Print Friendly and PDF

Uykusuzum

Bunlarada Bakarsınız


Ah, benim altın kalpli sevdiceğim… kalbi iyi, huyu iyi, bir taneciğim!

Güzel Rüyam!

Sürekli seni düşünüyorum.

Sanki seninle birlikte odamda ve yatağımın başucundasın. Yatakta yatıyorum, ama sevenlerin aşk karşısında kapıldığı uyuşturulmuş bir titremeye tutuldum. Kalktım. Başucumda kağıt kalem hazır. Sana uzun zamandır yazamadım ya, uykumu bölüp gecenin sessizliğinde biraz yazmak istedim.

Canım!

Yanımda değilsin ama bütün varlığım seninle dolup taşıyor.  Bu sıralar kaç gece ağlamaktan bitkin düşerek uyudum. Bunun nedeni de geçmişin bende bıraktığı anıların yaraları. Zaten ilişkimizin pek bir umut vermediğini biliyorsun.

Olsun…

Durulmayan sular gibi değirmen çarklarının ısrarlı dönüşünde “Seni çok seviyorum” diye dönüp duruyorum.

Kendi kendime sürekli söylediğim sözler bu.

Hayatta onun kalbinde benim için bir yer bulmak şansını bana verdiği için rabbime teşekkür etmeliyim. Şansım olmamış ama önemli olan bir gönüle girmek değil mi, çok şükür…üzülmüyorum bu nedenle.

Senin kıymetini bilemeyenlerin olması, belki benim gibi aciz biri için umut verici oluyor. Aslında senin üzülmeni istemem, ama beni sana daha çok bağlanma nedenim oluyor sanki. Senin acılarını içimde hissedince, daha çok istiyorum…daha çok seninle yaşamak istiyorum. Öyle ki, içinde eritilen potalar var ya, senin için eriyip yerlere dökülsem, sende gelip ayaklarını basıp üstünde izini çıkarsan, onun kölesi damgasını taşısam diyorum.

Bu benim en büyük şerefim olur…inan ki.

Toprak neden kendini över semaya karşı sevgili üstüme ayak bastı diye.

Hayal ama sana olan sevgimin taşkınlığını bu tür  hayalerle sakinleştirmeye çalışıyorum.

Sende üzülme…olanlar geçici şeyler… ebedi hayatta beraber olduğumuzu düşün.  Ben de seninle ağlayamasam da içimde umutlarım var belki bir gün…evet bir günümüz olacaktır, diyebiliyorum.

Ve bizim için özel…kimselerin bilmediği duymadığı yerler illaki olacaktır.

Bence bu dünyada biz sevdik birbirimizi bu yeterli işaret olmalı.

Ah sevdam…o kırmızıya çalan gözlerindeki acıyı bende soğut...ben seninle hep beraberim. Duygusuz değilim…içimde acılar yaşana yaşana yara bere doluyum…seninkiler benimkiler derken hep kış günü gibi donuklaştım. Bizimde bir baharımız olmalı…sen ve ben.

Gel gönlümüzü saç örgüsü yapalım, boynumuzu ona dolayalım. Sonra bize ne oldunuz derlerse sevdiğimin zülfünde canını vermek isteyene ne denir, demeli.

Ah aşkım!

Sen... Gönlümün gecelerini aydınlatan ışığım... Sen dinmeyecek sızımsın... Seni bana verene şükürler olsun.

İçinde sen olmayan bir zamanım yok ki, sen sen sen…ve benimle olan sen…şu an içimde sen…gönlümde sen…geceme düşen yıldızlar gibi kalbim, beni susturmayan sen.

Şu an dahi, uçup gelsem bir toz gibi elinin üstüne düşsem ve baygın baygın gözünden düşen damlana karışsam.

Ah ne güzel oluyormuş yar elinde kalmak, yârin nefesi duymak. Birde ben soluklandığım da senin kokunla içimi doldurmak…sonra senin bana acıyan gözlerinle baktığında… dünyamızı acılar mı birbirine yakın ediyor diye hayretine şahit olmak.

Demek ki bu böyle oluyormuş…bizi biz yapan acılarımız.

Bunları yazarken yüreğime esintin geldi biraz ferahladım. Sen benim hep gizli dermanım, ilacım sevdam ve hazinem oldun.

Seninle hayatıma bir güzellik ve huzur değdi. Ve  beni ben gibi sevenim var, diyebiliyorum.

Bu halim benim kurtuluşum.

Biricik hâzinem benim!

Ruhum seninle doydu…açlık bilmeyeceğim bir daha..

Hasretle öpüyorum.


İsmail Hakkı Altuntaş

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar