AİLEEN: Life and Death of a Serial Killer/AİLEEN: Bir Seri Katilin Yaşamı ve Ölümü (2003)
Aileen Wuornos
|
|
Aileen Wuornos’un
vesikalık fotoğrafı
|
|
Doğum
|
|
Ölüm
|
|
Ölüm sebebi
|
İdam
|
Diğer adı
|
Sandra Kretsch
Susan Lynn Blahovec Lee Blahovec |
Evlilik(ler)
|
Lewis Gratz Fell
(boşandı)
|
Aileen Carol Wuornos (d. 29 Şubat 1956,
Rochester, Michigan – ö.9 Ekim 2002,
Florida Eyalet Cezaevi, Bradford County, Florida),ABD‘nin
en ünlü kadın seri katillerinden biri olarak görüleneşcinsel, hayat kadını. 1989–1990 yılları
arasında cinsel ilişkiye girdiği bazı kişileri öldürdüğü, ve cesetlerini
ormanda sakladığı ortaya çıkmıştır. 7 kişiyi öldürdüğü iddia edilse de, iki
kişinin cesedi bulunamamış ve 5 kişiyi öldürmekten yargılanmıştır. Aileen
Wuornos’un annesi Diane Wuornos, babası ise Leo Dale Pittman’dır.
Çoğu kişiye göre Amerika’nın ilk kadın seri katili, çoğu kimseye göre de yalnızca
şiddet gördüğü için vahşileşen bir kurbandır. Kişilik gelişiminde “Nurture”
çıkmazının etkisi söz konusu olduğunda, bariz bir biçimde bu durumun, yani
yetiştirilme şartlarının olağan dışılığını ispatlayacak bir hayatı olmuştur.
Anne babası doğmadan önce boşanır. Babası daha sonra çocuk
tacizinden suçlu bulunur ve hapishanede kendini asar. Aileen henüz 6 aylıkken
annesi bir not bırakıp çeker gider. Büyükannesi ve büyükbabası bakımını
üstlenir. Ancak 13 yaşındayken tecavüze uğrar, gayri meşru bir çocuk
dünyaya getirdiği için o evden de kovulur. Hayatta kalmak için hurda
bir arabada barınır, para için fahişeliğe başlar, uyuşturucuya alışır, çoğu
zaman da ortalıkta sarhoş olarak gezer. Yine de 20 yaşındayken 70
yaşında bir adamla evlenmeyi başarır ama kocasını bastonla dövdüğü için
evliliği sadece bir ay sürer.
Nihayet 1986 yılında
hayatının aşkı Selby Wall adında bir lezbiyenle karşılaşır. 4 sene beraber
yaşarlar. Ancak Wuornos’a en son darbeyi de sevgilisi vurur ve yakalandıktan
sonra aleyhine tanıklık eder.
Mahkeme kararıyla Aralık 1989 ve
Kasım 1990 arasında
toplam 5 kişiyi öldürmekten suçlu bulunur ve ölüme mahkûm edilir. Rivayete
göre, kararı duyunca “Ben masumum. Umarım size de tecavüz ederler bok
çuvalları” diye bağırmıştır.
Önceleri öldürdüğü insanların kendisine saldırdığını öne
süren Wuornos, idamdan hemen önce ise “Yaptığım her şeyin altında korkunç
bir öfke yatıyor. İdam edilmem gerek çünkü eğer hapisten çıkacak olursam yine
cinayet işlerim.” diyerek suçunu itiraf etti.
2003 tarihli Monster filmi dışında 1993 yılında
New York Film Festivali’nde bir bölümü gösterilen Aileen Wuornos: The
Selling of a Serial Killer isimli belgesele de konu olmuştur.
“Ahlaksız
toplum, seri katilini kendi hazırlar.”
Süre: 93 dk
Yönetmen: Nick Broomfield, Joan Churchill
Ülke: İngiltere, ABD
Tür: Belgesel, Suç
Vizyon Tarihi: 10 Mayıs 2003 (ABD)
Dil: İngilizce
Müzik: Robert Lane
Oyuncular: Aileen
Wuornos, Nick Broomfield, Terry
Humphreys-Slay, Leitha PratherLeitha
Prather, Shirley Humphreys,
Monster filmindeki rolü ile oscar alan Charlize Theron’un
gerçek seri katil Aileen Wuornos’a ne kadar benzediğini bu olağanüstü belgeselde
görünce sizde şaşıracaksınız.
Usta belgesel yönetmeni Nıick Broomfıeld kimsenin
başaramadığını başarıp Monster filmine ilham kaynağı olan Aileen Wuornos ile
röportajlar yapar ve onun yargılanma sürecinden tüm hikayesini anlatmasına
uzanan bir belgesele imza atar eşine az rastlanır olağanüstü bir yapım..
Florida I-75’in yakınlarında, bu ormandaydı.
Bir yıllık süreçte, polis yedi adamın cesedini
bulmuştu.
Bu silahla öldürülmüşlerdi.
Yüksek kalitede ,22’lik altıpatlar.
Richard Mallory Walter Antonio Dick
Humphreys David Spears Charles Carskaddon Peter Siems
Ve Troy Burres.
Sekiz adam soğukkanlılıkla Florida
karayollarında öldürülmüşlerdi.
Yoğun turist rotası I-75 dahil olmak üzere.
Ama bu sefer katliama dair çok daha ürkütücü bir şey
vardı.
Polisin dediğine göre, suç tarihinde ilk defa
bu katiller kadınsı bir dokunuşla öldürmüş olabilirlerdi.
9 Ocak 1991’de Aileen Carol Wuornos , Daytona
Beach Floarida’da tutuklandı.
Otostopçu bir hayat kadını olarak çalışıyordu.
Nasılsınız?
Buraya cinayeti itiraf etmek için geldim.
Aileen Wuornos’un itirafının orijinal polis
kayıtları.
Bu şeyi asla yapmamış olmayı dilerdim.
O silahı hiç almamış olmayı dilerdim.
Tanrıdan, asla hayat kadını olmamayı dilerdim.
Ve yaptığım şeyi hiç yapmamış olmayı dilerdim.
Hâlâ kendime bunun bir nefsi müdafaa olduğunu
söylüyorum.
Çünkü pek çoğu ya beni dövmeye başlayacaklardı ya da
ters ilişki kuracaklardı.
Ve bana sert davranacaklardı.
Ben de onlarla savaştım ve onlardan kaçmak istedim.
***
Tamam mı?
İnfaz odasına gidemem.
İnfaz odasında bir yalancı olarak ölemem.
Ve o infaz odasına gidip şeytanın etkisindeyken infaz
edilemem.
Yüce İsa adına günah çıkarıp ruhumu temizlemek
zorundayım.
İtiraf etmek ve tüm dünyaya ağzımdan çıkan yalanları
söylemek zorundayım.
Yani, şimdi savcılar ve polisler O yedi adamı
öldürdüğünü mü?
O yedi adamı soğukkanlılıkla öldürdüğünü mü?
Evet.
O yedi adamı birinci derece cinayetle öldürdüğümü ve
soyduğumu itiraf etmem gerek.
Dedikleri gibi.
Haklılar, bir seri katil.
Heyecan için öldürmedim.
Ben hırsızlıkla ilgileniyordum.
Yani, seri katiller öldürme heyecanı için bu işi
yaparlar.
Beni çeken hırsızlıktı.
Bu da sonuç olarak tanığı ortadan kaldırmak demek.
Ama yine de birden fazla var ve bu da seri katil
demek.
O idam odasına gitmeden ve idam edilmeden önce itiraf
ediyorum Onları bu şekilde öldürdüm.
Onlarla karşılaştığında, yani en başından onları
öldüreceğini biliyor muydun?
Seni arabalarına aldıkları zaman?
Onların ölmesine çoktan karar vermiştim.
Ama daha önce başka Nefsi müdafaa yoktu.
Yani, nefsi müdafaa hiç olmadı?
Hayır, nefsi müdafaa değildi.
Her şey hakkında dürüst oluyorum.
Nefsi müdafaa yoktu.
Tüm olanlar için üzgünüm.
Ben Bu bence Dünya kötülükle dolu.
Hepimiz kötü insanlarız, öyle ya da böyle.
Ne yaparsak yapalım.
Ve içimizde şeytan var, hepimizin içinde.
İçimdeki şeytan ortaya çıktı.
Yaptıklarımın sonucu olarak.
Otostop, yollarda fahişelik.
Hayatım boyunca evsizdim.
Ve sonra otostopçuluk ve fahişelik, hepsini
evsizlikten öğrendim.
Amerika Birleşik Devletleri’nin dört bir yanını
dolaştım.
Bir otostopçu olarak fahişe olmayı öğrendim.
Tamam.
**
-Peki ya Richard Mallory’ye ne oldu?
Richard Mallory hakkındaki o ifadeyi verdiğin için mi?
Evet.
Richard Mallory kesinlikle Nefsi müdafaa değildi.
Richard Mallory.
Onu öldürdüm Onda Eşyaları taşımak için araç
gerekiyordu.
Yeni daireye taşınmak için bana gereken para onda
vardı.
Peki mahkemeye verdiğin o ifade?
Dediğim gibi, onlar da yalandı.
O aletler hakkında ve Sadece yalan söylüyordum.
Ben sadece Yalanlarımla, sistemi yenmeye çalışıyordum.
Gerçekten mi?
Yani hepsi Hiçbiri doğru değil miydi?
Ve sonra, “Benim için önemi yok,” dedi.
“Büyük penisim sayesinde vücudun sıcak kalacak.”
Ve dedi ki Beni boğuyordu ve bu şekilde tutuyordu.
Sonra, “Ölmek mi istiyorsun, kaltak?” dedi.
Hayır anlamında başımı salladım.
Ve sonra, “Söylediğim her şeyi dinleyeceksin, tamam
mı?” dedi.
Ben de evet anlamında başımı salladım.
Sonra ne oldu?
O mengene gibi şeyi aldı, bacaklarımı kaldırdı ve
mengenenin ağzını alkolle ovaladığını gördüm.
Sonra onu alıp Anüsüme soktu.
Çok acı vericiydi çünkü beni yaraladı Sonra vajinama
da soktu.
Canımı çok acıttı.
Sonra sürücü koltuğuna, yanıma geri döndü.
Burnumu bu şekilde açık tuttu.
Açık tuttu ve ispirtoyu burnumdan aşağı döktü.
Sonra, “Gözlerini büyük final için saklıyorum,” dedi
Mengeneyi torpidoya geri koydu.
Sonra yüzüne tükürdüm.
“Sen ölü bir kaltaksın, sen öldün,” dedi.
Gözlerini siliyordu.
Hızla yere yattım ve çantamı aldım.
Peşimden gelmeye başladı.
Çantamı alıp ona döndüğümde silahımı üzerine çevirdim.
Sağ koluyla bana doğru geliyordu sanırım.
Ben de onu anında vurdum.
Sanırım iki kez.
Yapabildiğim kadar hızlı.
Mahkemede, Richard Mallory’ye olanların çok canlı bir
tasvirini yapmıştın.
Evet, oturup hikayeyi nasıl uydururum diye düşündükten
sonra.
Ama oldukça ikna ediciydi.
**
Aileen Wuornos’un nefsi müdafaa yaptığına inanmıştım.
Ve o ilk kurbanın, Richard Mallory’nin cinsel
suçlarla dolu bir tarihi vardı.
Cinsel tacizciler için olan bir tımarhanede beş yıl
yattı.
Aileen’e işkence etmişti.
Onu delirtmişti.
Bu da diğer altı cinayete sebep olmuştu.
Aileen’in, yargıç Muriel Blunt’a, Richard Mallory
cinayeti için hüküm vermeden önce ona söylediği şey buydu.
Herkesin yapacağı şeyi yaptım.
Kendimi savundum.
Herkesin kendini savunmaya hakkı vardır.
Kimseyi öldürmek niyetinde değildim.
Bunu asla yapmazdım.
Öyle biri değilim.
Ama jüri buna inanmadı.
Bu, ilk ölüm cezasını aldığı sırada Aileen’in
tepkisi.
Juri 12’ye sıfır oy çoğunluğuyla mahkemeye Susan Lynn
Blahovec olarak da bilinen Aileen Carol Wuornos’a ölüm cezası vermesini önerdi.
**
30 Ocak 1992.
Aileen, karar hakkında ne düşünüyorsun?
Ben masumum.
Tecavüze uğradım, işkence gördüm.
Direksiyon da vardı.
Onlarda direksiyonun resmi de vardı.
Her yerinde çizikler vardı, kırılmıştı.
Direksiyona bağlandığımı kanıtlıyordu.
Bunun olduğuna inanamıyorum.
Jüri neden seni suçlu buldu?
Bence basın yüzünden oldu.
Bu bir komplo.
**
-O Lori mi?
-Evet.
İşte böyle görünüyordu.
Başka fotoğraflar da vardı.
Dört yaşındaki Aileen.
Kardeşi Keith, altı yaşında.
Aileen’in biyolojik annesi Diane.
Aileen altı aylıkken onu terk etmişti.
