Print Friendly and PDF

Acziyetimi İfade Eden Hikâyemden İbarettir






maruzatımdır, makamına

alırda okursun… ulaşırsa eğer  eline

geçmişin hikayesi… dinlemek zordur

bitmişin tekrarını bilmek…faydasızdır kendisi

günlerimi yad ederken

geleceğimi de bildirmeden

sözümü bir dinlesen diye…

itiraz edemem...sen de etme

 

geceler… yürüdüğümüz o yollar

sular altında 

geçilmez oldu… köprüsüz

dinlendiğimiz ağaç ise

kimler uğruna feda edildi 

seninle dünyada bir yerimiz kalmadı

bendeki bir kalpten gayri

o da hasta… bekler… yorgun atışlarını

sayılır … bitiş çizgisinde

eline varsa …maruzatım

vakti geçmiş diye

yine derdimi dinlemeyeceksin…

çayın dumanında…acı kahvenin de

hangisinde kayboldu…aşıkların nemli buhuru

derdiyle … yanan çizgiler… 

tutuştu…uçtular

yazıları  belirsizleşti

nasıl bakarsın… diye anıyorum

 

yolumu sormuştun, eksiktir…

soruna cevap bile değildir

şimdi üstüne oturmuş… bir dilsizden ne olur

gel …bir defa içinde kalmışsa…

merhamet aşkına

yok mu… gelmeyene gel…

ben kaç kere… geldim

gel derdine düşmeden… demeden

n’em var…sen… bende bilmediğinden değil.

Gelemesem de… hikayemi çok anlattım

kalemin bana yaz dediği… son bir nokta kaldı

sen ve bende…bildin ya seninsizim diye

olmaz…dedin… ben sultanım, sen fakir 

keşke duymasaydım...

maruzatımdır

bir  kere bilsen diye… yine de yazıverdim


İsmail Hakkı Altuntaş


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar