Print Friendly and PDF

Sun Sağrağı Da Can, Düşünceden Geçsin, Şu Perdeleri Yırtsın

 


68

Ey gönülleri aydın erlerin sâkisi, sun kerem sağrağını. Çünkü bizi yokluk ovasından bunun için getirdin sen.

Sun sağrağı da can, düşünceden geçsin, şu perdeleri yırtsın; çünkü düşünce cana zarardır, her an ömrü eksiltir.

*        A gönül, bahsetme ondan, sus, bilmezsin onun hallerini; a amcasının cancağızı, ay gibisin amma yanağında onun beni yok.

850. Güzellik, bilgi sahiplerinin güzelliğidir, o ben, âriflerin yüzlerindeki bendir; fakat nerde onları görecek göz, nerde bunu anIıyacak irfan, nerde o gül bahçesi, nerde o koku, o kokuyu alacak burun?

*        Sonucu sirke olan şarap, surat ekşiliğini giderir mi hiç? Arama bu şarabı, o şarabı ara; gam kadehi nerde, Cem kadehi nerde?.

Ey güzel yüzlü sâki ,o şarabı sun ki hikmet çiçeklerini bitirir, can deniziyle beslenir, gelişir, ordan gelir de insanın, içini, incilerle dolu bir hokka haline getirir.

Dök münkirlerin başlarına soğuk-soğuk ah edişlerinin inadına dök o büyük sağrağı da bütün soğuklukları yansın, erisin, bütün «hayır» ları, «evet» olsun.

Mecliste* kimse bulunmasaydı sözlerim daha da yüce olurdu. Ya nur ol, ya uzaklaş bizden, bu kadar sitem etme bize.

Göz ağrısı gibi göze yamandın kaldın, çevir yaprağı hoca, yoksa kalemi kıracağım ben.

Hay-huya düşen kişinin bu hay-huyu elbette bir yerden geliyor, bir sebebi var. Ya padişah var, ya ordu, bir yere tek başına bayrak dikilmez ya.

Yurt boş kalmaz, şu bedeni gider benden, kurtar şu bedenden beni; can, sarhoş bir halde balçığa saplandı, korkuyorum, ayağım sürçecek.

Ey Tebrizli Şems, ey güzel yardımcı, bizi gör gözet, ey yürürken ayağımıza kuvvet, ey hastayken canımıza sıhhat olan.[1]

 



[1] Cilt 1, Gazel, 68

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI, İstanbul Remzi Kitabevî , Yükselen Matbaası İstanbul — 1957

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar