Ey Her Dudağın Tadı Tuzu, Ey Her Mezhebin Kıblesi
54
Sarhoşluk
sana selâm etmede, gizlice haber yollamada; gönlünü kapıp aldığın kişi, canını
da sana kul, köle etmede.
Ey
varı yok eden, sarhoşun selâmını duy, öylesine sarhoş ki iki elinin de ayağını
senin tuzağına kaptırmada.
Ey
âşıklar göğü, ey âşıkların canlarına can olan, güzelliğin, âşıklar arasında
aşkınıza diye sana Şarap içirmeye başladı; âşıkların hayrını ister bir hale
getirdi seni.
Ey
her dudağın tadı tuzu, ey her mezhebin kıblesi, ay, her gece damının çevresinde
dolaşmada, her gece bekçilik ediyor sana.
A
gönül, ne de sarhoşsun, ne de hoşsun, padişaha dönmüşsün, padişahsın; bu kadar
ululukla, bu derece yücelikle nasıl oluyor da aşk, seni kendisine râmediyor?
* Gönlünü şu topraktan koparıp ayıran
kişinin devranı tâ zühal yıldızınadek ağar,- ey topraktan yaratılmış beden, ey
gönül ateşinden çıkan duman, bir bakın, bir görün bakalım, hangi hale getiriyor
sizi, yerde mi kalıyorsunuz, göğe mî ağıyor sunuz?
Al
kadehi sâkiler padişahından, ebedîliğe ulaşanlar gibi sarhoş ol. Yarı sarhoşsan
noksanın var, eksiksin, seni tam sorhoş etmededir o.
Ey
eşsiz, tek kişi, verdiğin selâm dudaklarından şimşek gibi çakarak çıkmada; bu
selâm ağıza dudağa sığacak şey değil, sana tüm bir lûtufta bulununda, ey
selâmına nail olan.
* 710. Ay gamınla ikiye bölündü, yüzler
gümüşe döndü, benizlerde renk kalmadı, elif gibi düzgün boy büküldü, cım'a
döndü, bu cim da seni câm (kadeh) haline getirmede.
Aşk
yüzünden meydana gelen feryada, figana bak, dökülen gözyaşlarını seyret; o
şarap sâğrağının ettiği işlere bak, çiğleri nasıl pişirmede ,seni de nasıl
olgunlaştırmada.
Ey
rengi, kokusu güzel şarap, onun cömertlik eli, bak, seni cana nasıl helâl.,
bedeneyse nasıl haram etmede.
Artık
ben de beden olmıyayım da can olayım, inci olmaktansa maden haline geleyim; ey
gönül, adının kötüye çıkmasından korkma, o sana iyi bir ad san vermede.
Yeter
artık, söylenip durmayı bırak, ne nazım söyle, ne nesir, çünkü o düzenbaz güzel
sana söz söylemiye başlıyor. [1]
[1] Cilt 1, Gazel, 54
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan :
Abdülbâkiy GÖLPINARLI, İstanbul Remzi Kitabevî , Yükselen Matbaası İstanbul —
1957u
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar
Yorum Gönder