Aileen’in babası Leo.
Sekiz yaşındaki bir çocuğu kaçırıp, cinsel
tacizde bulunmaktan hüküm giymişti.
Hapisteyken intihar etti.
Aileen’in büyükbabası Lauri.
Kız ona baba diyordu ve Aileen’in biyolojik
babası olduğu söylentileri vardı.
Hem Aileen’i hem de annesini taciz etmiş.
Aileen 13 yaşındayken hamile kaldı.
Oğlu oldu ve evlatlık verildi.
Bebekten sonra, Aileen toplumdan dışlandı.
İki yılını, sokağının sonundaki ormanda yaşayarak
geçirdi.
Aileen’in burada bir kalesi vardı.
**
Ona tecavüz ediyorlar gibi saçmalıklar.
Bundan hoşlanıyordu.
Buna ilişkin diğer şeylerle ilgili Hiçbiri gerçek
değil.
Erkeklerden nefret ettiği hissine kapıldınız mı?
Hayır.
Lezbiyen olduğunu düşünmüştüm.
Sadece, katil olduğunu bilmiyordum.
Bunu bilmem mümkün değildi.
Onunla sevişirken bunu fark etmiş miydiniz?
Hayır, öyle değildi.
Muhtemelen iki türlüsünü de seviyordu.
Karşısına ne çıkarsa Çok fazla önemi yokmuş gibiydi.
Sadece kötü bir deneyim daha.
Eminim ikimiz için de böyleydi.
**
Hikayesini satıyorlardı.
Amerika’nın ilk kadın seri katili hikayesi.
***
Bilin bakalım ne oldu?
Psikiyatrlar, Aileen’i sadece 15 dakika muayene
ettiler ve idamın gerçekleşmesi için onay verdiler.
**
Akli dengesinin yerinde olduğu tespit edildi.
**
“Yozlaşmış polisler” dediği kişiler
hakkındaki fikirlerini iletmemi istediğinden bunu talep ettiğine eminim.
**
Belaya bulaşıyordum.
Başım derde girince adamı vurdum.
Fiziksel taciz.
Polisler bunu biliyordu.
Fiziksel taciz olunca bırak sokakları temizlesin.
Sonra onu içeri alırız dediler.
Bu yüzden.
**
İnsan hayatını böyle alamazsınız.
Sonra sabote edip çarmıhtaki İsa gibi
parçalayamazsınız.
“Seni parçalayıp kazandığımız paralar için
teşekkürler,” diyemezsiniz.
İnsan olmak ve sonunda doğrunun söylenmesi umurumda
değil.
İsa’nın neler çektiğini şimdi anlıyorum.
Doğruyu söylemeye çalışıyorlardı.
Ve sürekli üzerime basılıyordu.
Tecavüze uğradım mı diye düşünüyorlardı ve Kitap ve
film bilgilerimi size vermiyorum.
Soruşturma ve onun gibi şeyler için bilgi veriyorum o
kadar.
Röportajı bitirmek zorundayız, Nick.
Daha fazla detaya girmeyeceğim.
Gidiyorum.
Mutluyum.
Video oynatıcı
00:00
00:00
**
Güzel.
Bu sabah saat 9:47’de Florida Eyaletinin, Aileen
Wuornos’a karşı açtığı dava Florida Eyalet Hapishanesinde profesyonel ve
insancıl bir şekilde sonuçlandırıldı.
Aileen Wuornos, bilgilendirme sırasında, bir dakikalık
son sözlerini söyledi.
Bir şeyler ima ederek bir kayayla yelken açacağını
kurtuluş gününde olduğu gibi 6 Haziran’da, İsa ile birlikte aynı filmdeki gibi
büyük bir uzay gemisiyle geri döneceğini söyledi.
“Geri geleceğim.
” AİLEEN, İNCİL’İYLE YAKILMAYI VE CENAZESİNDE BU ŞARKININ
ÇALINMASINI İSTEDİ.
https://youtu.be/VQ_Wqtnlv4U
I’ve walked these streets
A virtual stage
It seemed to me
Make up on their faces
Actors took their
Places next to me
A virtual stage
It seemed to me
Make up on their faces
Actors took their
Places next to me
Yürümüştüm ben bu yollarda
Sanal bir sahne
Gibi geldi bana
Yüzlerinde makyaj
Aktörler aldılar
Yerlerini benim yanımda
I’ve walked these streets
In a carnival
Of sights to see
All the cheap thrill seekers
The vendors & the dealers
They crowded around me
In a carnival
Of sights to see
All the cheap thrill seekers
The vendors & the dealers
They crowded around me
Yürümüştüm ben bu yollarda
Bir karnavalda
Görmeye değer şeyler olan
Ucuz adrenalin tutkunları
Satıcılar ve tüccarlar
Etrafımda toplandılar
Bir karnavalda
Görmeye değer şeyler olan
Ucuz adrenalin tutkunları
Satıcılar ve tüccarlar
Etrafımda toplandılar
Have I been blind
Have I been lost
Inside myself and
My own mind
Hypnotized
Mesmerized
By what my eyes have seen?
Kör müydüm
Kayıp mıydım
Kendi içimde ve
Aklım
Hipnotize olmuş
Manyetize olmuş
Gözlerimin gördüğü neyle?
Kayıp mıydım
Kendi içimde ve
Aklım
Hipnotize olmuş
Manyetize olmuş
Gözlerimin gördüğü neyle?
I’ve walked these streets
In a spectacle of wealth & poverty
In the diamond market
The scarlet welcome carpet
That they just rolled out for me
In a spectacle of wealth & poverty
In the diamond market
The scarlet welcome carpet
That they just rolled out for me
Yürümüştüm ben bu yollarda
Zengin&Fakir kılığında
Elmas marketinde
Kırmızı hoşgeldin halısı
Benim ayaklarıma serilirdi
Zengin&Fakir kılığında
Elmas marketinde
Kırmızı hoşgeldin halısı
Benim ayaklarıma serilirdi
I’ve walked these streets
In the mad house asylum
They can be
Where a wild eyed misfit prophet
On a traffic island stopped
And he raved of saving me
In the mad house asylum
They can be
Where a wild eyed misfit prophet
On a traffic island stopped
And he raved of saving me
Yürümüştüm ben bu yollarda
Deliler tımarhanesinde
Onlar olabiliyorlar
Deli gözlü toplumdan dışlanmış peygamberler
Trafik refüjünde durdu
Ve abartılı bir şekilde beni kurtarmak istediğinden bahsetti
Deliler tımarhanesinde
Onlar olabiliyorlar
Deli gözlü toplumdan dışlanmış peygamberler
Trafik refüjünde durdu
Ve abartılı bir şekilde beni kurtarmak istediğinden bahsetti
Have I been blind
Have I been lost
Inside myself and
My own mind
Hypnotized
Mesmerized
By what my eyes have seen?
Kör müydüm?
Kayıp mıydım?
Kendi içimde ve
Aklım
Hipnotize olmuş
Manyetize olmuş
Gözlerimin gördüğü neyle?
Kayıp mıydım?
Kendi içimde ve
Aklım
Hipnotize olmuş
Manyetize olmuş
Gözlerimin gördüğü neyle?
Have I been wrong
Have I been wise
To shut my eyes
And play along
Hypnotized
Paralyzed
By what my eyes have found
By what my eyes have seen
What they have seen?
Have I been wise
To shut my eyes
And play along
Hypnotized
Paralyzed
By what my eyes have found
By what my eyes have seen
What they have seen?
Yanılmış mıydım?
Bilmiş miydim?
Gözlerimi kapamaya
ve olana göz yummaya
Hipnotize olmuş
Manyetize olmuş
Gözlerimin gördüğü neyle?
Bilmiş miydim?
Gözlerimi kapamaya
ve olana göz yummaya
Hipnotize olmuş
Manyetize olmuş
Gözlerimin gördüğü neyle?
Have I been blind
Have I been lost
Have I been wrong
Have I been wise
Have I been strong
Have I been
Hypnotized
Mesmerized
By what my eyes have found
In that great street carnival
In that carnival?
Have I been lost
Have I been wrong
Have I been wise
Have I been strong
Have I been
Hypnotized
Mesmerized
By what my eyes have found
In that great street carnival
In that carnival?
Kör müydüm
Kayıp mıydım
Yanılmış mıydım
Bilmiş miydim?
Güçlü müydüm?
Olmuş muydum
Hipnotize
Manyetize
Gözlerimin bulduğu neyle?
Bu büyük cadde karnavalında
Bu karnavalda?
Kayıp mıydım
Yanılmış mıydım
Bilmiş miydim?
Güçlü müydüm?
Olmuş muydum
Hipnotize
Manyetize
Gözlerimin bulduğu neyle?
Bu büyük cadde karnavalında
Bu karnavalda?
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar