Print Friendly and PDF

Güzel Şehir ve İnsanları



Balık baştan kokar, derler

Birde… el vekilu kel asl /yani vekil asıl gibidir.

Edeb bir tac imiş nur-i Hudâ’dan

Giy ol tacı emin ol her beladan.

Malumu vech ile...

Hakk bela yazmaz kul azmadıkça.
...

Fitne vurgunu derler iyiyi kötüyü ayırmaz.

Ey güzel şehir!

Senin içindekini boşaltma zamanı geldi…galiba

Ne söyleyeyim bir sene…yok başka tarih…bir sene

Mayıs aylarında meraya çıkan hayvanlar genelde ishal olur…

Sende ishal olursun, onunla da kalırsa tabii ki

Durdurulmaz derde düşer binler

Peşinden gider yüzbinlercesi,

Kimseler nedenini

Sen sen ol eline beline diline sahip ol.

Olmamam ben deme..

Keserler… en aşağısı olmaz

Ya toprağa ya suya ya da uçmağa varır yolun

Durduk yere laf söylettirdiler

Olan olmuştur, olacak olanda olmuştur.

Ne gereği vardı belaya bulaşmak

Ancak güzel şehir vaktin doldu

Neden niçin demeden

Aslanlar kuzuya teslim edilir.

Davacı olurda aslanlar

Utanmıyor musun derler

Kuzuyu mahkemeye vermeye

Kralları oynayanlar perişan oldu…

peşindeki güvendikleri de

Yazık oldu… demeye gerek yok

Akıl çok büyük nimetti.

İrfan ve edep süs idi.

Daha önce Allah dostuna denediler

Şimdi bir sultana

Kendime vur der gibi…

Sigaya çekerlerde

Dönüp bakmazlar.

Çünkü bu yerin altında

Önünde elpençe divan durulanda var

Şimdi üzerlerinden geçiyor  pis kanallar

Güzel şehir geriye doğru say…

Mühletin belli ki doldu.

Biz edepsizliği işaret saydık.

Çünkü önceden olan ile çok şeyde aynı

Edepsizlik edepsizliktir.

Sağı solu olmaz.

Şeytan bile edebe muhalefetten ceza yemiştir…

Onlar yemeyecek mi?

Yanında binleri götürürcesine…

Bilmezdim şimdi her şey değişti

Sebebi yine biz olduk galiba

 

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar