Masonlar 15 Temmuz’dan sonra 3 bin yeni üye yaptı
KEMAL ÖZER HALİME KİRAZLI SALI 08:05, 07/07/2020SALI 00:12, 07/07/2020
Masonluğu kötülediğini zanneden komplo teorisyenleri belki bilerek, belki de bilmeden aslında reklam yapıyorlar. Dünyayı yöneten güçler, İlluminati, Rockefeller ailesi gibi soyut kavramlar üzerinden Masonluğu fetişize ederek insanları özendiriyorlar. Kim dünyayı yöneten bir kuruluşun üyesi olmak istemez ki? Fakat bunların hepsi fantezi.
Bir süredir mason teşkilatı hakkında ifşaatlarda bulunan eski mason Ömer Özhan Kızıltan’a sorular yönelttik. Kızıltan ilginç şeyler söyledi. Masonlar güney illerimizde yeni localar açarak Anadolu’ya odaklanmışlar. Uzun yıllardır 14-15 bin bandını aşamazken 15 Temmuz sonrası 3 binden fazla yeni üye kazanmışlar. İnsan sormadan edemiyor, peki bu artış neden? Yoksa FETÖ’cüler masonlara mı sığınıyor?
Sultan Abdülhamid Hazretlerinin ‘Cemiyet-i Fesâdiye’ yani fesâd edici, bozguncu yapılanma olarak tarif ettiği masonlar ne yazık ki, insanlığın ve üyelerinin başına çorap örmeye devam ediyor.
Cennet Mekân Sultan Abdülhamid Hazretlerinin ‘Cemiyet-i Fesâdiye’ yani
fesâd edici, bozguncu yapılanma olarak tarif ettiği masonlar ne yazık ki,
insanlığın ve üyelerinin başına çorap örmeye devam ediyor. 1789 Fransız
Devrimi, masonların en başarılı ilk operasyonu idi. Ardından türlü dalavereler
çevirdiler. İngilizlerin, Almanların, İtalyanların, İspanyolların, Rusların
başına belâ oldular. Sonra hizmetkârlığını yaptıkları Siyonistlerle el ele
verip cihan harpleri çıkardılar, Osmanlı’nın yıkılışına neden oldular. Yeni
kurulan devletlerin de başına belâ olmayı sürdürdüler. Başta Mustafa Kemal Paşa
olmak üzere, tetikçi örgütleri eliyle devlet başkanlarına suikastlar
düzenlediler, milletlerin huzurunu kaçırdılar. 1935’de kapatıldıkları iddia
edilse de aslında resmiyet dairesinden çıkıp yer altına çekildiler.
Ülkemizde hâlen aktifler ve her taşından altından çıkmaya devam ediyorlar.
Özellikle 15 Temmuz 2016’da yaşanan iç savaş ve işgal girişimi masonik bir
örgüt olan FETÖ tarafından gerçekleştirildi. Terörist başı Gülen, 14 Mart
1967’de İzmir Üçgen locasına üye oldu. FETÖ’yü kuran 23 kişinin 16’sı da
masondu. Türkiye’de üçü-dördü hariç Cumhurbaşkanlarının hepsi masondu. Meclis
başkanlarından başbakanlara, bakanlardan milletvekillerine, bürokratlardan
akademisyenlere değin üst düzey makamlarda görev yapan pek çok yetkili isim,
Türkiye’nin en bu karanlık teşkilatına mensuptu.
- Biz de
bu gerçeklerden hareketle, bir süredir mason teşkilatı hakkında
ifşaatlarda bulunan eski mason Ömer Özhan Kızıltan’a sorular yönelttik.
Kızıltan ilginç şeyler söyledi. Masonlar güney illerimizde yeni localar
açarak Anadolu’ya odaklanmışlar. Uzun yıllardır 14-15 bin bandını
aşamazken 15 Temmuz sonrası yeni localar açmış ve 3 binden fazla yeni üye
yapmışlar. Şimdi can alıcı soru şu: Bunca sene artmayan masonlar 15
Temmuz’dan sonra neden çoğaldı? Yoksa FETÖ’cüler masonlara mı sığınıyor?
Haşr Suresi 14’de Allah-ü Teâlâ şöyle buyurur: “Onlar müstahkem kaleler
içinde veya duvarlar arkasında olmadan sizinle toplu hâlde savaşmazlar. Kendi
aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın. Hâlbuki
kalpleri darmadağınıktır. Bu, onların akılları ermez bir topluluk
olmalarındandır.” Onların hemen her hali bu Ayet-i Celilenin hükmünü teyid
ediyor. O halde masonların karanlık dünyasına yönelik ifşaata buyurun…
Söze nasıl mason olduğunuzla başlasak
mı?
Tamamen içe dönük çalışmalar yapabilmek, tasavvufî konularla ilgilenmem
sebebiyle mason oldum. Masonluğun felsefî yönüyle ilgilendim. Bunun için
oradaydım. Fakat orada konuşulan konuların bizi içlerine çekmek için bir tuzak
olduğunu sonradan fark ettim. Masonluğa kabul edilen bireyler zaman zaman cezbe
halinde olabilir, bunun için bazı şeyleri göremeyebilirler, bir takım peşin
kabullerle bazı konuları kafalarında sorgulayamayabilirler.
- Herkes
böyle olmayabilir ama ben bu şekildeydim. Takip ettiğim felsefenin
cazibesine kapıldım. Sonra fark ettim ki, benim peşinden koştuğum felsefe
masonluğun kendisi değil, masonluk insanlığın ürettiği tüm güzel
düşünceleri haksız bir biçimde kendisine mâl etmeye çalışıyor ve bu yolla
üye kazanıyor.
Masonluk birçok felsefecinin görüşünü çalarak kendisine mâl etmiş,
böylelikle ayakta duruyor. Nasıl mason olduğuma gelince. Beni teklif
eden kişi 33. Derece bir Mason ve Bektaşi olan Teoman Güre idi. Ben de masonlukla
Bektaşiliği birlikte götürdüm.
Doğru mu duydum, sizi şeyhiniz mi mason
yaptı?
Evet. Benim mürşidim de 33. Derece masondu. Biz Teoman Güre’nin tasavvufi yönünden çok şey öğrendik. Ancak Güre
maalesef Bektaşiler açısından çok tartışmalı bir şahsiyetti. Bektaşilik içinde
yüklendiği sorumluluklar ve bazı eylemleri çok eleştirilmiştir.
Masonların Bektaşiliğe karşı zaafı olduğu söylenebilir. Ancak tüm masonlar
için bu geçerli değildir.
Masonluk Ezoterik açıdan gerçek bir kaynak değildir. Arabesk bir
uyarlamadır. O nedenle her geçen gün dünyanın çoğu ülkesinde ve Türkiye’de kan
kaybediyor. Bektaşiler masonluğun eksik kısımlarını tamamlamakta. Bektaşilik de
çok kan kaybetmiş... Hemen belirtmek isterim ki Bektaşilik de aslına
göre bozulmuştur. Kimse özenip oralara gitmeye kalkmasın, hayal kırıklığına
uğrar. Masonluk dâhil, Ezoterik okulların çoğu yıpranmış hatta yozlaşmış
durumdadır.
Başka tekkelerde masonlar var mı?
Türkiye Hür Ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Derneği üye kartı
Muhakkak birçoğunda vardır. Bayramiyye tarikatı, Melamiler, Rufailer ve
daha birçoğunda olabilirler. İstanbul localarında Mevlevilerin de ağırlığı var
diye biliyorum. Masonlar o kadar ileri gitti ki, kendilerine bakmadan
Bektaşileri ‘tarikatçı’ diye damgalıyorlar. Tamamen ateist ve deist bir yapıya
dönüşüyor masonluk. Ancak masonluğun, bizzat kendi eleştirdiği tarikatlardan
pek farkı yoktur. Hepsi birbirinin kopyası olmuş, körü körüne biat etmek de
masonluğun parçası haline gelmiştir. Özgün bir eser çıkaramıyorlar ortaya.
Albert Pike’tan sonra masonik felsefeye damgasını vurabilmiş, onu geliştirmeye
çalışmış kaç tane mason çıktı? Bir düşünsünler.
Peki, masonluktan niçin ayrıldınız?
Antalya’da İslam’a hakaret ettiği için bir kişi gözaltına alındı. Bu şahıs, özgür mason locasına üye çıktı. Ömer Köker bir levha yayınladı. Masonlar Büyük Loca’nın yayımladığı genelgelere “levha” derler. Levha tabiri Tevrat’tan geliyor. Malum Hz Musa’ya gelen emirler levhalar halinde gelmiştir. Aslında iç genelge yayınlıyorlar ‘levha’ adı altında. Bu levhada Ömer Köker imzasıyla “Masonların imama ve mürşide ihtiyacı yoktur” şeklinde tespitler yapıldı. Kendisi o genelgeyle masonların manevi hayatına burnunu sokmuştur. Derneğe üye olanların imama, mürşide ihtiyacı olmadığını söyleyerek, bu şekilde düşünenlere kapıyı göstermiş, aslında bir bakıma mürşitlik yapmıştır. Bakınız, masonların ‘imam’a ihtiyacı yoktur diyor. Papaza ve hahama ihtiyacı yoktur diyemiyor. Diyemez, dedirtmezler… İlk isyan ettiğim, ilk karşı çıktığım şey buydu. Atılma nedenlerinden biri de budur.
Son 5 Yılda 3 Bin Yeni Üye
Masonların sayılarını bir türlü
artıramadığı söylenir, artmıyor mu gerçekten?
Son 5 yılda 3 bin üye artışı gerçekleşti. Yıllardır 15 bin üyede takılıp
kalmışlardı. Aslında az gibi görünse de 3 bin üyelik bir artış yüzlerini
fazlasıyla güldürüyor. Son yıllarda istifalar çoğaldı, bunu da göz önünde
bulundurursak 5 yılda 3 bin üye artışını başarı olarak görmek mümkündür. Masonluğu
kötülediğini zanneden komplo teorisyenleri belki bilerek, belki de bilmeden
aslında reklam yapıyorlar. Dünyayı yöneten güçler, İlluminati, Rockefeller
ailesi gibi soyut kavramlar üzerinden Masonluğu fetişize ederek insanları
özendiriyorlar. Kim dünyayı yöneten bir kuruluşun üyesi olmak istemez ki? Fakat
bunların hepsi fantezi.
İlluminati, Rockefeller ve Rothschild
gibi yapı ve ailelerin etkili olmadığını mı söylüyorsunuz?
Hayır, öyle demiyorum. En yakınlarımıza bile söz geçiremediğimiz bir
dünyada yaşıyoruz.
İnsanlık tarihini bilmeyenler dünyanın bir örgüt tarafından yönetildiğini
ve geleceğin bu kişiler tarafından planlandığını düşünebilirler ama gerçek bu
değil.
Masonlar şu an kendini bile yönetemiyor, dünyayı mı yönetecekmiş?
Bunlar komik şeyler. Ben ayakları yere basan ve halen ülkemiz için sakıncalı
olabilecek bir yapılanmadan bahsediyorum. Fantezilerden değil, müşahhas
örneklerden yola çıkıyorum. Masonlar giderek çoğalıyor, güney
illerine, Anadolu’ya yayılıyor, mason locaları dernek çatısı altında ama
dernekler kanununa aykırı şekilde çalışıyor. Bu konuda yetkili organlara
çeşitli şikâyetler yaptım. Medyada konuştum ancak şimdilik sonuç alamadım.
Ömrüm yettiği sürece, sonuç alıncaya kadar da bu konulara dikkat çekmeye
çalışacağım.
‘Bir Mason’un Mason Derneğine Üye Olması
Şart Değil’
‘Son yıllarda istifalar çoğaldı’
demiştiniz peki niçin istifa ediyorlar?
Ayrılmaların en büyük nedeni 2002’den beri AK Parti’den yeterince destek
alamamalarıdır. Şu anda masonlar büyük oranda özel sektörde örgütleniyor.
İçeride kalanlara baktığınızda bürokrasiden emekli olan 60 yaş üstü üyeler var.
Devlet kademelerinde terfi etmek için mason olmanın bir anlamı kalmadı, genç
üyelerin hemen hemen tamamına yakını özel sektörden.
Her üye dernekler müdürlüğünün kayıt
sistemine giriyor mu? Gizemli üyeler de var mı?
- Girmeyebilir.
Bir masonun mason olma şartı locaya kayıt edilmesidir; dernekler şubeye
kayıtlı olma veya mason derneğine resmen üye olma şartı aranmaz.
Bir kişinin mason olması için bir inisiyasyon törenine tabi tutulması
gerekir. Bu törene tabi tutulup bir locaya girmek şartıyla herkes mason kabul
edilir. Derneğe üye olmasa dahi, üyelikten istifa etse dahi masonluk ömür boyu
devam eder. Yeniden masonluğu aktif hale getirmek istenirse herhangi bir tören
yapılmadan eski üye kabul edilip kaldığı yerden devam edebilir. Bunun bir
istisnası var. Benim gibi atılamamış olması gerekiyor. O zaman harici âleme
iade edilmiş kabul ediliyor ve masonluğu tamamen düşüyor.
Hukuku tanımıyorlar mı diyorsunuz?
Evet, öyle diyorum.
Bir kişinin mason olmasıyla mason
derneğine üye olması aynı şey değil mi?
Loca eşittir dernek demek değil.
Mason locaları tarihin büyük bir kısmında zaten illegal olmuş. Tarih
sahnesinde birçok loca var olmuş fakat resmi olmamışlar. İllegal çalışmak
masonluğun ilkesinde vardır. Şartlar izin verirse legal çalışırlar, vermezse
illegale geçerler. Bunun örneği sürgündeki İran Büyük Locası’dır.
İranlılardan oluşan bu loca ABD’de devam ediyor. Fakat orada
masonların en önemli ilkesi şudur; bir mason locası o ülkede çalışmak
zorundadır. Ancak bu kural olağanüstü şartlarda ihlal edilmiştir. Şu anda İran
locası Amerika’da legal olarak çalışsa da İran devleti için illegaldir.
Abdülhamid Han ‘Cemiyet-i Fessadiye’ Derdi
İran mason locasının kurulmasına izin
vermediği için mi?
Devletin kayıtlarına girmeden devam ettiler ancak Abdülhamid Han’ın
istihbarat notlarında faaliyetleri ayrıntılarıyla kaydedilmiştir.
Evet. Bu yüzden Amerika’da toplanıyorlar. Aynısı Osmanlı’da da var. Sürgün
yeri sayılan ve daha az etki altında olan Selanik’te örgütlendiler. Devletin
kayıtlarına girmeden devam ettiler ancak Abdülhamid Han’ın istihbarat
notlarında faaliyetleri ayrıntılarıyla kaydedilmiştir. Hatta onunla ilgili bir
kitap çıktı. İran Azerisi Robert Bagir Heyat diye bir mason var. Bu kişinin
ifadelerinden masonluğun gizli çalıştığını da öğreniyoruz. Heyet, Amerika’dan
Romanya’ya gönderiliyor. Çavuşesku döneminde gizli masonik faaliyetlerde
bulunduğunu açıkça söylüyor. Çavuşesku’nun devrilmesinde önemli rol oynadığını
düşünüyorum. Aynı rolü Osmanlı’nın son döneminde masonlar üstlenmişti. Ömer
Can Talu’nun “Mason Locaları Bir Emirle Kapatıldı 14 Ekim 1935” isimli bir
kitabı var, Atatürk’e atıf yaparak ancak Atatürk’le ilgili az bölüm var. Kitap,
Abdülhamid’in istihbarat notlarından oluşuyor. Masonlarla ilgili
olarak “Cemiyet-i Fessadiye” tanımlamasını kullanmış. Düşünün
ki, Girit eşkıyasına para toplayıp yollamışlar.
15 Temmuz’u Önceden Biliyorlardı
Bir yazınızda masonların 15 Temmuz’u
önceden bildiğini söylüyorsunuz, gerçekten biliyorlar mıydı?
Yüzde yüz emin değilim ama bendeki belgeye göre öyle.
Belgede, “yakında büyük bir değişiklik olacak” diyor. 17 Şubat
2015’te bir değişiklik olacak diye not almışlar, yani 15 Temmuz’dan beş ay
önce. Raporda, masonların yeni değişiklikler konusunda bir pozisyon
alması gerektiğinden bahsediliyor. Bu pozisyonu CHP’nin yanında aldılar. Dünya
tarihine bakıldığında masonların kolay kolay iktidarla ters düşmediğini
görüyoruz. ABD’ye ya da başka bir ülkeye gidin bakın, çoğunlukla iktidara yakın
olduğunu görürsünüz. Ama Türkiye’de Osmanlı’dan beri masonlar ihtilalci bir
yapıya sahip.
Masonlar İsrail’in Güvenliği İçin
Çalışıyor
Bunu 31 Mart’tan bu yana tüm
ihtilallerde rol almalarından hareketle mi söylüyorsunuz?
1948’den beri İsrail devletinin kuruluşundan sonra Türkiye’deki
masonlar İsrail devletinin güvenliği için çalıştıklarını düşünüyorum. İsrail’le
anlaşabilecek, İsrail’le uyumlu çalışabilecek bürokratlar yetiştirdiler bugüne
kadar.
Yani Türkiye’deki organizasyonlarını
İsrail odaklı mı yürütüyorlar?
Tam olarak bunu söylemek mümkün değil. Moon tarikatının bile ilgisi
olduğunu düşünüyorum. Daha çok İsrail demeyelim, Siyonizm İsrail tekelinde
değil, aynı zamanda Evanjelistler de bunu kullanıyor.
- Masonlar
400 yıllık tarihinde Vatikan’dan çok önemli ayrıcalıklar almış. Aynı
ilişkilerin bugün de devam ettiğini düşünüyorum. Dolayısıyla masonluğu
besleyen birçok din, tarikat, felsefe vardır.
İsrail’den bağımsız olarak Siyonizm’le
iç içeler diyorsunuz…
Evet…
İslam’ı Eleştirirler Ama Diğerlerini Asla
İlk sorumuzda Antalya’da gözaltına
alınan masondan söz etmiştiniz o tam ne demişti?
“İslam ahlaksızlık” dedi. Siz bunların Yahudileri eleştirdiğini
gördünüz mü? Hiç Hristiyanları eleştirirler mi? Yapamazlar. Papalık ve
Hahamlıktan korkuyorlar. Aralarında deistler, ateistler de var. 18 bin üyenin
olduğu yerde homojen bir yapıdan bahsedemeyiz.
‘Bektaşiler Bazen Sigorta Görevini Yapar’
Masonların içinde millî unsur
diyebileceğimiz yani Türkiye’nin aleyhine durum olunca loca ile çatışacak
kimseler var mıdır, varsa barınabilir mi?
Bektaşiler bazen sigorta görevini yapar. Biz orada masonken Bektaşî
tarikatından gelenler olarak etiketlenmiştik.
Bu tip insanlar tek tük çıkıyor. Bektaşiler bazen sigorta görevini
yapar. Biz orada masonken Bektaşî tarikatından gelenler olarak etiketlenmiştik. Bektaşileri
Ankara Erdem Locası’nda çeşitli Mobbing’ler yaparak erittiler. Kendi
bulunduğum Erdem locasında 2004 yılında 12 tane Bektaşî vardı. Şu an
hiç yok. Tasavvufi düşüncelere sahip olanları Erdem Locası’nda zaman içinde
eritiyorlar. Masonlar Bektaşileri millî unsur olarak görür ve çekinirler.
Osmanlı’nın önemli bürokratlarından biri olan Rıza Tevfik Bölükbaşı hem
Bektaşilerin ‘Halife Babalık’ makamına yükselmiş birisi, hem de masonların
Büyük Üstatlığına kadar gelmiş bir şahsiyet. Bu makama geldiğinde yaptığı ilk
iş masonları deşifre etmek olmuş. Sayfa sayfa mason listelerini gazetelerde
yayınlattı. Gerekçesi, masonluğun rayından çıkmış olmasıydı. Ondan dolayı bizim
bir sabıkamız var. Bektaşilere bir gün bizi ele verecek insanlar bunların
arasından çıkar gözüyle bakıyorlar. Erdem Locası üyelerinden Ç.G Yüksek
Haysiyet Divanı adı verilen kurulda söz alarak, benim yükselmemin acilen
durdurulmasını, aksi halde üst düzey görevlere gelebileceğimi ve sonrasında
Rıza Tevfik gibi masonları deşifre edeceğimi söyledi. Bunu söylemesinin nedeni
kendine olan güvensizliktir. Demek ki, tuttuğu yolun yanlışlığını biliyor ve
bizlerden çekiniyor. Ç.G bu korkuya kapıldığına göre, herhalde devletten
saklayacak çok şeyi var. Bu şahıs halen 32. derece sahibidir.
‘Mason Locaları Batakhanedir’
Masonlukta bu tür dokunulmazlığı olan kişiler vardır.
Ç.G, aslında tam ve yüksek bir mason sayılabilir. Masonların çoğunluğunu
temsil eden, vicdanî yönü oldukça zayıf birisidir. Ben onun şahsında masonları
çok iyi tanıdım, maalesef birçoğu onun gibi. Bu kişi masonluğun üst
düzeylerinden aldığı destek sayesinde locasında her türlü konuşmayı yapabilir,
herkes hakkında en kötü şeyleri söyleyebilir, yalan söyleyebilir, iftira
atabilir. Dernek açısından bir suç işlese dahi disiplin kurulu onu değil,
kendisinin mağdur ettiği insanları cezalandırır.
Masonlukta bu tür dokunulmazlığı olan kişiler vardır. Örneğin Özgürlük Locasında A.H, locanın ortasında ulu orta küfür eder
ama cezalandırılmaz, fakat sizin ağzınızdan en ufak kötü kelime çıksın ceza
alırsınız. Yine Erdem Locasından A.A, masonluğa istediği kadar ters davransın
cezalandırılmaz, ama ondan şikâyetçi olanlar ceza alabilir. Mason
locaları çifte standartların olduğu, adaletsizliklerin ve haksızlıkların diz
boyu yaşandığı batakhanelerdir. İlerleyen zamanda bu tür kişilerin
neden kollandığının daha iyi anlaşılacağını zannediyorum. Hakikat bir gün
ortaya çıkar.
Askerler localara üye oluyor mu?
Eskiden daha fazla üye olduklarını duyuyordum. Benim locamda ya da benim
dönemimde bir istisna hariç pek görmedim. Ancak muvazzaf bir subayın Ankara
Erdem Locası üyesi olarak kabul edildiğini biliyorum. Çok enteresan ve üzerinde
durulması gereken bir şahsiyet. Mason olduktan sonra emekli oldu.
‘Sümer Locasının Çoğu Asker’
- Bu kişi
GATA kökenli ve derneğe teklif ettiği kişi de GATA kökenli biri. Elbette
tüm GATA’lılar aynı tornadan çıkmadı ama FETÖ nedeniyle kapatılan askerî
bir kurumdan yetişenlerin ısrarlı şekilde localara girmek istemesi üzerine
düşünmek lazım.
Ankara’da çoğunluğunun subay kökenli olduğu Sümer adında bir loca var. Bu
yapıların üzerinde durmak lazım. 15 Temmuz ihanetinin aktörlerinden,
Akın Öztürk’ün İsrail’de bir locaya intisap ettiği söyleniyor. Olabilir,
ispatlanırsa hiç şaşırmam.
‘Türkiye’de Gizli Localar Olabilir’
Türkiye’de gizli locaların var olabileceği ile ilgili bir yazım var.
İngiltere’de gizli localar deşifre olmaya başladı. Bu konular
İngiliz basınında tartışılıyor. İngiltere’de varsa bizde de vardır. İngiliz
gizli localarına üye olanlar arasında çok sayıda siyasetçi ve gazetecinin
bulunduğu iddia ediliyor. Ben de o habere istinaden Türkiye’de gizli
loca olabilir mi, olamaz mı ihtimali üzerine bir makale yazmıştım.
Yakınlarda vefat eden İsmail Hakkı
Karadayı Büyük Kulüp üyesi öyle değil mi?
Ben bu kadar derneğe girdim çıktım, her derneğin bir sicil kaydı vardır.
Ama mason locaları haricinde bu sicil numaraları insanın ismiyle birlikte
anılmaz. Bu sadece masonlarda vardır. “Matrikül Numarası” adı verilir. Bir
kişinin bağlı bulunduğu dernekte sicil numarasıyla birlikte anılması masonik
bir uygulamadır. İsmail Hakkı Karadayı öldüğünde vefat ilanını üye numarasıyla
birlikte verdiler. Normal bir dernekte görülmemiş bir uygulama.
İlan bilgileri dışında verilmiş olabilir
mi?
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRAvukatlığını
yapmaktan, şeytanı taşlayamayanlar!
Sanmıyorum bilgileri dışında olsun. Buradan bir mitoloji çıkarmak, bir
efsane mi üretmek istiyorlar sizce? Büyük kulübün böyle bir şekilde matrikül
deşifre ettiğini gördünüz mü? Yoksa bu Büyük Kulüp’ün mason benzeri örgütlenme
olduğunu ima etmek için hazırlanmış bir plan mıdır? Bu ilandan sonra kendi
çekim alanındaki birçok kişinin Büyük Kulüb’e ilgisinin artmış olabileceğini
düşünüyorum.
Büyük Kulüp bu ilan bizim değil dedi mi?
Gazetelerin ilan servisleri, kendilerine getirilen ilanları gerçekten o
kurumdan geliyor mu diye inceliyordur. Onun Büyük Kulüp’e ait olmaması düşük
bir ihtimaldir. Büyük Kulüp bunu niye deşifre etti? Biz 28 Şubatçıyız, laik
Türkiye’nin yanındayız diyerek kendi saflarını sıklaştırıyor olabilir. Benim
aklıma o geldi.
Mustafa Kemal’in Öldürülmesini Konuşmak Yasak
Mustafa Kemal’in öldürülmesinin masonik
bir fiil olduğuna dair bilgi ve belgeler var. Bu konuyla ilgili herhangi bir
konuşma oldu mu locada?
Böyle bir konunun masonlar arasında tartışılması yasaktır.
Mason localarında demokrasi yoktur. Ancak dedikodu olarak tartışılabilir
belki. Ama bu konuda konferans verilemez. Ya da işte şu gazetede şöyle bir şey
çıktı ben burada bir konferans vermek istiyorum, bu konuyu sorgulayıp tartışmak
istiyorum, Atatürk’ü biz mi öldürdük demek masonik kültürde kabul edilemez. Kendileri
‘biatçı değiliz’ derler ama masonlar birçok tarikattan daha biatkârdır.
‘Türkiye’yi Felç Ettiler’
Bazı tarikatlarda da etkin olduklarını
söylemiştiniz. Komünizmle Mücadele Derneği güya sağcıların elinde ve başında da
bir Nurcu var. Buralarda da mı bunlar vardı?
Atatürk’ü biz mi öldürdük demek masonik kültürde kabul edilemez.
Devletin en üst organlarına bilgi verdim ama ne kadar etkili olur
bilmiyorum. Bunlar tamamen ters köşe oynarlar. Rahmanî gibi görünenin içinde
şeytan bulunabilir. İstihbaratın ana unsuru da bunları ayrıştırabilmektir.
Herkesin göremediğini görebilmek. Komünizmle Mücadele şemsiyesinin altına
girerek Türkiye’yi felç ettiler. NATO’nun sivil kanadını, CIA’yı, MOSSAD’ı
birçok yerli ve yabancı ajanı komünizmle mücadele ediyoruz diye içimize
soktular. Türkiye’ye komünizmden fazla zarar verdiler. Bunların ana taktiği
budur. İslam’a Müslüman’ın verdiği zararı bir başkası veremez. Bunlar İslam
görünümlü şeytanlardır. FETÖ bir istihbarat yapılanmasıdır ve içimize
komünizmle mücadele palavrasıyla girmiştir.
- Buradan
yetkilileri uyarıyorum bundan sonra aynı istihbarat grupları ATATÜRKÇÜLÜK,
KEMALİZM, MİLLİYETÇİLİK, ULUSALCILIK, hatta ANTİFETÖCÜLÜK kisvesinin içine
girerek karşımıza çıkacak, bu konularda uyanık olmalıyız. Bize zarar
vermek isteyenler, barış döneminde hiçbir zaman gerçek kimlikleriyle
karşımıza çıkmayacaktır, asla unutmayalım.
Hitler Bir Yahudi Ve Siyonist Cemiyet Üyesi
İnönü’nün talimatıyla kurulan Ticanilik
ve Biberiye gibi tarikatları biliyor musunuz?
Hitler’i ortaya çıkaran Siyonist Yahudiler olduğu ileri sürülüyor.
İnönü’yü bilmem, Biberiye isminde bir cemiyeti hiç duymadım. Ancak THULE
cemiyeti ve Türkiye’de Manevi Cihazlanma Derneği gibi
isimler altında daha radikal masonik gruplar rol almış. Aynı grupların halen
varlığını sürdürdüğünü düşünüyorum. Bunların çok gizli bir cemiyet olduğunu
Aytunç Altındal da onaylıyor. Yahudi ve Siyonist bir cemiyet... Aynı
zamanda Hitler bu cemiyete üye. Tam ters köşe... Hitler’i
ortaya çıkaran Siyonist Yahudiler olduğu ileri sürülüyor. Hitler de Avusturya
Yahudi’siydi zaten. Bunlara hiç şaşırmam.
Türkiye’yi Yeni Binadan Yöneteceklerdi
Masonlarla ilgili belgeli yayınlar
yapılınca rahatsız oluyorlar mı?
- Çok
rahatsızlar. Nokta atışı yaparsanız rahatsız olurlar. Yeni Şafak nokta
atışı yaptı. Tekzip edemediler korktular.
Haberde, Üsküdar’daki mason binasını göstermişler. Daha inşaat halindeyken.
15 Temmuz başarılı olsaydı Türkiye buradan yönetilecekti diye manşet attılar.
Masonlar o haber karşısında darmadağın oldu. Sonrasında binayı satışa
çıkardılar korkularından. Aybike o binanın çizimlerini bulmuş haberleştirmiş.
İşte bu masonları şeytanlaştırarak yapılan bir reklam değil. Gayet somut ve
etkili bir haber. Tavsiyem böyle haberlere ağırlık verin, fanteziler peşinden
koşarak masonların değirmenine su taşımayın.
FETÖ’yü Geri Çektiler Anti-FETÖ Ve Atatürkçülükle
Gidecekler
Son yıllarda strateji değişikliğine
gittikleri ileri sürülüyor…
Değiştirmelerine gerek yok her stratejide adamları var. FETÖ’yü geri
çektiler ama devam edecekler, Atatürkçülük, Milliyetçilik, hatta Anti-Fetöcülük
maske yapılarak kendilerini devam ettirme yoluna gitme peşindeler. Bunların
amacı bulundukları ülkelerde beşinci kol çalışması yapmaktır. Bunlara
karşı uyanık ve dikkatli olmalıyız.
Tayyip Erdoğan Düşmanlığı İle İlerliyorlar
FETÖ mü bunları, bunlar mı FETÖ’yü idare
ediyordu?
Bence bunlar FETÖ’yü idare ediyordur.
Bence bunlar FETÖ’yü idare ediyordur. Ama doğrudan mason locaları olarak
değil. FETÖ mü masonlara sızdı, masonlar mı FETÖ’ye sızdı bilmiyorum. Yumurta
tavuk ilişkisi de olabilir belki. Bir ortak akıl var istihbarat aklı var bir
üst devlet aklı var. Şu an masonlar demin saydıklarıma ek olarak Tayyip Erdoğan
düşmanlığı ile ilerleyecek. FETÖ de Erdoğan düşmanlığı yaparak beslenmeye
çalışıyor. Anayasa oylamasında ‘evet’ oyu vereceğimi açıkladıktan bir hafta
sonra localara girmem ve lokalleri kullanmam yasaklandı. Bunlar Cumhurbaşkanına
adeta bayrak açmışlar.
Türkiye’de 300’e Yakın Loca Var
Locanın başındakinin ötesinde insanlar
var mıdır?
Olabilir ama loca başkanı da ‘üstadı azam’ değil, ‘üstadı muhterem’dir. Ben
de yaptım loca başkanlığı. Büyük üstat bu sistemin adamıdır. Anadolu çocuğunu
oraya getirmezler. Ya bunlardan doğmuştur ya da büyük bir hizmet yapmıştır.
Aksi halde büyük üstat olamaz. 18 bin üyenin birçoğu onlar için seçkin
değildir, yani mason olsalar dahi, hatta 33 bile olsalar aralarına alınmazlar.
- Türkiye’de
300’e yakın loca var. Üstadı muhterem olanlar arasında benim gibi Anadolu
çocukları da var. Ama Büyük Üstatlık ayrı bir konu. Büyük üstat adaylığına
herkes başvuramaz. Bizim önümüze iki üç kişi koyuyorlar o kişilerden
birini seçiyoruz. Onlar derin masonların tercih ettiği kişiler oluyor.
Localarda Gizli Ermeniler Var
Kaya Paşakay’ın büyük loca’dan
uzaklaştırılması süreci ve o dönemin tartışmalarının perde arkasında ne vardı
sizce?
Kaya Paşakay
O dönem masonlukta yeniydim, büyük olaylar yaşandı. Benim analiz ettiğim
kadarıyla Ermeniler ile ittihatçılar arasında bir kavga çıktı. Bu işte Kaya
Paşakay ve eşi kurban edildi. Localarda gizli Ermeniler var. Bunların
bir kısmı Yahudi. Ermeni’leri ve Yahudi’leri tenzih ederim ancak bu tür kripto
Ermeniler arasında çok tehlikeli isimlerin var olduğunu tahmin ediyorum. Bana
göre Paşakay’ların olayı bir intikam meselesi. Paşakay’la alakalı toplantıları
servis eden kişinin A.A olduğu söyleniyor. Bu kişi dilsiz şeytandır.
Her münevver kişinin kütüphanesinde
masonluk kitabı vardır. Birisi bizi buraya mı odaklıyor?
Ersan Ertuna’nın yazmış olduğu Global Elit adlı kitabında Gamalı Haç ile
Orak Çekiç’in kardeş olduğu iddia edilir. Rusya’nın eline Orak Çekiç’i,
Almanların eline Gamalı Haç’ı vererek savaştırdılar. İki ülkenin kapışmasından
Amerika galip çıktı. İsrail kuruldu. Bunlar global senaryolar…
Sizin eleştirilerinize ne diyorlar?
Sezer Çankaya’dan ayrıldıktan sonra öyle bir dağıldılar ki şu anda
darmadağın haldeler. O nedenle kimsenin bir şey diyecek hali yok.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar