Print Friendly and PDF

“ZULMEN” ZALİM (EN) KİM?



Formun Altı




(Secde), 41/ 46
Hz. Mevlâna kuddise sırruhu'l-âlî Efendim buyurdular ki:
Mesnevi, c.III, beyit,4653

Tamahkâr tamahı yüzünden zengin ayıbını görmez. Tamahkâr bütün gönülleri kaplar.
Yoksul, halis altın gibi sevilse yine kumaşı, dükkâna yol bulmaz, sözünü kimse dinlemez.
Yoksulluk, senin anlayacağın şey değildir; yoksulluğa hor bakma;
Çünkü yoksulların, mülkten, maldan öte ululuk sahibi Tanrı’dan pek büyük bir rızıkları vardır.
Birisine nimet, mal, matrah verip öbürünü yansın diye ateşe atarlar mı?
Mesnevi, c.I, beyit,2350-2356
**
Bizim doğduğumuz gün zulüm öldü…. kimdir bizim zamanımızda zulmeden?
Nur geldi mi zulmet yok olur. Zulmün aslı ve arkası da zulmettir.
Bak, şeytanlar, bizim için çalışmada, kazanmada, bize hizmet etmede… hizmetten çekinenler de zincirlerle bağlanmış, bukağılarına vurulmuş!
Zalimler, Şeytan’ın iğvasiyle zulmederler, zalimlerin zulmünün aslı Şeytan’dan gelir…
Tanrı, bize padişahlığı; halk göklere el açıp ağlamasın diye verdi.
Mesnevi, c.III, beyit,4635-4639
**
Bir padişah camiye gidiyordu. Yaverleri, sopalı memurları, halkı dövmedeydi.
Sopalı adamlar, birinin başını yarıyor, öbürünün gömleğini yırtıyor, padişaha yol açıyorlardı.
O arada bir yoksul da yasakçılardan suçsuz olarak on sopa yedi.
Kanlar içinde kaldı. Padişaha yüz dönüp dedi ki:

Mesnevi, c.VI, beyit2465-2466
"Rabbimiz, biz nefsimize zulmettik. Bizi yarlıgamaz, bize acımazsan ziyankârlardan oluruz" A'raf, 23

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar