MEVLÂNA “kuddise sırruhu'l-athâr” ıma ŞİİRLER
Bir
kerrecik olsun gelerek hâbıma sen de
Göster bana dîdârını gel ey ulu sultan
Göster bana dîdârını gel ey ulu sultan
Mevlâna’nın Hakk’
yürümesinden sonra ilk şiiri,
müridlerinden Şair Bedreddin Yahya yazmış, duyduğu acıyı şu rubai ile
terennüm etmiştir:
(Derdinle
ağlamayan göz nerede, yaşınla yırtılmayan yaka hani?
Andolsun yüzüne,
yeryüzünde toprağa, senden daha, iyi birisi girmemiştir).
**
Doğu’da XV. ci
Yüzyılın tanınmış İran Şairlerinden Abdurrahman Molla Camî (v: 1492) :
(Her kim sabah ve akşam Mesnevi okursa, Cehennem ateşi ona
haram olur. Mevlâna’nın Mesnevisi İran dilinde yazılmış Kur’andır.
Mânevi cihanın hükümdarı olan Onun yüce mertebesine Mesnevi bir delildir. Ben,
O alicenâb zâtın vasfı hakkında ne söyleyebilirim. O, Peygamber değildir ama,
kitabı vardır.)
**
Hind’li Şah
Abdurrahman ise:
(Peygamberdir,
kitabını da görebilirsin)
**
İran millî şairi
Sadık Sermet, 1955 yılı 23 mayısında Konya’ya gelerek Mevlâna Türbesinde
aşağıya bir kısmını aldığımız 32 beyitlik bir kaside yazmış ve okumuştu :
(Konya toprağından aşk kokusu gelir, âferin Konya’nın
tertemiz toprağına.
Bu şehir Konya’dır, yahut ta gönüller kâbesidir, aşk
şehri’dir, Mevlâna’nın şehridir bu..
Ey, dinin ve
dünya’nın Celâl’ı, ey Mavlâba, ey sözü Kur’ an gibi manevî olan, Ey kitabı,
bizce! kitabın aslı, ey sözü, bizce kafisi olan.
Mesnevi’n yenilenen dünyaya, kadri yüce Kur’an’m bir
tefsiridir.
Ey varlık kamışlığından kesilmiş olan, Ney’in de sesi hoş,
kamışlığın da.. Kalk ta gör, bir bildik, gelmiştir. O kamışlıktan ayni sesi
Çıkaran biri gelmiştir...)
**
NİYAZ-Leylâ Hanım
Efendim
Yaman Dede (Abdulkadir
Keçeoğlu-1888-1962)
Günümüz Türkçesiyle
Gözlerim yıllardır arar, gelmez o
cânân.
Ağlayan göz yıllardır uzaklarda
yanar.
Allah için düşkününe bir an görün.
Güzel yüzünü göster bana ey ulu
sultan!
*
Senden gelen kudsî sese vuruldum.
Bir anda yüz bin kez coştum da
duruldum.
Hasretle döndüm, ne yazık, işte
yoruldum.
Güzel yüzünü göster bana ey ulu
sultan!
*
Seni kartallara sordum, onlar
kıskandılar;
Şimşeklere sordum seni hep yandılar
onlar.
Ummanlara sordum seni,
inlemekteydiler,
Güzel yüzünü göster bana ey ulu
sultan!
*
Sultan Veled’in ayağına düştüm de
geçende,
Ağzımın kalbinde âhım yanarak seni
sordum.
Bir kerecik olsun uykuma gelerek
sende,
Güzel yüzünü göster bana ey ulu
sultan.
(Kaddesa’llâhu
esrârahum ve rahîmehum ve nefaanâ bi-ulûmihim ve şeffi’hüm fînâ. Âmin.
Allâhümma’hşürnâ bihim ve bi-âlihim. Âmin.)
Kaynak:
MEHMET ÖNDER, Mevlâna’ya Şiirler, ( Mevlâna Müzesi Müdürü), 1958, Konya
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar