Print Friendly and PDF

Benim Tatlı Sevgilim

 



onunla

dopdolu uyursan

hayali insanı sarhoş eder

hatıraları… duyuları bir an bile rahat bırakmaz

kalbi tatlı… eşsiz esintim

bazen kısa bir an habersiz kalsan

kızıyor mu…üzgün mü…düşünceli mi diye

üzüntüden ruhun yorgun düşer

onsuz artık huzur diye bir şey yok

kendini teslim edeceğin kırmızı dudakları

kalbinden kavuran iç ateşini çekip çıkardığında

perişansındır aslında

olsun…o benim tatlı sevgilim

 

bu gecemde ay yüzü kızıldı

çarpıntısı kan gibi göğümü öptü

sevişmeden geçen bir günümü

kollarıyla sarmadı ya

sanki… yüreğim köle olmuş…ruhum üzgün

varlığımın ruhu…bana gelen her mesajından

hiç değilse onu hak etmeyi bir başarsaydım

sevdiğim çekindiğim…içimdeki tatlı

yıldırım gibi ateşli duygularım

hayatın acısını benden unutturdu

ondan sınırsız açık yüreklilikle sonsuz aşkımı istiyorum

daha çok sevmek ve bir bağlılık

ama yalnızca senden

teselli edilmeye de ihtiyacım var

kalbimsin…beni mutsuz eden kaygılardan kurtarsan

yoksa başka türlü hayatım yok

uyuyacağım… çünkü o uzakta…

uyku beni teselli ediyor

onu yanıma getiriyor… kollarımın arasına alıyorum

ama uyanınca… yazık yazıkoluyor  bana

yine ondan uzakta… kendimi üzüntüyle kaplanmış buluyorum

bir de canım sevgilim neyin var…üzüldün mü diyor ya

aslında bu benim mutluluğum

ruhumun keyifsizliğini satıyor

ancak tapılası sevgilim… kalbim anlatılması zor bir kaygı içinde

yine sen benden uzakta

bana yakışmayan bir çok duygumu gizleyerek

sürekli ruhuma dur çekiyorum

güzelsin çekicisin…daha üstünün yok

genç olsaydım… ah seni nasıl kaçırırdım

pişmanlıklar binlerce hançer hançer kalbimi parçalıyor

hayallerin biraz üzüntümü siliyor

onları göğsüme dudaklarıma bastırıp

sensizliğin acısını ortadan siliveriyor

bu nedir…bir düş

canım benim… beni sevmekten vazgeçme

her zaman benimle ol

bende her zaman senin kölenim

o tapılası hayalinle kalbim dopdolu

ve senden bu kadar uzun süre uzakta kalmış

olmaktan dolayı üzülüyorum

sen ve aşkındır

mutluluğum… ne olduğunu şimdi biliyorum

 

ah tanrım

binlerce kez öpüyorum bastığı taşları

bekliyorum sabırsızlıkla

bir gün fırsat geçerde her yerini tarifsiz

ağzını gözlerini omuzunu göğsünü öperim

hayal hayal

belki olmaz ama…gerçek bu


İsmail Hakkı Altuntaş

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar