Mehdi De Sensin, Doğru Yolu Bulmuş Da Sen
CXXI
Ey ki be lûtf-o dilberî ez du cihan ziyâdeî
Ey ki çü âftâb-o meh dest-i kerem goşâdeî
A lûtfetmede, a gönüller almada iki dünyadan
da üstün güzel... a Güneş gibi, Ay gibi bağışlayış elini açmış dilber.
Seher çağının güneşi, yeryüzünden baş
çıkarmadan dünyayı gösteren kadehi eline almışsın.
* Mehdi de sensin, doğru yolu bulmuş da sen;
Tanrı’nın rahmeti de sen. yeryüzünü kaplamışsın, zamana lûtuflar etmişsin,
ihsanlarda bulunmuşsun.
Yüzlerce kınanmaya temelsin, özsün; yüzlerce
kıy ametin coşkunluğusun. misk kaynağını görmüşsün; şarap küpünün kaynayıp
köpürüşü olmuşsun.
Senin havandan baş çeken başını alıp bir
yere varamaz. çünkü her boyna bir gerdanlıktır takmış, bağlamışsın sen.
Kalk ey gönül,
halkı sabah şarabı içmeye çağır... dün geceden kalmasın; kendinde değilsin,
başsız-ayaksız düşekalmışsın ama gene de çağır gitsin.
Her seher
hayalin sâkîlik etmek ister. aklın, hünerin düşmanısın, sâf kişinin fitnesisin
sen.
Bahar gibi bir
sâkîsin; cennet gibi ebedîsin; kebap gibi güçsün kuvvetsin; şarap gibi
neşelisin, coşkunsun.
Kalk ey gönül,
çeke çekile belirtisi bile görünmeyen şarap meclisine yönel; yayasın böylece
ama aşk bir ata bindirir seni.
Dünya zerre
zerre hep sana bakmada, seni seyretmede. Suyun da özüsün, temelisin, ateşin de.
Erkeğin de eşi dostusun, dişinin de.
Fakat hırkaya
benzeyen şu bedeni bağından sıyırıp çıkarmadıkça, şu beden hırkasında
bulundukça hırkaya, abaya bağlısın, seccadeye oturmuş bir kişisin ancak.
Ya
susanlara lâyık şarabı iç de dedikodudan kurtul, y ahut da söyleyen, tümden
sözden doğmuş bir hayvan ol, kalakal.
A sâkî, lûtfet
de sarhoşun elinden tut; kendi meclisine doğru çek, götür onu... ana caddenin
padişahısın sen.
Kaynak:
Cilt 7-1
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy
GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar