Sema
“Cebrâil aleyhisselâm gelip
‘Ey Allah’ın Resûlü! Ümmetinin fakirleri, zenginlerinden (öbür dünya hesabıyla) yarım gün olan beş yüz yıl daha önce cennete girecekler”
dediği esnada biz de oradaydık. Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem buna sevindi ve
“içinizde şiir okuyan kimse var mı?” diye sorunca, orada bulunan bir bedevî,
“Evet Ya Rasûlüllah” karşılığını verdi. Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem;
“Hadi (oku)” diye emretti ve bedevî, şu şiiri okudu:
*****
Hevâ yılanı ciğerimi ısırdı,
Ne bir tabibi ne de efsun yapanı var,
Âşık olduğum sevgiliden gayrı.
Hem efsunum hem de panzehirim ondadır.
*****
Bunun üzerine Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem ve oradaki sahabeler vecde geldiler. Öyle ki Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin ridâsı omuzlarından düştü. Bu halden kurtulunca herkes kendi yerine geçti. Muâviye b. Ebü Sufyân
“Ey Allah’ın Resûlü! ne kadar güzel oynuyorsunuz!” dedi. Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem
“Bırak bunu ey Muâviye! Sevgilinin zikredildiğini işittiğinde titremeye kapılmayan kerem sahibi hiçbir kimse yoktur.” dedi ve sonra ridâsını dört yüz parçaya bölüp yanındakilere dağıttı.”
(Avârifü’l Maarif)
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar