim dostumuzdur" anlayışına götürebiliyor.
Belki de bu nedenle, kendilerinin yaşamadıkları bir felaket, kolaylıkla ortak
hafızaya alınabiliyor.
Felaketi yaşayan bölgelerdeki
insanlarla konuşmalarımda ise, onların "Holodomor"a soykırım deyip
dememelerinin, siyasi tercihleri ile bağlantılı olduğunu gördüm.
"Holodomor"un soykırım
olduğunu söyleyenler genellikle Ukrayna milliyetçileri olduğu için, halktan pek
çok kişinin yanıtı, milliyetçilere bakışına göre değişebiliyor.
Doğu Ukraynalı köylüler ile olan
bir sohbetimde, onların köyünde de, açlık felaketi sırasında çok kişinin
öldüğünü duyunca, onlara, bunu bir soykırım olarak görüp görmediklerini sordum.
"Bu soykırım hikayeleri,
bizim milliyetçilerin palavrası. O dönemde sadece bizde değil, pek çok yerde
ölen oldu." yanıtını verdiler.
Orta Ukrayna bölgelerindeki
sohbetlerimde ise, orta yaş üstü kuşakların soykırım iddialarına fazla
inanmadıklarını, fakat yeni nesilden pek çok kişinin, bunun soykırım olduğuna
inandıklarını görmüştüm.
Soykırım siyasi barometre gibi
Devlet Başkanı Yanukoviç
Ukrayna’nın bundan önceki yönetiminin,
Rusya ile ilişkilerindeki en gerilimli konulardan birini oluşturan bu soykırım
iddiaları, Rusya yanlısı olarak tanınan şimdiki Devlet Başkanı Viktor
Yanukoviç’in bu yılın başında göreve gelmesiyle birlikte gündemden düşmüş ve
Yanukoviç, Devlet Başkanı olduğu gün ilk olarak, başkanlığın internet
sayfasından, "Holodomor" konusuyla ilgili bağlantıları kaldırtmıştı.
Oysa, birkaç gün önce, Yanukoviç,
Devlet Başkanlığı'nın internet sitesine bu bağlantıları yeniden koydu ve
ayrıca, kendisinin "Holodomor"u inkar etmediğini söyledi.
Peki, Yanukoviç gibi, Rusya’ya
yakın olarak bilinen ve Ukrayna milliyetçiliğinden hiç hazzetmeyen biri, neden
şimdi bu konuyu gündeme getirdi?
Gözlemcilere göre, Ukrayna’nın
yeni yönetimi, enerji ve ekonomi konularında, Rusya’dan beklediğini bulamadı ve
iki ülke ilişkilerindeki balayı günleri, artık sona erdi.
Ayrıca, kamuoyu araştırmaları,
Yanukoviç’in kamuoyu desteğinin giderek azaldığını gösteriyor.
Bu şartlar altında, Yanukoviç,
hem içte destek bulmak, hem de Rusya’ya tavır koymak için, eski dosyaları
yeniden raftan indiriyor.
https://www.bbc.com/turkce/izlenim/2010/09/100924_fooc_ukraine_deniz_berktay
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar