Print Friendly and PDF

Aşkına Doymaz Yüreğim





Sızındı hayalimden
Varlığın…güzelliğine hayranım
Aşksız vakitlerde doğmuş olsam da
Sensizlik  bende kırıklar bıraktı
Rüyası da düşünmesi de günahtı
Beklemiş çaresizlik ve pişmanlıkla
Hani o bahçede uzanmış ellerine
Uzanmıştı kızıl vişneler
Bir yangı düşürmüştü içime
Akmıştı da eline kırmızı renkleri
Onlar da değmesin kanatıyor beni
Istırabımın tanrısı incitmesin seni
Sırlarınla dolu kalbime  el süremiyorum
Varımı  sana verdim vereli
Kavisli dudaklarına secde ederken
Sana dua edecektim
Dudaklarım kızardı aniden
Mor ağzım ağzına değeli
Ah ne din kaldı ne ibadet bıraktı
Karanlıklara düşürdü iyi ki bu günah beni
Saklanıyorum onunla
Sevmişim özlemini
Ah benim eflatunum
Yürürken sallanan ahestene…
Yalnız bırakma acılarımı
Kalbimin tanrısı ol...yaşat beni
Beklediğim bir arzuyla sevdin
Yakmaya devam et koy içime alevini
Epeydendir yolunu bekliyorum
Aşktan sonra ne var?
Sana ihanet etmem üzülme
Saklama benden ne ise söyle zevklerini 
Felek fırsat versin de hep gül
Bir daha gül bensiz yahut benli
Seni bırakmayacağımı söylemiştim.
O gamzene kurban etsin cellatlar beni
Unutulmaz bir hatıramsın
Asla silemezler ömrüm boyunca
Aşkına doyamaz bu yanık yüreğim
Seni severken ölür seyret ki beni

İsmail Hakkı Altuntaş

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar