Print Friendly and PDF

Sanki Senin Sözlerinim Ben

 


XIX

Men ki heyran zi mulâkaat-ı tuem Çün heyâlî zi heyâlât-ı tuem

 

Seninle buluştum da şaşırdım kaldım; senin hayallerinden bir hayal oldum gitti.

Hatırımı sayıyor da gönlümü alıyorsun... ah, bu hatır saymana gönül verdim gitti ben.

Varlığım senin güzel sıfatlarının bir şeklinden ibaret. yoksa ben senin zatının bir sıfatı mıyım?

Keremin lütfeder de kerametler bağışlarsa, her kılım senin bir lütfun olur, kerametin kesilir.

Şeklim de senin soluğunla meydana gelmede, düşüncem de. sanki senin sözlerinim ben.

Kimi padişahtım, kimi de kuldum sana. şimdi ikisi de değilim; sana karşı mat oldum gitti.

Gönül sırçaya döndü, ışığınsa kandil. bense bir âşıkım ki kandilinin konduğu yer olmuşum gitmiş.

A mimar, sana bir üstü düz taş kesilmişim; yapı kuracağın yere döşenmiş, toprak olmuşum. döktüğün rakamlara dönmüşüm, dilersen yazarsın, dilersen bozarsın.

Kimi anayım; anışla ne işim var? Zâti senin anışın kesilmişim. Ne diye tedbire girişeyim; senin tedbirlerine dönmüşüm; senin bayrakların olmuşum.

* “Delillerimizi dolaylarda da göstereceğiz onlara, kendilerinde de.” Beni sen oku, senin delillerinim ben, senin âyetlerin.

 

Kaynak: Cilt 7-2

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar