Print Friendly and PDF

Cam Kalp...Camı Kırma


 


Dervişin evinde bir kadeh vardı, üçlü takımda. En küçük olanı biraz kaba, diğerlerine göre ayarsızdı. Dervişin ikide bir gözüne takılır, "onlardan seni ayıracağım" derdi. Bir gün  onu zücaciyeye götürüp değiştirmek istedi. Ancak kadeh yolda kırıldı.

Derviş, çok üzüldü.

"Neden kırıldın" dedi.

Kadeh ona hal diliyle dedi ki,

"Bunca zamandır senin evinde misafir idim. Sevinçli idim, sen ise beni götürüp kendinden ayırmak istedin.

Ben seni sevmiştim. Sohbetini, sesini, güzel sözlerini…Tamam kabayım ama, sevmiştim. Ayrılığına dayanamayacağımı bildim… Kırılmak benim için daha iyi, şükür elinden düştüm ve kırıldım. Ve senden ayrılmamış oldum"…dedi.

Derviş, üzüldü…kalbine eşyanın aşkı geldi. “Bir cansız eşya sevdiğine böyle bağlı ise, kalp taşıyan hiçbir canlıyı kırmamalı…Ancak, bunun orta yolu belli olmuyor…bu işte hata kimdeydi?”  dedi…

Diğer arkadaşı benimle beraber günleri geçiriyor. İçinde gül var ama...ne zaman onu görsem, kırık kadeh gözüme gelir...bir ah çekerim içime acısı sızar...

 İsmail Hakkı Altuntaş

 

Not: ..10.05.2018 de bu hikâyeyi yazmıştım...hâla bu kadehin arkadaşı  ev taşıdığımız halde benimle aynı ortamı paylaşıyor...O cam kadeh beni ne çok sevmişti. Ben ona mahcubum...

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar