Print Friendly and PDF

(EL-YETÎM) "YETİM KASİDESİ (اليتيم)"






ﺧﺮ ﻟﺮﺳﻮ ﻳﻮﻣﺎ ﻻﺩﺍﺀ ﺻﻼ ﻟﻌﻴﺪ
ﻓﺮﺃﻯ ﻃﻔﺎﻻ ﻳﻠﻌﺒﻮ ﻳﻤﺮﺣﻮ
ﻟﻜﻨﻪ ﺭﺃﻯ ﺑﻴﻨﻬﻢ ﻃﻔﻼ ﻳﺒﻜﻲ ﻋﻠﻴﻪ ﺛﻮ ﻣﻤﺰ
ﻓﺎﻗﺘﺮ ﻣﻨﻪ ﻗﺎ : ( ( ﻣﺎﻟﻚ ﺗﺒﻜﻲ ﻻﺗﻠﻌﺐ ﻣﻊ ﻟﺼﺒﻴﺎ ) ) ؟؟
ﻓﺎﺟﺎﺑﻪ ﻟﺼﺒﻲ : ﻳﻬﺎ ﻟﺮﺟﻞ ﻋﻨﻲ ﺷﺄﻧﻲ ، ﻟﻘﺪ ﻗﺘﻞ ﺑﻲ ﻓﻲ ﺣﺪ
ﻟﺤﺮﻭﺏ ﻻﺳﻼﻣﻴﺔ ﺗﺰﺟﺖ ﻣﻲ
ﻓﺄﻛﻠﻮ ﻣﺎﻟﻲ ﻭﺍﺧﺮﺟﻮﻧﻲ ﻣﻦ ﺑﻴﺘﻲ
ﻓﻠﻴﺲ ﻋﻨﺪ ﻣﺄﻛﻞ ﻻﻣﺸﺮ
ﻻﻣﻠﺒﺲ ﻻﺑﻴﺖ ﺁﻭﻱ ﻟﻴﻪ !!
ﻓﻌﻨﺪﻣﺎ ﺭﺍﻳﺖ ﻟﺼﺒﻴﺎ ﻳﻠﻌﺒﻮ ﺑﺴﺮﻭﺭ ﺗﺠﺪ ﺣﺰﻧﻲ ﻓﺒﻜﻴﺖ ﻋﻠﻰ ﻣﺼﻴﺒﺘﻲ .
ﻓﺄﺧﺬ ﻟﺮﺳﻮ ﺑﻴﺪ ﻟﺼﺒﻲ ﻗﺎ ﻟﻪ :
( ( ﻣﺎ ﺗﺮﺿﻰ ﺍﻥ ﻛﻮ ﻟﻚ ﺑﺎ ﻓﺎﻃﻤﺔ ﺧﺘﺎ ﻋﻠﻲ ﻋﻤﺎ ﻭﺍﻟﺤﺴﻦ ﻭﺍﻟﺤﺴﻴﻦ ﺧﻮﻳﻦ ؟؟؟ ) )
ﻓﻌﺮ ﻟﺼﺒﻲ ) ﻟﻴﺘﻴﻢ ( ﻟﺮﺳﻮ ﻗﺎ : ﻛﻴﻒ ﻻ ﺍﺭﺿﻰ ﺑﺬﻟﻚ ﻳﺎﺳﻮ ﻟﻠﻪ !!
ﻓﺎﺧﺬﻩ ﻟﺮﺳﻮ ) ( ﻟﻰ ﺑﻴﺘﻪ ﻛﺴﺎﻩ ﺛﻮﺑﺎ ﺟﺪﻳﺪ ﻭﺍﻃﻌﻤﻪ ﺑﻌﺚ ﻓﻲ ﻗﻠﺒﻪ
ﻟﺴﺮﻭﺭ . ﻓﺮﻛﺾ ﻟﺼﺒﻲ ﻟﻰ ﻟﺰﻗﺎ ﻟﻴﻠﻌﺐ ﻣﻊ ﻟﺼﺒﻴﺎ .
ﻓﻘﺎ ﻟﻪ ﻟﺼﺒﻴﺔ :
ﻟﻘﺪ ﻛﻨﺖ ﺗﺒﻜﻲ ﻓﻤﺎ ﻟﺬ ﺟﻌﻠﻚ ﺍﻥ ﺗﻜﻮ ﻓﺮﺣﺎ ﻣﺴﺮﻭﺭﺍ ؟؟؟
ﻓﻘﺎ ﻟﻴﺘﻴﻢ : ﻛﻨﺖ ﺟﺎﺋﻌﺎ ﻓﺸﺒﻌﺖ ﻛﻨﺖ ﻋﺎﻳﺎ ﻓﻜُﺴﻴﺖ ﻛﻨﺖ ﻳﺘﻴﻤﺎ
ﻓﺄﺻﺒﺢ ﺳﻮ ﻟﻠﻪ ﺑﻲ ﻓﺎﻃﻤﺔ ﻟﺰﻫﺮﺍﺀ ﺧﺘﻲ ﻋﻠﻲ ﻋﻤﻲ ﻭﺍﻟﺤﺴﻦ
ﻭﺍﻟﺤﺴﻴﻦ ﺧﻮﺗﻲ . ﻓﻘﺎ ﻟﻪ ﻟﺼﺒﻴﺎ : ﻟﻴﺖ ﺑﺎﺋﻨﺎ ﻗُﺘﻠﻮ
ﻓﻲ ﻟﺤﺮ ﻟﻨﺤﺼﻞ ﻋﻠﻰ ﻫﺬ ﻟﺸﺮ
ﻟﺬ ﺣﺼﻠﺖ ﻋﻠﻴﻪ ﻧﺖ . ﻋﺎ ﻫﺬ ﻟﻄﻔﻞ ﻓﻲ ﻛﻨﻒ ﺣﻤﺎﻳﺔ ﺳﻮ ﻟﻠﻪ ) ( ﺣﺘﻰ ﺗﻮﻓﻲ ﻟﺮﺳﻮ ) ( .
ﻓﻠﻤﺎ ﺻﻞ ﻟﻴﻪ ﺧﺒﺮ ﻓﺎ ﻟﺮﺳﻮ ، ﺧﺮ ﻣﻦ ﻟﺒﻴﺖ ﻳﻀﺞ ﻳﺒﻜﻲ ﻳﻬﻴﻞ
ﻟﺘﺮﺍﺏ ﻋﻠﻰ ﺭﺃﺳﻪ ﻫﻮ ﻳﻘﻮ : ﺻﺮ ﻳﺘﻴﻤﺎ ............ ﺻﺮ ﻏﺮﻳﺒﺎ .
ﻣﺎ ﻋﻈﻤﻚ ﻳﺎﺧﻴﺮ ﺧﻠﻖ ﻟﻠﻪ ﻳﺎﺣﺒﻴﺒﻲ ﻳﺎﻣﺤﻤﺪ ﻳﺎﺳﻮ ﻟﻠﻪ ..
ﺻلى ﻟﻠﻪ ﻋﻠﻴﻪ ﺴﻠﻢ
(El-Yetîm)  "Yetim Kasidesi (اليتيم)"

Türkçe Anlamı

Medine-i Münevvere’de, o nurlu şehirde bir bayram sabahı…
Varlığı ile kainatın bayram ettiği Hz. Peygamber salla’llâhu aleyhi ve sellem bayram namazından çıktı ve bayram sabahı oynamakta olan çocukları gördü ancak bir çocuk vardı ki diğer oynayan çocuklardan ayrı bir yerde duruyor ve ağlıyordu. Bu görüntü karşısında o merhamet ve şefkat kaynağı, Rauf ve Rahim olan Yüce salla’llâhu aleyhi ve sellem çocuğa sordu
- Yavrum seni böyle ağlatan nedir?
Çocuk soruyu soranın kim olduğunu bilmeksizin:
- Benim derdim zaten bana yetiyor. Babam Resulullah’ın gazalarından birinde şehid oldu annem yalnız kalınca bir adamla evlendi o da hayırsız çıktı evimizi aldı, malımızı yedi ve işte şu gördüğün halim: çıplağım, açım, hüzünlü ve düşkünüm. Ne zaman ki bayram geldi ve bayram kıyafetli çocukların oynadığını gördüm, hüznüm tazelendi ve ağladım.
Ümmetinden birisinin en ufak bir mutsuzluğu ile mutsuz olan ve ümmetine çok düşkün bulunan Hazreti Peygamber salla’llâhu aleyhi ve sellem  çocuğa buyurdular ki:
- Yavrum ister misin ki baban ben olayım, Aişe annen olsun, Fatıma ablan Ali amcan Hasan ve Hüseyin de kardeşlerin olsun… İster misin?
Bu hitabı işiten garibim, şehid çocuğu, konuşanın kim olduğunu anladı da feryat ile:
- Aman ya Resulullah nasıl kabul etmem, nasıl istemem sizi şimdi tanıyabildim..
ve Resulullah hazretleri ile o şehid çocuğu, beraberce el ele hane-i saadete, kutlu eve yöneldiler. Orada yemek yedi ve Resulullah tarafından bayramlık elbiseler giydirildi. Bu yetim çocuğun ismi Buceyr iken Efendimiz salla’llâhu aleyhi ve sellem bu ismi “Beşir” olarak değiştirdi. Artık karnı tok, güvende olan Beşir güle oynaya arkadaşlarının yanına gider. O yeni hali ile tekrar oyun oynayan çocukların arasına gittiğinde çocuklar dediler ki: az önce aramızda dikilip duruyor ve ağlıyordun şimdi ne oldu da gülüyor oynuyorsun çocuk onlara cevap verdi:
- Demin açtım; şimdi doydum, çıplaktım; giydirildim, annesiz ve babasızdım; şimdi Resullah gibi bir babaya sahib oldum, Aişe annem oldu Fatıma ablam oldu Ali amcam oldu Hasan ve Hüseyin kardeşlerim oldu nasıl gülmem nasıl bayram etmem…
Çocuklar hep bir ağızdan feryad ettiler:
– Ah keşke bizim de babalarımız Resulullah’ın beraberinde gazaya katılıp da şehid olsalardı…



Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar