HERAKLEITOS FRAGMANLAR
Hzl: Cengiz Çakmak
Bu her zaman mevcut olan logos'u insanlar yalnızca işitmeden
önce değil, işittikten sonra da anlamıyorlar. Her şey bu logos'a göre olup
bittiği ve ben her şevi doğasına göre ayırt ettiğim ve nasıl olduğunu bildirip
açıkladığım halde, söylediklerimle ve yaptıklarımla karşılaştıklarında acemi
gibi davranıyorlar. Uykudayken ne yaptığını unutan diğer insanlar gibi bunlar
da uyanıkken ne yaptıklarının farkında değiller.
**
Logos:
(i.), (Yu.) Kelâm, logos, deyi; kâinatın nizamı.
i. aklın hükmedici ilkesi
(Yunan Felsefesi); Tanrı’nın sözü (Musevilik); İsa şekline girmiş olan
Tanrı’nın sözü (Hristiyanlık)
Logos her şeye ortak olmasına karşın, çoğunluk sanki
kendilerine özel düşünceleri varmış gibi yaşar.
**
(Güneşin büyüklüğü hakkında) Güneş bir ayak genişliğindedir.
**
Mutluluk bedensel hazlardan kaynaklanmış olsaydı, öküzler
yemek için burçak bulduklarında, onlara mutlu varlıklar derdik.
**
Kana bulanarak arındırmaya çalışıyorlar kendilerini, çamura
batmış birinin kendini çamurlu suyla yıkaması gibi. Çamurla temizlenen birine
herkes deli der. Karşılarındaki tanrı heykellerine yakarıyorlar, konuşur gibi
duvarlarıyla evlerin. Ne tanrılar ne de kahramanlar hakkında bir şey bildikleri
var.
**
Güneş her gün yenidir.
**
Var olan her şey duman haline dönüşseydi, onları burnumuzla
ayırt edebilirdik.
**
Karşıt olan şeyler bir araya gelir ve uzlaşmaz olanlardan en
güzel uyum doğar. [Her şey çatışma sonucunda meydana gelir.)
**
Eşekler samanı altına tercih eder.
**
Bağlanışlar; bütünler ve bütün olmayanlar, bir arada duran
ve ayrı duran, birlikte söylenen ve ayrı söylenen. Her şeyden bir, bir'den her şey.
**
Her sürüngen kırbaçlanarak otlağa güdülür.
**
Aynı ırmaklara girenlerin üzerinden farklı sular akar;
ruhlar nemli olandan buharlaşırlar.
**
Domuzlar temiz su
yerine pis sudan hoşlanır.
**
Gece dolaşanlar,
Magoslar, (Zerdüşt Rahibleri) Bakkhos rahipleri, Dionysos'un rahibeleri,
gizemlere erenler. Ölümden sonra ceza çekmekle tehdit ediyorlar ve ateşle
yanacaklarını kehanet ediyorlar; halkın arasında kabul gören bu gizli ayinler
böyle kutsal olmayan tarzda cereyan eder.
**
Bu dinsel yürüyüş alayı ve söylenen utanç dolu ilahi
Dionysos adına düzenlenmemiş olsaydı, insanlar çok edepsizce davranmış
sayılacaklardı. Ama uğruna kendilerinden geçekleri ve onurlarına Lenaia
bayramını kutladıkları Dionysos, Hades'in ta kendisi!
**
Hiç batmayacak olandan nasıl kaçıp saklanılabilir?
**
İnsanların çoğu başlarına gelenler hakkında düşünmezler ve
öğrendiklerini kavrayamazlar, yalnızca kendi kanılarına inanırlar.
**
Beklenmeyeni beklemezsen, onu bulamazsın. Çünkü ne bir iz
vardır ne de bir yol.
**
Dinlemeyi
bilmediklerinden konuşmayı da bilmiyorlar.
**
Doğduklarında yaşamayı ve ölmektense paylarına karşı
direnmeyi istiyorlar; arkalarında da payları belli çocuklar bırakıyorlar.
**
Uyanıkken bütün gördüğümüz ölüm, uyurken gördüğü imiz ise
uykudur.
**
Altın arayanlar çok fazla toprak kazarlar ve çok az
bulurlar.
**
Adaletin adı
bilinmezdi, bu şeyler olmasaydı.
**
Ares'in katlettiklerini hem tanrılar hem insanlar
onurlandırır.
**
Büyük paylar büyük ölümlerin hakkıdır.
**
Geceleyin gözün ışığı söndüğünde, insan bir kandil yakar
kendine; yaşarken ölüye dokunur uykusunda; uyanıkken uyuyana.
**
Ölümden insanları ummadıkları, hayal edemedikleri şeyler
bekler.
**
En bilge sayılan kişinin bildiği ve koruduğu şey sanılardır.
Adalet yalanları uyduranları da, yalanlara tanıklık edenleri de yakalayacaktır.
**
Çünkü en iyiler bütün şeyler arasında tek bir şeyi seçer:
Ölümlüler arasındaki ezeli ünü. Çoğunluk ise bir sığır sürüsü gibi tıkınır.
**
Bütünün kendisi olan bu kosmos'u ne bir tanrı ne de bir
insan meydana getirmiştir. O, daima belli ölçülere göre yanan, belli ölçülere
göre sönen ezeli ve ebedi ateştir.
**
Ateş önce denize dönüşür; denizin yarısı toprağa, yarısı
yakıcı buhara. (...) Deniz toprak olmasından önceki orana göre çeşitli
şekillerde boşalarak aynı ölçüsünü bulur.
**
Bilge olan tektir; Zeus'un adıyla anılmayı istiyor ve
istemiyor.
**
Yasa, Bir'in kararına uymaktır.
**
Budalalar dinlerken sağır gibiler; "varken,
yoklar" deyişi onlara ne de güzel uyuyor.
**
Bilgeliği seven insanlar gerçekten çok şeyde araştırmacı
olmalıdır.
**
Ruhlar için ölüm su olmaktır. Suyun ölümü toprak olmaktır.
Su topraktan meydana gelir, ruh da sudan.
**
Domuzlar çamurda yıkanır, tavuklar ise toz toprakta.
**
Kimilerinin görüşüne göre Thales, yıldızlarla ilgilenen ilk
kişidir.
**
Teutamas oğlu Bias Priene'de yaşadı. Onun logos'u
diğerlerinden daha çoktu.
**
Çok şey öğrenmek anlayışlı olmayı öğretmez. Öğretseydi,
Hesiodos ile Pythagoras'a ve de Ksenophanes ile Mekataios'a öğretirdi.
**
Bilgelik tektir; her şeyi her şeyle yöneten düşünceyi
bilmektir.
**
Homeros'u yarışmalardan kovmalı ve sopalamak, aynı şekilde
Arkhilokhos'u da.
**
Densizliği yangından daha çabuk söndürmeli.
**
Halk yasayı kentin surlarını savunur gibi mücadele ederek
korumalıdır.
**
Bütün yollarını yürüsen bile ruhun sınırlarına ulaşamazsın,
öylesine derindir ruhun logos'u.
**
Kibir, sara illetidir. Görme yanıltıcıdır.
**
Büyük konular hakkında rastgele tahminde bulunmamalı.
**
Yay'ın adı yaşam'dır, ama işi ölümdür.
**
Bana göre, bir insan çok iyi ise bin kişidir.
**
Aynı ırmaklara gireriz ve girmeyiz. Biziz ve biz değiliz.
**
Beni değil logos’u işiterek her şeyin bir olduğunu kabul et inek
bilgeliktir.
**
Uzlaşmaz şeylerin kendi aralarında nasıl uzlaştığını
anlamazlar. Karşıt dönüşlerin uyumu; yay ve lirdeki gibi.
**
Yaşam, taşları ileri geri sürerek oynayan çocuktur. Krallık
çocuğundur.
**
Savaş her şeyin babası ve kralıdır: Kimini tanrı, kimini
insan olarak ortaya çıkarır; kimini köle, kimini özgür kılar.
**
Görünmeyen uyum görünenden daha iyi.
**
Görme ve işitme yoluyla öğrenileni tercih ederim.
**
İnsanlar görünür şeyleri kavramada bütün Yunanların en
bilgesi olarak bilinen Homeros gibi yanıldılar. Çünkü o bitlerini kıran
çocuklar tarafından "Görüp yakaladıklarımızı bırakıyoruz, görmeyip
yakalamadıklarımızı da götürüyoruz" denerek aldatıldı.
**
Çoğunluğun Öğretmeni olan ve çok bildiği söylenen Hesiodos
gece ile gündüzün ne olduğunu bilmezdi. Gece ile gündüz birdir.
**
[İyi ile kötü bir ve
aynı şeydir.) Hekimler keserek ve dağlayarak hastalarına acı veriyorlar. Bu
yüzden talep etlikleri ücret haksızdır. Çünkü hekimlerin yaptığı iyilik,
hastalıkların verdiği acılardan farklı değil.
**
Yazının yolu düz ve eğridir.
**
İnen ve çıkan yol bir ve aynıdır.
**
Deniz hem en saf hem de en kirli sudur. Balıklar için
içilebilir ve can verici; insanlar için içilemez ve öldürücü.
**
(ölümsüzler ölümlü, ölümlüler ölümsüz. Biri diğerinin
ölümünü yaşar, diğeri de ötekinin yaşamını öldürür.
**
Kalkıyor ve yaşayanlar ile ölülerin uyanık bekçisi
oluyorlar.
**
Her şeyi yıldırım yönelir.
**
İhtiyaç ve tokluk.
**
Ateş gelecek ve her şeyi yargılayıp mahkum edecek.
**
Tanrı gece ve gündüz, yaz ve kış, savaş ve barış, tokluk ve
açlıktır [Bunun anlamı: Bütün, karşıt şeylerden oluşur.] Ancak o (tanrı),
ateşin yaktığı bir tütsüden yayılan ve herkesin kendince ad verdiği koku gibi
başkalaşır.
**
Nasıl ki ağının ortasında duran örümcek, ağa takılan bir
sineğin tellerine zarar verdiğini fark edince, ağının kopacağı endişesine
kapılıp telaşla oraya atılırsa, aynı şekilde insan ruhu da herhangi bir yeri
yaralanınca, sımsıkı ve tam bir uyumla bağlı olduğu bedeninin acısına
dayanamayıp hızla oraya yönelir.
**
Devalar/ derdi muhtemelen Herakleitos bunlara; çünkü kınlar
ölümcül hastalıkları tedavi ederler ve değişim içinde karşılaştığımız acılara
karşı ruhumuzu dirençli kılarlar.
**
İki çeşit kurban vardır: Bunlardan birincisi insanın tamamen
arındırılmasıyla ilgilidir. Bu, Herakleitos'un dediği gibi, sayıca çok az
kişiyi ilgilendirir. İkincisi ise beden taralından engellenmiş kişilere
uygundur ve değişini aracılığıyla gerçekleşir.
Not: Pek çok yorumcu tarafından sahte olarak
değerlendirildiğinden. Herakleitos'un fragmanları içinde yer verilmeyen bu
metin, lamblichus'un Mısır'daki gizli ayinler hakkında aktardığı görüşlerini
içerir.
**
İnsanların sanılarını çocukça oyunlar olarak adlandırıyordu.
**
Yolun gittiği yeri
unutanı hatırla.
**
Her zaman bir arada bulundukları şöyle, (evreni yöneten
logos'la) anlaşmazlığa düşüyorlar; her gün karşılaştıkları bu şeyler onlara
yabancı geliyor.
**
Uykudaki insanlar gibi davranma ve konuşma.
**
Ana babasını dinleyen çocuklar gibi olmamalıyız; yani bize
aktarıldığı gibi.
**
Uykudaki insanlar da dünyadaki oluşa katılan emekçilerdir.
**
Ateşin ölümü havanın doğumudur; havanın ölümü suyun
doğumudur.
**
Ruhları nemlendiren haz veya ölümdür. Biz onların ölümünü
yaşarız, onlar bizim Ölümümüzü yaşar.
**
İnsanın yapısına değil, tanrısal olana özgüdür derin
kavrayış.
**
Tanrının karşısında anlayıştan yoksun bir adam yetişkin bir
insanın karşısındaki çocuk gibidir.
**
Savaşın her şeyde ortak; adaletin çatışma olduğu ve her
şeyin olması gerektiği şekilde çatışma sonucu meydana geldiği
bilinmelidir.
**
Pythagoras)... yalancıların piridir.
**
Maymunların en güzeli ile insanların en çirkini soyca aynı
dır.
**
İnsanların en bilgesi bile, tanrının yanında bilgelik,
güzellik ve diğer bütün konularda maymun gibi kalır.
**
Dönüşerek dinlenir.
**
Hep aynı kişilere hizmet etmek ve onlar tarafından
yönetilmek usandırır.
**
Tutkulara karşı mücadele etmek zordur. Arzu edilen şeyin
bedelini ruh öder.
**
İnanç olmayınca [tanrısal olana ait pek çok şey]
kavrayışımızdan kaçar.
**
Ahmak insanlar her söz karşısında şaşırmayı sever.
**
Aynı şeydir yaşayan ve ölen, uyanık ve uyuyan, genç ve
yaşlı. Çünkü sonrakiler öncekilerle, öncekiler sonrakilerle yer değiştirir.
**
Uykuda olmayanlar için tek ve ortak bir kosmos vardır.
Uykuda olanlar ise kendi özel dünyalarına kapanırlar.
**
Her şey ateşle takas olur, ateş de her şeyle; tıpkı altın
ile malların ve mallar ile altının takas edilmesi gibi.
**
Herakleitos'a göre, aynı ırmağa iki kez girilmez. [Aynı
ölümlü bedene doğası gereği iki kez dokunmak olanaksızdır. (Ölümlü olan) her şey
değişimin şiddeti ve hızından dolayı dağılır ve tekrar bir araya gelir. Aslında
"ne yeniden" ne de "daha sonra," ama aynı zamanda
diyebiliriz. Şeyler biçimlenir ve dağılırken hem yaklaşır hem uzaklaşır.)
**
Sibylla'nın kudurmuş ağzından çıkan o vakur, süssüz, karışık
sesler tanrının ona verdiği esinle bin yılları aşıyor.
**
Delphoi'daki tanrının kehaneti ne açıklıyor ne de gizliyor,
yalnızca işaret ediyor.
**
Helios bile ölçülerini aşamaz. Aşarsa Dike'nin yardımcıları
Erinysler onun peşinden ayrılmaz.
**
Bilgisizliği gizlemek en iyisidir. Ancak bu, içki
masalarında gevşemişken çok zordur.
**
Cesetleri gübre gibi atmalı.
**
Köpekler tanımadıklarına havlar.
**
Hades'teki ruhlar
koklar.
**
Güneş olmasaydı yıldızlara rağmen gece olurdu.
**
Değişimleri ve her şeyi meydana getiren, mevsimleri
belirleyen, düzenleyen, gösteren ve bildiren güneş, devirlerin yöneticisi ve
gözetleyiçisidir.
**
Kendimi keşfettim.
**
Gözler kulaklardan daha iyi tanıktır.
**
Tanrı için hor şey güzel, iyi ve hakçadır. İnsanlar için ise
bazı şeyler hakçadır, bazı şeyler hakça değildir.
**
Çemberin çevresinde başlangıç ve son ortaktır.
**
Nedir ki onların anlayışı ve düşüncesi? Halk ozanlarına
inanıyorlar. Çoğunluğun kötü, azınlığın ise iyi olduğunu bilmeden yığını
öğretmen kabul ediyorlar.
**
Homeros'un
yıldızlarla ilgilendiğini söylüyor ...
**
Hesiodos her günün doğasının bir ve aynı olduğunu
anlayamadığından, bazı günlere iyi, bazı günlere kötü demiştir.
**
Ruhları barbar olanların gözleri ile kulakları kötü
tanıklardır.
**
Sözlerini işittiğim insanların hiçbiri bilgeliğin her şeyden
ayrı olduğunu kavrayacak düzeye ulaşamamıştır.
**
Bilgisizliği gizlemektense göz önüne koymak daha iyidir.
**
Her arzu edilenin elde edilmesi iyi değildir.
**
Haslalık sağlığı iyi ve hoş kılar; açlık tokluğu, yorgunluk
dinlenmeyi.
**
Ölçülü olmak en büyük erdemdir. Bilgelik doğaya kulak
vererek hakikati söylemek ve doğru olanı yapmaktır.
**
Düşünme herkese ortaktır.
**
Akla uygun konuşmak isteyenler, yasasına bağlı bir kentten
daha güçlü bir şekilde her şeyde ortak olana sıkıca sarılmalıdır. Çünkü bütün
insan yasaları tanrısal olandan beslenir. Bu tanrısal yasa her şeyi dilediğince
yönetir ve her şeye fazlasıyla yeter.
**
Ruhun logos'u kendini çoğaltır.
**
Kendini tanıma ve ölçülü olma olanağı her insanda bulunur.
**
Ruhu nemli olan biri, sakalı bitmemiş bir çocuk tarafından
nereye götürüldüğünü bilmeyen sarhoş gibidir, yalpalar durur.
**
Parlak ve kuru olan ruh, en iyi ve en bilgedir.
**
İnsanın karakteri kaderidir.
**
Gün doğumuyla gün batınımın sının Ayı takımyıldızı ve
ışıltılı Zeus'un sınır bekçisi 'karşı' Ayı'dır.
**
Ephesoslular size yakışan kendinizi asmanız vc
kenti çocuklara terk etmenizdir. Siz, içinizdeki en değerli adam olan
Hermodoros'u "aramızda değerli bir insan bulunmasın, değerliyse de gitsin
başka yerlerde, başka insanların yanında olsun" diyerek kentten sürdünüz.
**
Tahmin.
- Neyin rahmini? Nereye yaklaşmak' Bu belirsiz. -
**
Doğa saklanmayı sever.
**
En güzel kosmos rastgele atılmış saman yığınıdır.
**
Kykeon karıştırılmazsa ayrışır.
Kykeron "arpa unu, su. şarap ve
rendelenmiş peynirden yapılmış bir tür içecek ‘tir.
**
Hiç eksik olmasın zenginliğiniz Ephesoslular. Olmasın ki,
alçaklığınız belli olsun.
**
Soğuk ısınır, sıcak soğur, nemli kurur, kuru nemlenir.
**
Mevsimlerin yasasına göre, ölümsüz belleğin işaretleri yedi
kamerî ayda toplanır, Ayı takımyıldızında ayrılır.
**
Herhangi bir şey eksik olduğu şeye göre şu ya da bu yolla
çoğalır.
**
Tanrı iseler ne diye arkalarından ağlıyorsunuz? Arkalarından
ağlıyorsanız ne diye kendilerini hâlâ tanrı kabul ediyorsunuz?
**
Herakleitos, Helenlerin, tanrılara onur hediyeleri verdiğini
görerek şöyle dedi: İşitiyorlarmış gibi görünmelerine rağmen işitmeyen, ne bir
şey isteyen ne de bir şey veren tanrıların heykellerine dua ediyorlar.
**
**
Mnesarkhos oğlu Pythagoras insanlar arasında en fazla
araştırma yapmış kişidir. O kendi bilgeliğini bu incelemelerden seçtikleri
üzerine inşa etmiştir. Çok şey bilmek kötü sanattır.
**
Zaten gülünçken, bu denli gülünç olmak hiç hoş değil.
**
Kibir ilerlemeyi engeller.
**
Onur kaygısı tanrıları da insanları da köle yapar.
**
Kötü insanlar gerçeklerin düşmanıdır.
**
Eğitilmiş olana eğitim ikinci güneştir.
**
Ünlü olmanın en kısa yolu iyi olmaktır.
**
Ares'in kıydığı ruhlar hastalıkta ölenlerden daha saftır.
**
Her şeye kader hükmeder.
**
Herakleitos, yaşama muhalif filozof. Ot yiyerek yaşamayı
kendine iş edindi.
**
Filozof Herakleilos. Herakleitos'un adına izafe edilmiş
"Yıldızların Aslına İlişkin" adlı kitap miladi yıllarda kaleme
alınmıştır ve sahtedir.
Kaynak: HERAKLEITOS FRAGMANLAR, Çeviri ve
Yorumlar: Cengiz Çakmak, İkinci Basını: Kasını 2009, İstanbul
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar