Print Friendly and PDF

ŞAHİDÎ’nin ŞAHİDİ





Gördüğüm şeylere baktığında sende benim gördüğümü görseydin, derler.  Şahidî gibi bende;
Olmaz, olmaz. 
-          O güzelin sevdası beni bilginlikten, Kuran okumaktan öylesine dışarı çıkardı ki, böyle sevdalara düştüm, deli divane oldum.
-        Çalışma ve çabayla seccadeye sarılmıştım, mescide girip zahidlik elbisesine bürünmüştüm, bayıra hayır, ibadete ibadet katmaktaydım.
-        Aşk mescide girdi ve "Ey irşadla uğraşan hoca! Varlık bağını kurtar, ne diye namaz yerine bağlanır kalırsın?" dedi.
-        Eğer rind ve kallaş isen hakkını ver. Eğer güzel ve alımlıysan niçin perdenin arkasında kalıyorsun? [ Metin, S.131., Divan-1 Kebir, Gazel No:2498/l-3, 5]
Korkumuz kalmadı.
-        Sevgilim eğer, git aşkımız için rüsvâne ol derse, ben zühdü bir kenar، bırakır, rüsva olurum, rüsva olurum.
-        Sevgilim eğer Hristiyan’sa belime zünnar bağlarım. Eğer o küfründe sadık ise Hristiyan olurum, Hristiyan olurum .
Ey taan eden ben Şahidîyim,
-        Sen bu sözleri benden bilme, hepsi Mevlana'dandır; gör.
-        Ben kendimden boşaldım, O'nunla doldum. Sedef gibi O'nun feyzinden inciyle doldum.
-        Ey sır arayan! Bu benim sözüm değildir. Şahidi'nin dilinden konuşan  O (Mevlana) dır.
HAZIRLAYAN: Nuri ŞİMŞEKLER, Şahidi İbrahim Dede’nin Esrar-ı Gülşen-i Tenkitli Metin – Tahlil,  Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doğu Dilleri Ve Edebiyatları Anabilim Dalı Fars Dili Ve Edebiyatı Bilim Dalı, Doktora Tezi, 1998,Konya

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar