Allah’ın Güvendiği İnsanlar
“O’nu tanıdım. Çok sırlanmıştı.Küfrün içinde
görünürdü. neden diye sormayın …
Bende, küfür imanımdır… dediğimde
Sus dedi ve bir güldü…”
**********************
“O sevgili ki, onu gözyaşlarımla arıyordum.
Onu ararken akan bir ırmağa dönmüştüm.
Bugün erkenden geldi.
Haydi Sema’a diye çağırdı.
Bırakmadı ki bir abdest alayım!”
"Mevlana-Rubai/900"
Güven duygusu insanların doğuştan getirdiği bir vasıftır.
Farkındaysanız hep güvenden bahsederiz. Eşime güveniyorum, çocuklarım benim
geleceğim…
benzeri birçok cümlemiz var.
Sözlerimizin temel kaynağı ise “Ben Allah’ıma güveniyorum” olmasıdır.
Güçlü ve kuvvetli olan… zahir, batın, evvel ve ahir olan…
Allah’a iman etmek, insan için en büyük hayat dayanağıdır. Öyle ise hepimizin
bir güvendiği var…ancak aklıma bir soru geldi…Biz Allah Teâlâya güveniyoruz,
tamam;
Onun güvendiği insanlar…kimlerdir?
Evet…
Allah’ın güvendikleri kimler?
Onlar nasıl insanlar?
Bir sorunuz olabilir;
Allah Teâlâ kimseye muhtaç değil ki, güveneceği kullar
olsun…
İşte burada bir infilak var.
Kimler?
Onlar için ilk aklımıza gelmesi gereken peygamberlerdir.
“Size Rabimin risâletini tebliğ ediyorum. Ben sizin için
güvenilir bir nasihatçıyım.” Araf,68
“Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”
Şu’arâ, 107
“Allah'ın kullarını bana teslim edin; çünkü ben size
(gönderilen) güvenilir bir peygamberim.” Duhan, 18
124 bin veya 224 bin nebi geldi denilmektedir.
Onların ekserisi görevlerinde başarılı da olamadılar. Ancak
Allah Teâlâ onlara güvendi… sakladığı kendini onlarla aşikâr etti.
Onlara sırlarını ihsan etti.
Onlar, O’nun güvendiği kimselerdi.
Ne yazık ki insanlar onları mecnun gibi gördüler, bazen
yetmiyormuş gibi öldürüverdiler.
Onlar güvenilen insanlardı.
Gönülleri Rahmanı misafir edecek kadar engin güzel
insanlar.
Allah Teâlânın çok merhametli olduğunu biliyoruz. Onun
elçilerine güvenci olmasa idi, azabını nasıl kullarının üzerine gönderebilirdi.
“Biz, peygamber göndermedikçe hiç kimseye azap etmeyiz.”
İsrâ, 15
Bu bize gösteriyor ki Allah Teâlâ’nın güvendiği insanlar
var. Onlar, O’nun kıyamette şahidi olacaklar.
Şimdi sorabilirsiniz: peygamberlik bitti.
Zamanımızda bu durum nasıl olacak?
Bu makamda Allah Teâlâ’nın dostlarını yâd ederiz. Onlar var
ve aramızda gizliden gizliye yaşıyorlar.
Ben birisini tanıyorum. Desem yalan olmaz. O yaratılmış
merhametlilerin en merhametlisi…
Yine sorarsanız… o kişi çok mu ibadet ediyor, dindar mı?
Hayır…
Çok mu zengin?
Hayır…
O garip biri… gönlü insanların dert ortağı.. gönül ferahı…
Nasıl?
Onu tanımak çok kimseye
nasip olmayacak kadar gizemli…
Onun varlığı ile kaç defa büyük felaketten ve azaptan
kurtulduğumuzu biliyorum
Olur mu demeyin…
Oluyor…
Sevdiğiniz biri bir uçakta olsa o da düşecek olsa onun için
dua eder miydiniz?
Tabi ki edersiniz…
O kurtulunca diğer insanlar da kurtulacaktır.
Bunun gibi… Allah Teâlâ, güvenilir kulunu kurtarmak için
büyük felaketleri kaldırır.
O güvenilir kulun kalbi hüzün duymasın diye…
Allah Teâlâ nice azapları kaldırmıştır.
Sorabilirsiniz… güvenilir kul, bu hakkı nasıl kazandı?
Allah Teâlâ, diğer kullarına bela gönderdiği gibi, bu
kuluna dabelalar gönderdi.
O dönüp “neden” demedi, sevinçler gönderdi, kalbi
gururlanmadı…
Diğer kullarına yaptığı
gibi, bütün ikramlarını ihsanlarını ona da kısıtladı…
O bir kere olsun “neden ve niçin” demedi…
Allah Teâlâ, bu kulunu çok sevdi…örnek olarak sundu ve
meleklerine övündü.
Hz. Rasûlu'llâh salla’llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Allah, ibâdete düşkün gençle meleklere karşı iftihar
ederek şöyle buyurur: Kuluma bakın. Benim rızâm için nefsânî isteklerini
terketmiştir." (Camiüssağir, 2/280, Hadîs No: 1841)
Bu meyanda o kulu için buyurdu ki:
“O kuluma ben güveniyorum, sabırsız kullarım onu delilerden
saydı, olmaz bu kadar olmaz dedikçe kalbi yerinden oynamadı.
Güvenimi boşa çıkartmadı.
Ben onunla varlığımın delillerini onlara sunmamda bana
yardım etti.”
Allah Teâlâ’nın güvendiği kişiler, O’na yardım edenlerdir.
Din bir yaşayıştır, hayatın ta kendisidir. Dört duvar
arasına sığıştırılmış bir şey değildir.
“Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (Allah'ın dinine) yardım
ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.” Muhammed, 7
Bu müjde sahibi kişiler dünyanın düzenini koruyan
kişilerdir.
Aslında çoklar…gizlenmiş gibi yaşarlar…
Ne mutlu o kişilerden birini tanıdım.
Size de nasip olsun.
Sorsanız, bende söylesem…
İnanır mıydınız?
İnanmazdınız.
Öyle ise susmak daha güzel.
O her zaman
Sus… demişti…
“Onlar, yalnızca; "Rabbimiz Allah'tır"
demelerinden dolayı, haksız yere yurtlarından sürgün edilip çıkarıldılar.
Eğer Allah'ın, insanların kimini kimiyle defetmesi
(yenilgiye uğratması) olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde
Allah'ın isminin çokça anıldığı mescidler, muhakkak yıkılır giderdi. Allah
kendi (dini)ne yardım edenlere kesin olarak yardım eder.
Şüphesiz Allah, güçlü olandır, aziz olandır.” Hacc, 40
İsmail Hakkı Altuntaş
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar