At’ın İp’in Sahibi
At çayırda
bağlanmıştı bir kazığa,
Otlanıp duruyordu.
Her taraf yemyeşil,
akan suyun sesi
Zevkine zevk katıyordu.
Ne güzel diyordu.
Gezdikçe geziyor
Hazzını ölçemiyordu.
Sahibi
bağlamıştı bir kazığa
ipini epeyce uzun
bırakmıştı.
**
Uzun ip
Kendine göre çok uzundu.
Çayırın her yerine
varıyordu.
Koşan at, uçan at,
Kişneyen at,
Bir kararda duramayan
at.
“Sıktı artık”,
Deyip koşmaya başladı.
Koşmak koşmak
Uzaklara, ta uzaklara
Ulaşmak istiyordu.
Gözünün ulaştığı ufka
**
Bir hürriyet aşkıyla
At koştu,
Dikildi,
şaha kalktı.
Bir acı onu durdurmuştu.
Canı yanıyordu.
Meğer unuttuğu bir şey
vardı
Kazıklı ipi
kana bulamıştı boynunu
Unutmuştu.
İpi hala
Boynunda duruyordu.
“Niye unuttum ki ipi”
Dedi.
“Çayıra bağlayan
Uzun bırakınca ipimi
Hürriyet verdi sanmışım”
**
Ey at,
Özgür mü sandın
Senin ve ipin
sahibi bir olunca
Koşma özgürlüğü
İpin kadar kaldı.
Kabullenemiyorum
İsmail Hakkı Altuntaş
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar