Büyüklerin Kitabı Oynamaya Gelmez
Derviş Paşa, seçilmiş erbabının seçkini, besalet
ehlinin hülasası, onun şiirlerinin hepsi nükteli, yaratılışı iç açıcı, şiirleri
iham dolu bir şahsiyettir. Biri Farsça biri Türkçe iki divanı vardır. Her ikisi
de latif, manalı, temiz ve nüktelidir. İki defa Bosna’ya vali olmuş ve birkaç
sene de Ekre’nin muhafızı olmuş, evliyanın seçkini olmasıyla meşhurdur. Hazreti
Mevlânâ’nın yadigarı olan Mesnevi'yi tanzim etmeye başladı, iki cüz’ü
tanzim etti. Bir gece Mevlânâ’yı rüyasında gördü, Mevlânâ ona dedi ki: Ey
derviş! Benim Kıt’abım asla tanzim kabul etmez, bu sevdadan vazgeç. O an o
düzenlemeyi bıraktı. Yazmış olduğu o iki cüz’ü ben gördüm çok manalı ve
latiftir. Ben fakir öyle düşünüyorum ki; ondan daha kâmil ve âlimi gelmemiştir.
Şu gazel onun şiirlerinin cümlesindendir.
Eğer o servi boylu bizim evimizi şereflendirirse,
Onun ayağına dünyayı ve ukbayı serperim.
Aşkının susuzluğu, özlem çeken kalpten yok olmaz,
Bir nefeste yedi denizin suyunu içse bile.
Senin bir Türk güzeli bakışınla binlerce gönlü
çelersin,
Hiç kimse dünyada böyle yağmacıyı görmemiştir.
Eğer gönül çalanların cemaline meyledersem,
şaşırılmasın,
Çünkü güzellere gönül vermeyen adam olmaz.
Dervişin kalbine bir bak ve ey iyilerin padişahı
merhamet et,
Nasihat dinle ve âlimlerin öğüdünü zayi etme. [55/1]
Not: Bende Mısri Niyazi şerhi
yazmıştım. Kitabevi benim yazdığıma biraz düzenleme yapmaya kalkmıştı. Sonunda
yapmaya çalışanı hastanelik ettiler. Vazgeçti. İhramcızâde İsmail Hakkı
Kaynak: Mostarlı Fevzi,
Bülbülistân’ından
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar