Print Friendly and PDF

TÛBÂ AĞACININ MEYVELERİ





Seyyid Ahmed Hüsameddin kuddise sırruhu'l-âlî
Enam olmuş Risalette ukûs-u vechine mir'at,
Enamından ism-i pâkin pür lyandır ya Resulullah.

Melekten iki haslette kemalâtm ziyadedir,
Bu sırra kab-ı kavseyn tercemandır ya Resulullah.

Kelâm-ı Hak vücud-u Zatına mülhak hisab olsa,
Nüzul-ü vahye mahsus cism-i candır ya Resulullah.

Ahad isminde zaid olsa bir mim-i nübüvvet kim,
Ahad mim-i mahabbette nihandır ya Resulullah.

Sailim kapuna geldim eyle ihsan Yâ Resul
Tut elim kurtar beni halim perişan Yâ Resul.

Halimi arz eyledim bu âlem oldu şermsar
Bir devasız dert imiş bu aşk-ı canan Yâ Resul.

Sine mecruh, dide giryan, ah-ı efgan eylerim
Aşkının bîmarıyım kıl derde derman Yâ Resul.

Kimde kim aşkın zuhur etse bulur âlemde kâm
Mahz-ı nur-u hikmet, hem nur-u iman Yâ Resul.

Zahmdar etti dil-i mecruhumu emmare-i nefs
Sen tabib-i hâzık-ı lokman'a geldim Yâ Resul.

Her taraftan atılan oklara bu sinem hedef
Ey meded-res kıl kerem, sultana geldim Yâ Resul.

Nebl-i ağyâra edüp bu sinemi âmacgâh
Ey meded-res kıl kerem, irfâna geldim Yâ Resul.

Sözlerim kal-u belâ esrârıdır aşk ehline
Ey melâz-ı melceim âmâna geldim Yâ Resul.

Bir taraftan derd-ü firkat, bir taraftan aşk-ı yâr
Tâ seher hem ruz-û şeb, giryâna geldim Yâ Resul.

Ta seher hem rûz-ü şeb, giryâna geldim Yâ Resul.
İsterim olsun bu canım sana kurban Yâ Resul.

Ey saadet kevkebi kesme başımdan sayeni
Bir garibim mübtelâ, bi sırrı sâman Yâ Resul.

Şemsem bu vücudum verir ecsada zelâli
Nutkum bu şuhudum verir ekbada hayali.

Efrad-ı şuhudumla bu hep haver-i güftar
Subhum ki berazihte tutan ruz-u leyali.

Dava-yı fücur eyler isem der bana kâzip
Subhum bu güneş tal’atı gösterdi kemâli.

Bakma güneşe âlemi gör oldu münevver
Gayette gariptir bu güneş var mı misali.

Pervaneye bak şem'a yanar görmez o şemsi
İsnad eder ol Vatvata bu şemse muhali.

Divaneliğin mevsimi mi ey dil-i naçar
Pür cuş-u huruşunla geçirdin hemesali

Derya gibi emvace takıl eyleme nefret
Kesrette müşahid olasın ta o cemali.

Bihamdillah mera başed müyesser ni’meti bihter
Ki ruz-ü şeb büved zikrem hüvelhayyu hüvel ekber
Meyan-ı halk-u Halik şüd vesile Zat-ı Peygamber
Şefi-i âsiyan-ı ümmet-i merhume ta mahşer.
Nebi, Haydar, Hüseyin, Ekber, Muhammed Bâkır-u Cafer,
Seyyid Musa-i Kâzım bül Hasan Kani', Ali Cafer,
Muhammed Sabir-ü Kâtim, Ebu Tayyib ve Nureddin,
Ali vü Bünneca başed, Musaddık ve Kureyş ezher.
Ebül Mecd-u, Ebu Tahir, Ebül Abbas-ı vel Ahrar,
Ebu Haşim'ü Ahmed Mustafa şüd nesl-i Peygamber
Ki İsmail-ü İbrahim ve Musa Zahid-ü Cafer,
Ki Davud-u Ebu Hamza, Cemaleddin, Haşan hubter.
Ebül Masum-u Muştak-u Mücahit fi sebillillâh
Muhammed Sa’d-i Rükkâlî Husameddin Ebül Haydar.
Tevessül mi künem ya Rab bihakkı sure-i Kevser
Kitabullah-ı evlâd-ı Betulest cümle ra rehber.
Bi fermayi terahhum muntazır şüd in duâ hanân
Benalidend-i ya tevvab-ü ya gaffar-ü mustağfer.
Şeved daim karin-i işan-ı âlişan
Muhibban-i sefa âver müridan-ı vefa perver.
( RABBENA ÂTÎNA MÎN LEDÜNKE RAHMETEN VE HEYYÎ’LENÂ MİN EMRİNÂ REŞEDA. ) Subhâne rabbike rabbil izzeti amma yasifune ve selâmün alel mürselîn. Velhamdülillâhi rabbil âlemin. 
Amin
Kaynak: M. Kâzım ÖZTÜRK, İslâm Felsefesine Işık Veren Seyyidler- Tûbâ Ağacının Meyveleri, Birinci Baskı Yenigün Matbaası, 1969, Ankara

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar