Kanarım
Hangi sabah değil ki
Her sabah gibi yine seninle uyandım
Suretin güneş
Kalbin yansıyordu
Yine gözlerime yaş yerine
Kan dolduğunu gördüm
Uzaklarda varlığın…sıcaklığın içime değerken
Aşk beni kavuruyordu
Bilmezdim...sen öğrettin aşkı
Yalnızlığını duydu mu
Engin dünyanda kayboluyorum
Kalbim yanıyor
Ruhum senindir, aldın beni
Biricik sevdam
Kalbime saf sevgiyi bağışladığından beri
Bir tanrı kaldı
Ben de neyim, sen o isen
Yalnızlığımı gidermek için
Bir ayna arıyorum
Ayna sen...görünen de
Seviyorum dediğimde
Beni canlandıran
Kurtarıcı nefesini hemen duyuyorum
Aşığım yüksek ruhuna
Gel neredesin güvencinim, n'olur söyle!
Ruhumun sonsuz ışığı, gel sarıl bana…
Kainatın Kâbesi...yüzünde mihrabım
Gök çiçeğim
Bülbül nasıl feryat ediyorsa
Ruhumda çağırıyor öyle seni
Sabret deme yine içime
İstemsizce...
Sana karşı konulmaz, dayanılmaz ki
Güzelliğini gördüğümden öte dilim tutuldu
Diyorsam inan bana
Günahımla sızımla körelmişim diye kınama
Tükenmez hazinem
Sık sık yazdığıma da bakıp şaşırma
Anbean bekliyorum seni
Dudağını bir öpersem…kanarım
Ölümsüzlük suyu içmiş...
Bir sen varsın derim
Hayalim…kanarım
İsmail Hakkı Altuntaş
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar