Aşktan Kimin Nasibi Yok ki
Hiç
kimse hatta iblis dahi aşktan yoksun değildir. O da âşıktır ancak aşkı onu delâletten
kurtaramamıştır. Abdurrahmân Câmî Sübhatu’l-Ebrâr eserinde sembolik bir dille
Mûsâ (aleyhisselâm) ile iblisin karşılaşmasından bahsetmektedir.
…Mûsâ
(aleyhisselâm) nûra gark olmuş kalbiyle rabbine yalvarmak için Tûr dağına
gidiyordu. Yolda Haktan uzaklaşanların ve sürülmüşler ordusunun önderini gördü.
“Âdeme
secde etmeyi reddederek rızâ makâmından neden yüz çevirdin”, diye sordu.
“Kâmil
seyir hâlinde olan âşık cânândan gayrı kimseye secde etmez,” diye cevapladı. Mûsâ (aleyhisselâm)
dedi ki:
“Dosta
cândan kul olan herkes onun buyurduğu yola başını koyar.” “Ondan maksad, âşığı
imtihan etmekti, secde değildi,”
dedi.
“Eğer
durum buysa, neden lânetlendin? Neden
sultânın gazabından sana meleklik elbisesi yerine şeytanlık giysisi giydirildi?”
İblis,
“ Bunların ikisi de ödünç sıfatlarıdır, zâtımdan birer parçadır. Bunun gibi
yüz sıfat verilse ya da alınsa da zâtımda bir değişiklik olmaz. Zâtım sıfatıma
göredir. Onun aşkı zâtımın gereğidir. Şimdiye kadar aşkım karışmış ve
özlemlerime bağlanmıştı. Bahtım kara, günüm ak idi. Her an korku ve umudun
oyuncağı idim. Artık bundan kurtuldum ve vefânın dizine oturdum. Lutfum da
kahrım da tek renk oldu. Aşk kalbimden heves nakşını sildi. Aşk ile aşk oyunu
oynuyorum,” diye cavap verdi.
Câmî,
Heft Evreng Subhatu’l-Ebrâr, 1. cilt, Tahran, 1999, s. 593.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar