Print Friendly and PDF

DAHİLEK YA RASÜLELLAH



Yaman Dede
Gönül hûn oldu şevkinden, boyandım Yâ Rasûlallâh,
Nasıl bilmem, bu n râna dayandım Yâ Rasûlallâh,
Ezel bezminde bir dinmez figandım yâ Rasûlelah,
Cemâlinle ferahnâk et ki yandım Yâ Rasûlallâh!
*
Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifâsın sen.
Muazzam bir sehâsın sen, dilersen rûnûmâsın sen;
Habib-i Kibriyâ'sm sen, Muhammed Mustafa'sın sen;
Cemâlinle ferahnâk et ki, yandım Yâ Rasûlallâh!
*
Gül açmaz, çağlayan akmaz İlâhî nurun olmazsa,
Söner âlem, nefes kalmaz felek manzûrun olmazsa,
Firâk ağlar, visal ağlar ezel mesrurun olmazsa,
Cemâlinle ferahnâk et ki yandım Yâ Rasûlallâh.
*
Erir canlar o gülbûy-i revanbahşın hevâsından,
Güneş titrer, yanar didarının, bak ihtirâsından;
Perişân bir niyaz inler hayatın müntehâsından;
Cemâlinle ferahnâk et ki yandım Yâ Rasûlallâh!
*
Susuz kalsam, yanan çöllerde can versem elem duymam,
Yanardağlar yanar bağrımda, ummanlarda nem duymam,
Alevler yağsa göklerden ve ben masseylesem duymam,
Cemâlinle ferahnâk et ki yandım Yâ Rasûlallâh!
*
Ne devlettir yumup aşkınla göz, râhında can vermek!
Nasip olmaz mı Sultanım Haremgahında can vermek,
Sönerken gözlerim âsân olur âhında carı vermek,
Cemâlinle ferahnâk et ki yandım Yâ Rasûlallâh!
*
Boyun büktüm, perişanım, bu derdin sende tedbîri,
Lebim kavruldu âteşten döner pâyinde tezkıri,
Ne dem gönlüm murad eylerse taltif eyle Kıtmîr'i,
Cemâlinle ferahnâk et ki yandım Yâ Rasûlallâh!
(Hz. Peygamber'e Şiirler Antolojisi, s. 157)
Yaman Dede /Mevlânâ için yazılmıştır.
Yak sinemi âteşlere efgânıma bakma
Ruhumda yanan âteş-i niyrânıma bakma
Hiç sönmeyecek aşkıma îmanıma bakma
Ağlatma da yak, hâl-i perişanıma bakma.
*
Ağlatma ki âlâmımı tahfîfe de başlar
Ağlatma serinletmededir bağrımı yaşlar
Rahmetine sakın gerçi dayanmaz buna taşlar
Ağlatma da yak, hâl-i perişanıma bakma.
*
Yaşlar akarak belki uçar zerresi aşkın
Ateşle yaşar yaşla değil yâresi aşkın
Yanmaktır efendim biricik çâresi aşkın
Ağlatma da yak, hâl-i perişanıma bakma.
(Kayseri Şairleri s. 115)
           
Yaman Dede/Mevlânâ’nın Huzurunda
Geldim sana kan ağlayarak sızlayarak bak
Aşkınla yanan benliğime durma hemen ak.
Ak, sönmesin âteş alevim dinmesin ancak
Ağlat beni, inlet beni, tâ haşre kadar yak.
*
Artır ne olur âteşinle bağrımı dağla
Yansın bu vücûdum, fakat eksilmesin aslâ
Hicran ile yak, vasi ile yak, aşkına bağla
Ağlat beni, inlet beni, tâ haşre kadar yak.
*
Bir katreyim amma yine ummanlara doymam
Topraklara, yapraklara, insanlara doymam
Hem âteşe, hem nûra ve zindanlara doymam
Ağlat beni, inlet beni, tâ haşre kadar yak.
*
Ben sende yitirdim tenimi, cânımı ey şâh
Buldum yine her zerre içinde seni billâh
Şellâle-i esrarını dök ruhuma her gâh
Ağlat beni, inlet beni, tâ haşre kadar yak.
(Kayseri Şairleri, s. 116)
Yaman Dede
Yıllardır açar didelerim gelmez o cânân
Yıllarca uzaklarda yanan dıde-i giryân
Bir dem görün Allah için, üftâdene bir an
Göster bana dîdârını gel ey ulu Sultan.
*
Senden gelen âvâze-yi kutsiye vuruldum
Bir lâhzada yüzbin kere coştum da duruldum
Hasretle gördüm ne yazık, işte yoruldum
Göster bana dîdârını, gel ey ulu Sultan.
*
Sordum seni kartallara kıskandılar onlar
Sordum seni şimşeklere hep yandılar onlar
Sordum seni ummanlara nâlândılar onlar
Göster bana dîdârını gel ey ulu Sultan.
*
Sultan Veled'in pâyine düştüm de geçende
Sordum seni âhım yanarak kalb-i dehende
Bir kerecik olsun gelerek hâbıma sen de
Göster bana dîdârını gel ey ulu Sultan.
(Kayseri Şairleri, s. 117)
Kaynak: Bekir OĞUZBAŞARAN, Tanzimat'tan Günümüze Türk Şiirinde Hz. Muhammed Teması, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türe Dili Ve Edebiyatı Bölümü, Van, 1991

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar