Cam Kalp...Camı Kırma
Dervişin evinde bir kadeh vardı,
üçlü takımda. En küçük olanı biraz kaba, diğerlerine göre ayarsızdı. Dervişin
ikide bir gözüne takılır, "onlardan seni ayıracağım" derdi. Bir
gün onu zücaciyeye götürüp değiştirmek
istedi. Ancak kadeh yolda kırıldı.
Derviş, çok üzüldü.
"Neden kırıldın" dedi.
Kadeh ona hal diliyle dedi ki,
"Bunca zamandır senin evinde
misafir idim. Sevinçli idim, sen ise beni götürüp kendinden ayırmak istedin.
Ben seni sevmiştim. Sohbetini,
sesini, güzel sözlerini…Tamam kabayım ama, sevmiştim. Ayrılığına
dayanamayacağımı bildim… Kırılmak benim için daha iyi, şükür elinden düştüm ve
kırıldım. Ve senden ayrılmamış oldum"…dedi.
Derviş, üzüldü…kalbine eşyanın
aşkı geldi. “Bir cansız eşya sevdiğine böyle bağlı ise, kalp taşıyan hiçbir
canlıyı kırmamalı…Ancak, bunun orta yolu belli olmuyor…bu işte hata
kimdeydi?” dedi…
Diğer arkadaşı benimle beraber günleri geçiriyor. İçinde gül var ama...ne zaman onu görsem, kırık kadeh gözüme gelir...bir ah çekerim içime acısı sızar...
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar